Fırat New York Times'a "Atatürk travma yarattı" dedi. Tepkiler ard arda geldi. O da bir basın toplantısı düzenledi. Bakın neler söyledi?
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın New York Times'a söylediği ''Atatürk devrimleri Türk toplumuna bir travma yaşatmıştır...'' şeklindeki açıklamalarının çok uzun bir söyleşiden alındığını söyledi... Ama yine de geri adım atmadı. Aynı sözleri bir kez daha üstene basarak tekrarladı....
Fırat, New York Times'a verdiği demece ilişkin, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
UZUN BİR SÖYLEŞİYDİ
Muhabir ile uzun bir röportaj yaptığını belirten Fırat, ancak gazetede bu röportajdan çok kısa bir alıntı yapıldığını ifade etti. Fırat, tüm röportaj alınmış olsaydı Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkması, ülkenin yeniden kurulması ve Atatürk devrimlerinden bahsettiğinin anlaşılacağını söyleyen Fırat, hatta demecinde 1946'da çok partili rejime geçiş, ''1950 devrimi'' gibi olayları, bugüne kadar getirdiğini anlattı.
Fırat, konuşmasını şöyle sürdürdü:
HER DEVRİM BİR TRAVMADIR
''Orada söylediğim şey şudur: Yeni bir Cumhuriyet kurulmuştur ve bu Cumhuriyet toplumun o güne kadarki birçok değer yargılarını ve kurumları ortadan kaldırmıştır. Bunlar devrimdir. Saltanatın yıkılması, Cumhuriyet'in kurulması bir devrimdir. Arap harflerinin kaldırılıp Latin alfabesinin kabulü bir devrimdir. Medrese eğitiminin kaldırılıp milli eğitimin tek bir yerde toplanması bir devrimdir. Zaviye ve türbelerin kapatılması, Diyanet İşleri Başkanlığının kurulması gibi birçok devrimin Türkiye'de yaşandığını söyledim. Her devrim sosyal bir travmadır; evrim ile temel farklılığı da budur.''
''BİRİLERİ BUNU TÜRK HALKINA İZAH ETMEK ZORUNDA''
Biraz zahmet edilip Türk Dil Kurumunun sözlüğüne veya başka sözlüklere bakılmış olsaydı devrimin bu nitelikte olduğu, ''köklü, beklenmeyen ama insan iradesi ile ortaya konulmuş olan değişikliklerin tümüne'' devrim denildiğini herkesin görebileceğini kaydetti.
ATATÜRK DEVRİMLERİ DE TOPLUMDA TRAVMA YARATMIŞTIR
Fırat, şöyle devam etti:
''Doğrudur, her devrim gibi Atatürk devrimleri de toplumda bir travma yaratmıştır. Çünkü bir gece önce eski Türkçe yazı TBMM'de lağvedilerek Latin alfabesi getirilmiştir. Bu devrimdir. Toplumda okuma-yazma oranı sıfıra düşmüştür. Latin alfabesi, bilmeyenler için öyledir. Bu bir sosyal, tarihsel tespittir. Bunu değerlendirirken devrimin iyi veya kötü oluşu konusunda herhangi bir söylem yoktur orada.''
1950 DEMOKRASİ DEVRİMİ İÇSELLEŞTİRİLEMEDİ
Türkiye'de, Atatürk'ün getirmiş olduğu devrimlerin bir şekliyle içselleştirildiğini söyleyen Fırat, ama ''1950'de gerçekleşen demokrasi devriminin ise bir türlü içselleştirilemediğini'' savundu. Bunun bugün çok açık ve net görüldüğünü ifade eden Fırat, ''Birileri bunu Türk halkına izah etmek zorundadır. Demokrasi karşıtlarının, düşmanlarının kimler olduğu ve Anayasa'nın değiştirilemez maddelerinin nasıl değiştirilmek istendiğinin açık örneği önümüzde duruyor'' diye konuştu.
ZAMANLAMA DİKKAT ÇEKİCİ
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Fırat, söz konusu haberin yayımlanmasıyla ilgili zamanlamanın dikkat çekici olup olmadığının sorulması üzerine, ''zamanlama'' tabirini hoş karşılamadığını belirterek, ''Çünkü zaman diğer zamanların hiçbirinden farklı değil. Türkiye, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak başlamış olduğu yolculuğuna devam etmektedir, etmek zorundadır, başka çaresi yoktur'' karşılığını verdi.
BUNLAR TÜRKİYE'NİN GERÇEKLERİ
''Açıklamanızda tam olarak neyi düzelttiniz, bunu netleştirir misiniz?'' sorusuna karşılık Fırat, tüm devrimlerin travma yarattığını yineleyerek, devrimlerle sistemin değiştirildiğini, insanlarda şaşkınlık olmasının normal olduğunu, devrimlerle mevcut yapının ortadan kaldırıldığını anlattı. Fırat, insanların bunu hemen kabullenmeyeceğini ifade ederek, ''Böyle olmasaydı İstiklal Mahkemeleri kurulmazdı, isyanlar olmazdı ama bunlar Türkiye'nin Türk tarihinin gerçekleri'' dedi.
KİMİN İÇİN TRAVMA?
''Demokrat Partinin 1950 yılında iktidara gelişini devrim olarak nitelediniz. Bu kimin için bir travma oldu?'' sorusu üzerine Fırat, bugün bir gazetenin baş yazısındaki makaleye değinerek, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin vasıflarını sayarken bunun içine demokrasiyi koymamakta ısrar edilmesi bir travma yarattığının ve travmanın halen devam ettiğinin en güzel örneği'' diye konuştu.