BIST 9.647
DOLAR 34,58
EURO 36,30
ALTIN 2.983,03

Fırtınalı denizlerin reisi!..

Türkiye'nin kaderi ile Tayyip Erdoğan'ın kaderi 17 yıldır birbiri ile öylesine örtüştü ki yine öyle bir seçim kapıya dayandı. Peki 17 yıl bize ne anlatıyor? Birileri domates, biler, patlıcan edebiyatı peki Reis ne yapıyor arkadaş!..

31 Mart seçimleri öyle bir hal aldı ki, Devlet Bahçeli’nin “BEKA” uyarısı yerli yerine oturdu…

Çünkü FETÖ ve HDP’nin (PKK) dahi sahaya inerek Cumhur ittifakına karşı CHP ve İYİ Parti bloğunun yanında saf tutmaları, artık “BEKA” sorununu tescilli hale getirmiştir…

Kemal Bey!..

Bu millet  Erdoğan’a hizmetleri ve duruşu ile aşıktır ama  asla  terör örgütleri ile işbirliği yapan cellatlarına aşık olmaz .

31 Mart seçimlerini son şans olarak gördüğün için “BEKA” sorunu umurunda olmadan şer odakları ile işbirliği içindesin...

Şimdi elindeki  son  silah “TüRK EKONOMİSi” üzerinden algı operasyonu…

Çünkü;

Hapse attırdınız; olmadı…

“Muhtar bile seçilemezsin” dediniz; olmadı…

Gezi olayları ile saldırdınız; olmadı…

17-25 Aralık yargı darbesi ile saldırdınız; olmadı…

MİT TIR’ları dediniz; olmadı…

Çukur eylemleri ile saldırdınız; olmadı…

15 Temmuz hain darbe girişimi ile saldırdınız...

Milletin duvarına çarptınız..

Ne yaptıysanız  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmeyi başaramadınız...

Çünkü fırtınalı denizlerin  reisi olmak işte böyle bir şey Kemal bey!..

Allah gani,gani rahmet eylesin mekanı cennet olsun nurlar içinde yatsın   Rize'li Ahmet Kaptan'ın bu vatana armağan ettiği  oğlu Tayyip Erdoğan babasının genlerini üzerinde taşımasa bu fırtınalar hiç aşılır mıydı?

Hatırlayın doların 7 TL’yi aştığı günleri…

Kim vardı  döviz operasyonunun arkasında?

ABD ve körfezdeki yandaşları (Suudi Arabistan)

Ama yine başaramadınız!...

Tüm dünyanın ekonomik kriz yaşadığı 2007 Aralık, 2008 Şubatında Türkiye’de herkes korku içindeyken çıkıp “Türkiye bu krizi teğet geçecek” dediğinde ‘Atma’ diye dalga geçende sizdiniz?

Ne oldu ?

Teğet geçti...

17 yıldır bu ülkeye en küçük ekonomik kriz yaşatmayan kimdir?

Recep Tayyip Erdoğan…

Kemal bey sen iyi bilirsin!...

Bugün ekonomik olarak bugün sorun yaşamayan Avrupa’da hangi devlet var?

İtalya mı, İspanya mı?

Fransa mı Almanya mı?

Hayır..

Hani diyorsunuz ya  tanzim satış kuyrukları…

Çıkın Avrupa’ya bakın…

Almanya’da ayın belli günlerinde yardıma muhtaç aileler için yardım dağıtım yerlerinin önünde kuyruklar oluşuyor…

Bunları bizzat görmüş biriyim…

O eski Avrupa yok…

O eski sosyal yardım yağmuru yok! 

*                             

O nedenle  görev yine millete düşüyor..

Gece gündüz demeden koşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 31 Mart seçimler için  destek isterken elinizi vicdanınıza koyarak dinleyin..

“Bu ülke  onun liderliğinde nerelerden nerelere geldi?” diye vicdanıza sorun ve cevabını verin…

70 cente muhtaç  olan Türkiye’yi yaşamadık mı?

Ya 22 bankanın batırıldığı (hortumlandığı), 250 milyar dolar bir zararın bu milletin omuzlarına yüklendiği yakın tarihimizi…

Ya IMF kapısına demir atmış  Türkiye’yi…

Nereden nereye?

Bu ülkede o kadar çok geç öğrenen insan var ki;

Anlat anlat olmuyor...

Ne yazık ki teşkilatlar Erdoğan'ın sesi olamıyor...

Ey Milletim..

