BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,78
ALTIN 2.961,35

Fırıldak siyasetçi olur da fırıldak gazeteci olmaz mı?

Kadir Topbaş bir grup gazeteci ile buluşuyor bir süre önce. Üst düzey yönetici yok, Kadir Bey'i takip eden meslektaşlarımız daha ağırlıklı..

Kubilay Uygun vardı, Afyon'dan Ankara'nın yolunu tutan milletvekili. DSP'ydi siyasete giriş adresi. 

24 Aralık 1995 DSP'den seçildi. 3 Temmuz 1996 DSP'den istifa etti. 4 Temmuz 1996 DYP'ye girdi. 6 Temmuz 1996 DYP'den istifa etti. 8 Temmuz 1996 DSP'ye girdi. 30 Temmuz 1996 DSP'den istifa etti. 30 Temmuz 1996 DYP'ye girdi. 27 Haziran 1997 DYP'den istifa etti. 27 Haziran 1997 MHP'ye girdi. 18 Temmuz 1997 MHP'den istifa etti.28 Aralık 1997 DTP'ye girdi. 10 Haziran 1998 DTP'den istifa etti.

Başınız döndü değil mi?

Eee boşuna "fırıldak" demediler Kubilay Uygun için!

                      ***

Kubilay Uygun, oradan oraya savrulurken, Ankara'da çalışıyordum, Yeni Günaydın'da... O'nu aratmayan siyasiler çok sayıda vardı. Özellikle 28 Şubat sürecinde. O dönemde, Çiller- Erbakan ikilisine karşı olan herkes, türlü fırıldaklar çeviriyordu zaten. O yüzden Kubilay Uygun'un yaptıkları bana çok garip gelmiyordu.

"Fırıldak gazeteciler" kol geziyor du mesela!

Demirel, Mesut Yılmaz ve kışlanın etrafına pervane olan gazeteciler!

Emin olun, tek tek saysam, bir derya olan İnternet bile, bunları içine alamaz!

                      ***

O günler çok geride kaldı!

Bugüne baktığımızda, Kubilay Uygun benzeri siyasetçi yok!

Ama gazetecilerin fırıldaklıkları bitmedi, bitmiyor!

Gazeteden gazeteye savrulmuyor sözünü ettiğim fırıldaklar. Öyle olsaydı keşke, hiç olmazsa, profesyonel deyip geçerdik. Bunlar çivi gibi çakılmışlar, bir zaman ekmek yedikleri kaba pisliyorlar. Aydın Doğan'ın tanıdığı imkanlarla ekmek yiyorlar belki de. Buna rağmen, orantısız kin ve nefret kusuyorlar.

İşte onlardan biri... Ağaçlarla röportaj yapmayı marifet bilen bir fırıldak...

Kadir Topbaş bir grup gazeteci ile buluşuyor bir süre önce. Üst düzey yönetici yok, Kadir Bey'i takip eden meslektaşlarımız daha ağırlıklı.. Ortada fol yok, yumurta yok, bizim fırıldak gündem dışı bir fesatlık iliştiriyor araya:

-Efendim, Hürriyet gibi gazeteler çalışmalarınızı engelliyor.  

Hürriyet'i orada Türkiye'nin en başarılı kadın gazetecilerinden arkadaşım Fatma Aksu temsil ediyor. Kadir Topbaş ne desin, gülümsüyor sadece. Fatma tutamıyor kendini, ağaçlarla röportaj yapmayı marifet bilen meslektaşına (!) haddini oracıkta bildiriyor:

- Hürriyet kadar başına taş düşsün e mi!

Karşıdaki pişkin:

- Ne kızıyorsun ya...

Fatma'nın bu konularda ayarı yok. Kızgınlığı henüz geçmemiş geçen gün konuştuğumuzda. Bir gazetecinin bir başka gazeteyi kötülemesinden rahatsız değil o.

Diyor ki:

- Belediye Başkanı'na ayar veriyor, zor durumda bırakıyor. Şimdi ne desin Belediye Başkanı? Nasıl bir cevap versin ki, hem karşısındaki densizi kırmasın, hem de sözü edilen gazete yönetimini? Ben bugün Hürriyet'teyim, yarın bir başka yerde olabilirim. Benim üzüldüğüm, mesleğime itibar kaybettiren kişilerin her geçen gün artması. Bizim işimiz soru sormak, cevap almak ve haber yapmaktır.

Hayali röportajlar yaparak büyük gazeteci (!) imajı sergileyen bu kişinin kim olduğunu merak ediyorsunuz değil mi?

Yıl 1996...

Kubilay Uygun zamanında Google yoktu...

Yıl 2014...

Kubilay Uygun Google'nın hafızasındaki yerini koruyor...

"Ağaçlarla röportaj yapan gazeteci" yazın, bakın karşınıza ne çıkıyor?

İpucu:

Yüzümüzün karası çıkacak karşınıza...  

Bu arada...

Kubilay Uygun nasıl yok olup gittiyse, içimizdeki bu fırıldaklar da yok olup gideceklerdir.... Ama Google onları hiç bir zaman unutmayacak!