Avrupa Zirvesi ardından Türkiye ile AB arasındaki ilişkiler, "ümitsiz iki aşığın acı verici öyküsüne" benzetidi. Financial Times gazetesi, Türkiye'nin hikayesini yazdı.
Abone olFinancial Times gazetesi, yıl başı öncesi okurlarına Avrupa'ya tutulmuş olan "Türk aşığın hüzünlü masalını" yazdı Ekonomik gazete Financial Times'in köşe yazarlarından Robert Shrimsley, AB Zirvesi'nin ardından Türkiye-AB ilişkilerinde ortaya çıkan durumu, iki "aşık", Avrupa ile Türkiye arasında 2005'den 2007'ye kadar uzanan hüzünlü "aşk mektupları" aracılığıyla okuyuculara yansıttı. Türkiye ile AB arasındaki uzun süren ilişkinin artık yeni ve daha resmi bir aşamaya girdiğine dikkat çeken Shrimsley, birçok gücün bu ilişkiye karşı çıktığı için Brüksel ile Ankara'nın, "yasak aşk" öykülerinin kahramanlarına dönüşebileceğini yazdı. MEKTUPLAR "Sevgili Türkiye" hitabıyla başlayan 2005 tarihli Brüksel kaynaklı mektupta "Annem, sonunda bir şaperonun (refakatçi) eşliğinde ve katı koşulların altında olsa bile birlikte gezmemize onay verdiği için çok heyecanlıyım" ifadesine yer verildi. Mektuba Ankara'dan "Annenin, normal resmi bir nişana neden kabul etmediğini anlamakla zorluk çekiyorum. Annenin, kız kardeşinin Romen efendisi (Romanya) ile pek bir sorunu yok. Lüften, annene de ki; istediği gibi insanları idam etmeye son verdim ve işkenceyi azalttım" yanıtı geliyor. KIBRIS TEYZE Brüksel'deki aşığın 2006 yılında "Kıbrıs teyze konusunda üzgünüm ve elbette senin onu uzaktan tanımayacağını kabul ediyorum ancak anneme çok yakındır" telkini üzerine Ankara, "Bizim için endişeleniyorum" diyor ve ailesinin birçok ferdinin empoze edilen "küçük düşürücü koşullar"da Avrupa ile ilişkilerin sürdürülmesini istemediğinin altını çiziyor. 2007'ye gelince çaresizlikten deliye dönmüş Avrupalı aşığın, "Küçük kuzenim Nicolas (Sarkozy), yakında Jacques'ın (Chirac) yerinden ederek aile başına geçebilir. Evliliğimize kuvvetle karşı ve bizlerin arkadaştan öte olamayacağımızı söylüyor. Bizim ailemizin bir parçası olamayacağın konusunda her türlü rezil şakalar yapıyor" yazması üzerine infial içerisindeki Ankara, üzüntüsünü dile getirirken bir uyarıyı yapmayı da ihmal etmiyor: "Biz ne olacağız? Aşkta hayal kırıklığına uğramak korkunç bir şeydir. Düşüncesiz kuzenine aşkın ne kadar kolay nefrete dönüşebileceğini anımsatmalısın. En kısa süre içinde beraber olabilmemiz için dua ediyorum. Tersi, tasavvur edilemeyecek kadar korkunç."