"Bağde harabül basra"

Her şey yok olduktan sonra mı anlayacağız? diye sormadan edemiyorum.

Şöyle bir bakın…

Oğlu asker olan yoksul aileye 2 ayda bir 660 TL…

Çocuğunu okutan aileye aylık ortalama 684 TL…

Evde hasta anasına bakana aylık 1149 TL…

Engelli çocuğuna bakan aileye aylık 1305 TL…

65 yaş üstü yoksula ayda 601 TL…

Eşi vefat eden muhtaç durumdaki her kadına her ay 250 TL ödeme yapılıyor...

Dünyada bu yardımları yapan Türkiye dışında bir başka dünya ülkesi var mı?

Varsa gösterin…

Saymakla bitmek bilmeyen sosyal yardımlar…

Devem edelim mi?

Türkiye’de 21.6 milyon hane var. Hanelerin 2.3 milyonu devletin düzenli sosyal yardımlarından, 2.0 milyonu geçici (süreli) yardımlardan yararlanıyor.

6.6 milyon kişinin sağlık sigortası primini devlet ödüyor.

Aile ve Sosyal Güvenlik Politikaları Bakanlığı’nın 2016 yılı raporuna göre (3 yıl önce);

Her yıl 2 milyon haneye yakacak yardımı devam ediyor.

Doğum yardımı olarak birinci çocuğa 300, ikinciye 400, sonrakilere 600 TL ödeme yapılıyor…

Bitmedi!

6.300 muhtaç asker ailesi çocuğuna her ay 100 TL ödeniyor.

53 bin öksüz ve yetim her ay 100 TL maaş alıyor.

Yoksul 56 bin hanenin okula giden 86 bin çocuğuna gıda yardımı yapılıyor.

Doğu’da, erkek ve kız çocuklarını okula gönderen ailelere her ay çocuk başına ödeme yapılıyor. İlköğretimde kız çocuk başına 40 TL orta öğretimde 60 TL ödeniyor. Bu yardımlardan 1 milyon hane, 2.1 milyon öğrenci yararlanıyor…

Bitmedi…

1 milyon haneye, 2.1 milyon öğrenci için şartlı eğitim yardımı yapılıyor. 1 milyon 200 bin ailenin 1.4 milyon üyesi şartlı sağlık yardımından yararlanıyor.

Zorunlu sağlık sigortası ödeyemeyen 1 milyona yakın ailede 3.1 milyon kişinin sigorta primini devlet ödüyor.

Aşevlerinde günde 30.500 kişiye yemek dağıtılıyor. Evde bakım yardımından 700 bin kişi yararlanıyor.

Sosyal yardımların toplamı 40 milyar TL üzerinde… Milli gelirin 1.5’i büyüklüğünde. Genel Sağlık Sigortası kapsamında 9.2 milyon kişi, toplam 77.1 milyon kişi sağlık hizmetlerinden yararlanıyor. Sosyal yardımların tamamının faturası devlet bütçesinden ödeniyor…

Sayalım mı?

Türkiye sosyal devlet nasıl olurun dersini verdi   Tayyip Erdoğan ile…

Sevgili sosyal demokratlar..

CHP sosyal demokratlığın  sadece lafını yaparken,Recep Tayyip Erdoğan sosyal adaletin ve sosyal refahın dersini verirken "Sosyal devlet neler yapar " diye göstermedi mi?

Yetmedi yurt dışına  elini  ve gönlünü uzattı

Öyle ki  Somali ziyaretinde yetersiz gördüğü  Somali Devlet hastanesine üzülürken yanındaki heyette bulunan her zaman nerede olursa olsun  mazlumlara sahip çıkmış iş adamı Ahmet Albayrak’ a “Ahmet Bey hayrına burayı onarmanı istiyorum” diyerek destek istedi. Bunun üzerine Albayrak “Sayın Cumhurbaşkanım yenisini yapalım” diyerek muhteşem bir hastane inşa edip Somali halkının hizmetine sundu…

Böyle bir adam Recep Tayyip Erdoğan…

Var mı böyle bir ülke ve lider

Bu adam Recep Tayyip Erdoğan…

*

Bu ülkede yaşıyoruz…

17 yıla şöyle bir bakın…

Ve şöyle bir öz eleştirimizi yapalım!..

Tasarruf nedir bilmeyen, günlük yaşayan, hiçbir şeyden eksik kalmama uğraşı içinde olup  yarını düşünmeyen bir millet olduk…

Teknolojinin en son ürünlerini  dünyada bizden önce koşup alan ilk millet yok…

Dünyanın en önemli pazarı olduk…

Har vurup harman savurduk…

Ne yazık ki!..

