Fırat Nehri alarm veriyor! Hastalık kapanlar oldu terör örgütünü suçladılar

SURİYE'de petrol kaçakçılığındaki hızlı artış nedeniyle Fırat Nehri alarm veriyor. Bir kısmı Türkiye'de yer alan Fırat Nehri'nin bazı kısımları siyah renkte akmaya başladı. Bölge halkı terör örgütlerini suçladı. İçme suyu olarak kullanılan nehirden, kirlilik nedeniyle bulaşıcı hastalık kapanlar olduğu öne sürüldü, bazı hayvanlar da telef oldu.

Suriye’de Fırat Nehri kıyısında, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kontrol edilen alanlar ile Suriye hükümetinin kontrolündeki alanlar arasındaki petrol kaçakçılığı Fırat Nehri’ni kirletmeye başladı.

Petrolün SDG bölgelerinden hükümet bölgelerine taşınması genellikle tekne ve borularla Fırat Nehri üzerinden ya da tankerlerle gerçekleşiyor. Fırat Nehri boyunca Şüheyl ve Diban köyleri dâhil kaçakçılık için kullanılan 18 geçiş noktası olduğu düşünülüyor.

Son dönemde Fırat Nehri kıyısındaki kaçakçıların petrol sızıntıları görüldüğü aktarıldı. Fırat Nehri’nin bazı bölgelerinin siyah renge bürünmeye başladığı belirtildi.

Felaketle karşı karşıya

ABD merkezli Orta Doğu üzerine yayınlar yapan Al Monitor’un haberine göre, Batı Asya’nın en uzunu ve bir zamanlar Suriye El Cezire bölgesindeki illerin ana içme suyu kaynağı olan Fırat Nehri, suyundaki artan kirletici oranları ışığında gerçek bir felaketle karşı karşıya.

Nehrin Suriye’deki kirliliği çeşitli nedenlere dayanıyor. Suriye’nin kuzeydoğusundaki istikrarsız bölge, kötüleşen sosyal ve hizmet koşullarının ortasında birkaç silahlı örgüt tarafından kontrol ediliyor.

İlkel yöntemlerle petrol taşımacılığı zarar veriyor

Son zamanlarda, kaçakçılık noktalarının yakınlarına petrol türevleri sızıntısı sonucu Fırat Nehri kıyılarında siyah sızıntılara rastlandığı açıklandı. Petrolün bu noktalardan ilkel yöntemlerle, nehrin karşı kıyısında Suriye hükümetinin kontrolündeki bölgelere yasadışı yollardan taşındığı biliniyor. Terör örgütü SDG de bu boru hatlarını defalarca hedef almıştı.

Hayvanlar telef olmaya başladı

Suriye’de Fırat’ın kirlenmesinin ardından su kirliliği baş gösterirken, bölgede yaşayan çok sayıda balığın ve diğer bazı hayvanların ölümüne neden olduğu açıklandı.

Zehirlenme vakaları ve bulaşıcı hastalıklar

Deyr ez-Zor’un doğu kırsalındaki bir sağlık çalışanı isminin açıklanmaması kaydıyla Al-Monitor’a yaptığı açıklamada, “Büyük miktarlarda petrol türevlerinin Fırat Nehri’ne sızması, özellikle nehir suyuna bağımlı olanların yaşamını doğrudan tehdit ediyor. Fırat Nehri, önemli bir içme ve sulama suyu kaynağıdır. Bu durum özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan kişilerde zehirlenme vakalarına neden olurken, hepatit, leishmaniasis ve diğer bulaşıcı hastalıklar da dahil olmak üzere birçok hastalığın yayılmasına neden oldu.” dedi.

Fırat suyunun kirlenmesi sonucu çok sayıda insanda hastalık görülmeye de başlandığı bildirildi. Semptomlar arasında yüksek ateş, kronik ishal, karın ve mide ağrısı bulunduğu, hastalığın çocukları da etkilediği kaydedildi. Bölgedeki doktorlar, suyun kullanılmadan önce mutlaka arıtılması en kötü ihtimalle kaynatılması gerektiğini vurguladı.

Bölge halkı terör örgütünü suçladı

Deyrizor’un doğu kırsalındaki Şuheyl kasabasının sakinlerinden Muhammed Taha Al-Monitor’a yaptığı açıklamada, “Petrol birikintileri artık bölgedeki insanları ve vahşi yaşamı doğrudan etkiliyor. Fırat Nehri kıyısında üreyen çok sayıda balık ve kuş telef oldu. Yabani ve evcil hayvanların çoğunun beslendiği nehir yatağında yetişen yabani otlar ve bitkiler kirlendi Bu, kanalizasyonun doğrudan nehre boşaltılmasına ek olarak, düşük yağış oranı ve nehir suyu seviyesindeki düşüşle aynı zamana denk geliyor.” dedi.

Bölgede yaşayan halk, Suriye’nin kuzeyine ve terör örgütü SDG’nin kontrol ettiği alanlara dikkat çekerken, “Su arıtma tesisleri için uygun bakım işlemlerini yapmadığından içme suyu sterilize edilmiyor” dedi.

Muhammed Taha, ” SDG, bölgeyi Suriye rejiminin kontrol ettiği tarafa bağlayan petrol boru hatlarını keserek ve kaçakçılık için kullanılan nehir vapurlarını yakarak operasyonları hızla durdurabilir. Ancak bu, birkaç SDG liderinin kaçakçılık operasyonlarına dahil olması nedeniyle gerçekleşemiyor.” dedi.

Kaynak: Sözcü