TÜRKİYE'de bir ilk gerçekleşecek. Fındık meyvesinden alınacak doku parçasının yapraklı hale getirilerek köklenmesi sağlanacak.
Abone olFındık Araştırma Enstitüsü (FAE) Müdürü Aysun Akar, fındıktan alınan doku parçasıyla laboratuvar ortamında fidan üretilebildiğini belirterek, "Bu uygulamayı biz de hayata geçiriyoruz. Bu yıl içinde kurulacak doku kültürü laboratuvarıyla Türkiye'de ilk kez fındık meyvesinden alınacak doku parçasının yapraklı hale getirilerek köklenmesi sağlanacak." dedi.
Akar, Giresun Valiliğinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de fındık fidanlarının geleneksel yöntemlerle üretildiğini, başta ABD olmak üzere gelişmiş bazı ülkelerde ise fındıktan alınan doku kültüründen laboratuvar ortamında fidan elde edildiğini söyledi.
Enstitü olarak Fındık Tanıtım Grubu ile yürüttükleri "doku kültür laboratuvarı" projesinin hayata geçirildiğini dile getiren Akar, proje sayesinde fındık fidanı üretiminin Türkiye'de de artık laboratuvar ortamında gerçekleştirilebileceğini bildirdi. Akar, şöyle devam etti:
"ABD başta olmak üzere birçok ülkede fidan üretimi ileri tekniklerle yapılıyor. Fındıktan alınan doku parçasıyla laboratuvar ortamında fidan üretilebiliyor. Bu uygulamayı biz de hayata geçiriyoruz. Laboratuvarımızın kurulum süreci devam etmekte. Bu yıl içinde hizmete girecek doku kültürü laboratuvarıyla Türkiye'de artık fındık meyvesinden alınacak küçücük bir doku parçasının yapraklı hale getirilerek, köklenmesi sağlanacak. Alıştırma seraları işleminden sonra da araziyle buluşturulacak."
Fındıkta sertifikalı fidan projesinde de sona yaklaştıklarını söyleyen Akar, "Sertifikalı fidan üretimi için seralarımızı kuruyoruz. Bunlar tamamen böcek ve hastalıkların girmesini önleyecek. Hastalıklardan ve zararlılardan ari bir şekilde fidanlar üreteceğiz. Bakanlıktan gerekli onayları aldık." dedi.
Akar, gen kaynaklarının korunmasına yönelik çalışmalarına ilişkin bilgi verirken de Enstitü bünyesinde 400 farklı gen kaynağının korunduğunu ifade etti. Akar, "Biz bu gen kaynaklarını neden koruyoruz? Bu genotiplerin içinde soğuğa dayanıklı olanı var mı?, Kuraklığa dayanıklı olanı var mı? Herhangi bir hastalığa dayanıklı olanı var mı? araştırıyoruz. Elimizde o kadar çok gen kaynağımız olmalı ki, bunların içinden gerekli araştırmalarımızı yapabilelim. Ortaya çıkacak sonuçlara göre de üreticilere tavsiyelerde bulunuyoruz." diye konuştu.