Finlandiya Dışişleri Bakanı: Türkiye'nin AB'ye üyeliğini destekliyoruz
FİNLANDİYA Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, ülkesinin Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini desteklediğini ve Türkiye'nin AB'ye adaylık statüsünü 1999'daki Helsinki Zirvesi'nde aldığını da hatırlatarak, "Türkiye ile müzakerelerin başlaması gerektiğini düşünen ülkelerden biriydik ve süreci başlattık" dedi.
Abone olFİNLANDİYA Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, Avrupa Birliği (AB) üyesi Finlandiya'nın Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısını en güçlü şekilde kınadığının altını çizerek Rusya'nın Ukrayna'dan askeri birliklerini mümkün olduğunca çabuk geri çekmesi, Ukraynalılara saldırmayı, ülkenin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmeyi durdurmasını gerektiğini belirtti.
Antalya Diplomasi Forumu (ADF) marjında 10 Mart'ta Antalya'da düzenlenen Türkiye-Rusya-Ukrayna üçlü bakanlar toplantısını da değerlendiren Haavisto, "Türkiye'nin çabalarının çok değerli olduğunu düşünüyorum. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu; Sergey Lavrov ve Dmitro Kuleba'yı bir araya getirerek çok iyi bir iş başardı. Bu müzakerelerin başarılı olmasını diliyorum. Bunun dışişleri bakanları düzeyindeki ilk temas olduğunu ve bu çatışmanın ancak barışçıl müzakereler yoluyla çözülebileceğini biliyoruz" diye konuştu.
Haavisto, Ukrayna ve Rusya arasındaki müzakerelerden yakın zamanda sonuç alınmasının Rusya'ya bağlı olduğunu vurgulayarak, "Komşu ülkede hükümeti devre dışı bırakmaya çalışmak oldukça büyük bir girişimdir ve Rusya'nın yapmaya çalıştığı da budur. Elbette Ukrayna'nın mevcut başkanına ve hükümetine saygı duymak zorundalar" ifadesini kullandı.
Ukrayna-Rusya savaşına BM, AB ve NATO'nun yaklaşımı
Ukrayna-Rusya savaşına ilişkin Birleşmiş Milletler (BM) düzeyindeki önemli bir adımın 140 ülkenin Rusya'nın adımlarını saldırganlık olarak görüp bu krizde Ukrayna'ya destek oyu vermesi olduğunu dile getiren Haavisto, belki de Ukrayna'ya yardım seferberliğini ilk başlatanın Avrupa Birliği (AB) olduğunu söyledi.
Haavisto, Rusya'ya yönelik yaptırımlara dikkati çekerek bu aşamada Rusya'ya baskı yapmanın çok önemli olduğunu kaydetti.
Gelişmeler karşısında NATO'nun yaklaşımını da değerlendiren Haavisto, Finlandiya'nın İsveç'le birlikte NATO'nun gelişmiş ortaklığının bir parçası olduğunu belirterek, "NATO'nun kendi üye ülkeleri için fark oluşturmayı ve çatışmadan uzak durmayı tercih ettiğini düşünüyorum" ifadesini kullandı.
"Üye değiliz ama NATO ile yakın ortaklık ilişkimiz var"
Haavisto, bölgedeki gelişmeler doğrultusunda ülkesinin NATO'ya üye olup olmayacağı yönündeki tartışmalara ilişkin, "Parlamento tarafından da kabul edilen güvenlik politikasına ilişkin hükümet raporumuzda NATO'nun açık kapı politikası doğrultusunda NATO seçeneğini saklı tuttuğumuz yer alıyor" dedi.
Son dönemde ülkede yapılan kamuoyu anketlerine bakıldığında büyük bir değişiklik görüldüğünü, ilk kez Finlandiya vatandaşlarının çoğunluğunun ülkenin NATO'ya üye olmasını desteklediğini belirten Haavisto, şöyle devam etti:
"Bu elbette birçok siyasi partide konuya ilişkin duruşlarının değişip değişmeyeceğine dair tartışmaları tetikledi. Ama tabii ki Finlandiya'da bu konuları konuşmak parlamenter sürece tabidir ve elbette daha sonra, eğer bir gün Finlandiya bir başvuru gönderirse, konu NATO ülkelerine kalıyor. Ancak bu tartışmanın sürdüğünü söyleyebiliriz. Ama şu aşamada kararlaştırılmış mevcut durumumuzu koruyoruz. Üye değiliz, üyelik başvurusunda bulunmuyoruz ama NATO ile yakın ortaklık ilişkimiz var."
Haavisto, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının ardından AB ülkelerine yönelik benzer bir tehdit görüp görmediğine ilişkin soruya, "Birçok kişi Ukrayna'ya yönelik topyekun bir savaşın mümkün olmadığını düşünüyordu ama bu oldu. Bence her türlü değerlendirmeyi yapmalı ve her türlü duruma hazırlıklı olmalıyız" dedi.
NATO ve AB'nin üyelerinin güvenliğine büyük önem verdiğini vurgulayan Haavisto, Finlandiya'nın AB üyelerinin kriz ve çatışma dönemlerinde birbirini koruması ve birbiriyle dayanışması yönündeki yükümlülüklerini savunduğunu dile getirirken, "Finlandiya'da AB'nin üyesi olmayan Ukrayna için bu kadar yardımı seferber edebilmesinin gelecekte kendi üyelerini savunabilme kapasitesinin de oldukça iyi olduğu anlamına geldiğini konuşuyoruz." ifadesini kullandı.
NATO'nun bu süreçte provokasyon gibi görülebilecek her şeyden uzak durarak savaşın herhangi bir şekilde yayılmaması için çok dikkatli olması gerektiğini kaydeden Haavisto, "NATO üyelerini koruyor. Bunu Baltık ülkelerindeki ve Polonya'daki NATO varlığıyla görüyoruz. Bu, mevcut durumda önemlidir" dedi.
"Arabuluculuğu desteklemede aynı taraftayız"
Haavisto, Finlandiya'nın Türkiye'nin AB'ye üyeliğini desteklediğini ve Türkiye'nin AB'ye adaylık statüsünü 1999'daki Helsinki Zirvesi'nde aldığını da hatırlatarak, "Türkiye ile müzakerelerin başlaması gerektiğini düşünen ülkelerden biriydik ve süreci başlattık" dedi.
Türkiye'nin Finlandiya ile 10 yıl önce başlattığı Barış İçin Ara Buluculuk Girişimi ve bu süreçte arabuluculuk konusunda attığı adımlara ilişkin ise Haavisto, Türkiye ile arabuluculuk destek süreçlerini BM düzeyine taşımaktan memnuniyet duyduğunu söylerken, "Arabuluculuğu destekleme ve çatışmalara diplomatik çözümler bulma konusunda Türkiye ile aynı taraftayız." ifadesini kullandı.