'Fırçamı müzik notaları yönetiyor!'

Sayım Çınar, ressam İncilay Samuray ile yeni sergisi vesilesiyle sanatla geçen yılları, Akyaka’yı, gelecek günleri konuştu.

Memduh Bayraktaroğlu’nun hayat arkadaşı, yıllardır üretimde bulunan bir ressam, Akyaka kültür ve sanat girişimlerinde öncü bir isim: İncilay Samuray.

Sayım Çınar, Samuray ile yeni sergisi vesilesiyle sanatla geçen yılları, Akyaka’yı, gelecek günleri konuştu.

"FIRÇAMI MÜZİK NOTALARI YÖNETİYOR"

Yeni serginizi kutluyorum. Serginizin konseptini anlatır mısınız?

Retrospektif sergisi. Çalışmaya başladığım bugüne tüm işlerim yer alıyor. Özel bir konsept yapmadım. 25 yaşından itibaren aralıklarla resim yaptım. Akyaka’da daha çok çalışma şansı buldum. Yeni bir grup kuruyoruz, Akyaka Sanat Grubu. Burada kendimi çok dingin hissediyorum. Sonuçta da bir sergide işlerimi toparlamak istedim.

Malzeme çok olmalı Akyaka’da.

Çok malzeme var. Çizecek çok şey var. Bir sene önce bu gruba dahil oldum. Bilhassa son çalışmalarım portre. Kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

"YAŞANMIŞLIKLAR VAR HER RESMİMDE"

Resim sanatı Türkiye’de hep çok tartışıldı. İbrahim Çallı, Osman Hamdi... YKY güzel kitaplar çıkardı. Takip ediyor musunuz bu tarihi, geçmiş günleri?

Osman Hamdi’nin evi var Yatağan tarafında. Orjinalleri değil ama işleri var. Türkiye’de, müslümanlıktan kaynaklı olarak resim yasak olduğu için zor gelişmiş bir sanat. Renkler, çini, denemeler. Doğayı çok seviyorum. Manzaralara çok dikkatli bakıyorum. İlginç taraflarını geliştiriyorum ve yorum katıyorum. Saklıkent’e çıkarken karşıma çıkan çoban kızının resmini yaptım. Bulutlar, karlar. Yaşanmışlık var her zaman resimlerimde.

Ressamın etki alanları çok farklı olabilir. Sizi kim yaklaştırdı resim sanatına?

Henüz 8 yaşındaydım. Yakınımız ressamdı. Boyalar verdi bana. Cam verdi desenlerin üzerine koyup çizmem için. Çok beğendi çıkan işleri. 4 5 tane daha çalıştım. Resmi sürekli yaptım. Okulda en başarılı öğrencilerden biriydim. Resimlerimi yurtdışına gönderdiler. 15 yaşımdan beri çalışıyorum. Empresyonistlerin işlerini yapmaya çalıştım. Renkleri, fırça darbelerini çalıştım. Yaptıklarımı hediye ettim. 20 - 25 yaşımdan sonra kendi eserlerimi yaratmaya başladım. Anforalar yerleştiriyorum, şarap koyuyorum, kırmızı koyuyorum kimi resmime. Çinilerle İstanbul’u anlattım. Yıllar sonra akademiye gitmek istedim. Modaya yöneldim devamında. Mahir Güven’den temel sanatlar eğitimi aldım. Moda konusunda bir şeyler biliyordum ve bir butik açtım. Güzel satışlar da yakaladım. Haute couture çalıştım. Eşimin kalp krizi geçirmesi sonrası bırakmak durumunda kaldım. Iyi ki bırakmışım diyorum, çok sık yurtdışına gittim, büyük sanatçıların eserlerini yakından görme şansım oldu. Paris’de 5 gün kaldık 4 gününü Louvre’da geçirdim. Kendimi eğitmek için elimden geleni yaptım.

"RESİMLE VEFA BORCUMU ÖDÜYORUM"

Ege, İstanbul var resimlerinizde.

Sevdiğim şeyleri resmetmeyi seviyorum. Anneannemin portresini yaptım. 1940’lardan kalma bir fotoğrafı üzerinden çalıştım, vefa borcumu ödemek istedim. Kızımın, yeğenimin resimlerini yaptım.

Öyle bir resminiz vardır ki asla satmak istemezseniz. Sizin de var mı böyle bir resminiz?

Aslında ben resimlerimi satmak istemiyorum ama masrafımı çıkarmak için satıyorum. Evde yer de kalmadı doğrusunu isterseniz.

Akyaka’daki örgütlenmenin sanatçılara ne gibi katkıları olacak?

Muğla’da bir ressam beyefendi gelecek sık sık, bizleri yönlendirecek.

İyi bir ressamın ille de akademi eğitimi alması gerekiyor mu?

Akademi mezunu çoğu kişi fırça almamış okul bittikten sonra. Sırf yüksekokul bitirmek için girmişler belli ki.

Resim size ne hissettiriyor?

Müthiş bir coşku veriyor bana resim. Mutlu oluyorsunuz, güçlü hissediyorsunuz. Beğenmediğimde sürekli bozuyorum, yeniden çalışıyorum.

Ressam arkadaşlarınızın egoları yüksek mi?

Güzel anlaşıyoruz. Kendi hatamızı göremeyebiliyoruz, eleştiriye açığız. En doğrusunu bulana kadar birbirimize destek veriyoruz.

"İNSANI İNSAN YAPAN EN ÖNEMLİ ÖZELLİK SANAT"

Nail Çakırhan. Önemli bir isim Akyaka için…

Büyük bir işi başarmış. Nail Bey çizim yapıyormuş mimar olmadığı halde. Resim gibi çalışıyormuş. Bu tarzı, Akyaka evlerinin tarzını böyle bulmuşlar. Oktay Ekici , Tevfik Toprakçı de varmış o dönemde. Aralarında anlaşıp böyle güzel işler çıkarıyorlar Ağhan Ödülü’nü alıyorlar sonunda. Akyaka evleri böyle çıkıyor ortaya.

İstanbul ayağı olacak mı serginizin?

Belirli konseptler oluşturup sergiler yapmayı düşünüyorum. Bebek resimlerinde iyiyim. İnsanı insan yapan en önemli özellik sanat. Müzik yapmalı, resim yapmalı, yazmalı, okumalı, sergiler gezmeli. İyi bir dinleyici olmak da çok önemli. Fırçamı müzik yönlendiriyor. Mozart, Beethoven…