Filizleri yakmayın
Hani gönül bahçemizin açmayan çiçekleriydi
Filizleri yakıyoruz
Ne yazarsak yazalım ne düşünürsek düşünelim o çocuklarımızın sonsuzluğa giderken duydukları acıyı dindirmez. Ailelerinin yüreğine düşen ateşi söndürmez.
Kim bilir kaçımız yaşanan vahim haberi ekranlardan izlerken gidip kızlarımıza sarılıp öptük.
Yaşamını yitiren yavruların acısını kendi dünyanızda hissettik, içten duygularla kurduğunuz empatiyle,Ana Baba olmanın gereğini yaşadık.
Sonra
Çocuklarını kaybeden ana babaların yerinde olmadığımıza şükür duygusunda, unutmak üzere hatıralara gömüp bıraktık.
Ebedi ve gerçek son olmasına rağmen, Ölümün hiçbirini kabul etmemiz kolay değil, 12, 14 yaşlarında daha çocuk olan kızların yanarak hayatlarını kaybetmesini kabullenmek çok zor.
Aynen daha önce Konya da patlama sonucu çöken kuran kursunda ölen çocukların yaşadığı dram gibi.
Ne yazık ki Tomurcuklara sahip çıkamıyoruz,önlem alamıyoruz
Yangından sonra güvenlik için, küçücük ilçeye çevik kuvvetin,jandarmanın yoğun önlemler alması ne kadar ironi değil mi?
Hatta ilçede aynı gün içinde kriz masası kurabilmek.
Kimin kalbine su serpecek?
Ailelerin acısı diner mi acaba
Yaşamını yitiren yavrular geri gelir mi ?
Ya da hantal ve sistemsiz devlet anlayışının sınıfta kalmış bürokratların, olaydan sorumlu görevlilerin vicdanını rahatlatır mı?
Hadi hep beraber olan oldu deyip suya sabuna dokunmadan, devlet ciddiyetinde olanı biteni yangının küllerine gömüp soğutalım…
Binanın ruhsatını sormayalım,
Yangın merdivenini unutalım,
Yurtlar yönetmeliğini,
Hatta bu yurdu işleten yönetimi işe karıştırmadan, ne belediyeye nede ilçe milli eğitim müdürüne dil uzatıp rahatlarını kaçırmayalım
Bizim işimiz bu, olay olur müdahale edilir, ölen ölür yaralılar kurtarılmış sayılır, camdan kendini kuş gibi boşluğa bırakan çaresiz çocukların şans eseri kurtulmuş olması kamunun başarısı sayılır.
9 küçük bedeni tek ambulansa doldurup gönderen akıl, vicdan, ahlak, hepimizin nasıl bir hezeyan içinde çürüdüğümüzün, insanlığımızdan vazgeçtiğimizin belgesidir.
Ne söylersek söyleyelim içinde bulunduğumuz durumun çaresizliğidir
Bir ambulans içine istif edilen melekler,
8 yıl önce Konya da kuran kursunda yaşamlarını yitiren 17 çocuğun sorumlusu bulunamadı, ceza alan kimse olmadı. Umarım aynı sonu, bu yangında yaşamayız,
Bu arada:
Kamu erkinin ne söyleyeceğini duyar gibiyim
sorumlular gereken cezayı alacaktır..
Sizce?