Tok açın halinden anlamaz durumuna geldik...

Bugün bir ailenin evinde bir değil iki televizyon var…

Bugün bir ailenin her ferdinin elinde nerede ise cep telefonu var…

Bugün arabası olmayan neredeyse kimse yok…

Lüks  meraklısı olduk…

O nedenle faturayı birazda kendimize keselim…

Bu ülke 17 yıldır yaşanan  başarı öyküsünden sonra şimdi   ‘Bu seçimler genel seçim değil yerel seçim  iktidara ders verelim’ algı operasyonlarına kurban gidecek bir ülke asla olamaz…

Dikkat…

Recep Tayyip Erdoğan üzerinden ülkeyi yeniden dizleri üzerine çökertme planı sürüyor…

Türkiye bu virajı kazasız dönmeli…

O nedenle "BEKA" diyoruz..

Karşı  cephe bunus anlatmıyor mu?

Bugün yapmamız gereken elimizi vicdanımıza koyup 17 yıldır bu ülkeyi bütün saldırılara karşı koruyup, insanlara huzurlu, mutlu bir gelecek hazırlayan ve hak yolunda hizmet kervanını yürüten Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sahip çıkmaktır…

Haklı eleştiriler olabilir...

Vardırda...

Nereye yetişecek Tayyip Erdoğan!..

Karşıdaki bütün şer odaklarının buluştuğu ittifakı gör!..

Bırakın o teşkilat bunu yaptı,şu başkan şunu yaptı demeyi..

Oyunuzu vereceğiniz kişi Recep Tayyip Erdoğan

Bugün gece gündüz demeden mitingler yapıp ekranlardan seslenmekten geri kalmaması nedendir ?

"Aman pire için yorgan yakıp  yanlış yapmayın" demektir...

Çünkü muhalefet bu seçimi genel seçim havasına bir başka deyişle Recep "Tayyip Erdoğan’a  güvensizlik oylamasına" çevirdi.

O nedenle;

31 Mart ‘Beka’ seçimidir..

Bu sözün ötesi yok…

*

Ahh be Reis...

Sen kalk;

Basra körfezinin kontrolü için Katar'da büyük bir askeri üs kur.

Kızıldeniz'in kontrolü için Sevakin adasına yerleş...

Afrikaya kadar git Somali'de stratejik bir üs kur.

Suruye'nin doğusunda batısında terör örgütünü bitirmek ,ülkenin bekasını sağlama almak için  operasyon üzerine operasyon yap..

Birleşmiş Milletler Zirvesinde  kürsüye çıkarak bütün dünya liderlerinin yüzlerine bakarak dünyadaki bütün mazlum milletler adına  “DüNYA 5’DEN BüYüKTüR” diye haykır...

Gel içeride birileri;

Patlican, domates, soğan edebiyata yaparak seni devirmeye çalışsın...

Birileri;

20 yıldır sırtında taşıdığın birileri  şimdi "Beni niye aday yapmadın" diye seni arkadan hancerlemeye çalışsın...

Birileri;

"Seçimde başarısız olsunda parti kuralım" diye İngiltere yollarına kadar düşsün... 

Hakkını hel et be reis...

Son sözüm şudur;

Bugün  Recep Tayyip Erdoğan'a  ihanet   etme peşinde koşanlar Cenap  Şahabettin’in şu sözünü  iyi okusun!..

“Hakiki büyük adamlar güzel ağaçlara benzer. Dallarında yuvalar kurulur, gölgesinde yorgunlar dinlenir, çiçeklerine sürünenler güzel koku alırlar, meyvesiyle açlar doyar ve yaprakları arasından dökülen güneş damlaları toprağa hayat verir. Hiç kimseye ve hiçbir şeye zararı dokunmaz. “

Peki!..

17 yıldır Türk siyaset sahnesinde  Recep Tayyip Erdoğan'ın  dallarında yuva kurup varlıklarını  sürdürenler, devletin en yüksek makamlarının koltuklarında oturma onurunu yaşayanlar kardeşler  bugün  ihanet peşinde koşarlarken yarın Erdoğan'dan nasıl helallik alacaklar?..

İstermisiniz Recep Tayyip Erdoğan'ın şu sözü ile karşılaşmayı

"Hakkımı helal eder miyim bilmiyorum ama,bazıları için 'Nasıl bilirdiniz' diye sorarlarsa 'TANIYAMAMIŞIM'  derim.