Filiz Akın, yeni nesil oyuncular içinde 'Fatmagül'ün Suçu Ne?' adlı dizinin başrol oyuncusu Beren Saat'i beğendiğini söyledi.
Abone olTürk sinemasının ünlü sanatçılarından Filiz Akın, yeni nesil oyuncular içinde en çok, Kanal D'de yayınlanan 'Fatmagül'ün Suçu Ne?' adlı dizinin başrol oyuncusu Beren Saat'i beğendiğini söyledi.
Bursa'da bir alışveriş merkezinin mart ayı boyunca kadınlara özel düzenlediği etkinliğe katılan sinema sanatçısı Filiz Akın ve Opr.Dr. Güven Atasoy, kadınlarda meme kanserinde erken teşhisin önemini anlattılar. Geçen yıllarda kansere yakalanan Akın, 'amansız' denilen hastalıkla kararlı bir şekilde mücadelesini ve bu savaştan zaferle ayrılırken yaşadığı zorlukları aktardı.
'BEREN 'SU' GİBİ'
Söyleşi sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Filiz Akın, birçok dizi ve film teklifi aldığını söyledi. Filmlerde ve televizyon dizilerinde rol alan çok başarılı oyuncular bulunduğunu kaydeden Akın, "Zaten o kadar doydum ki, 117 film çektim. Her şey oldum. Yani ben orada, güzel yerde noktalamayı tercih ediyorum. Ama bir televizyon programı ya da sohbet gibi şeyler olabilir" diye konuştu.
Günümüz oyuncuları içinde özellikle Beren Saat'i çok beğendiğini belirten Filiz Akın, "İnsanı büyülüyor. Su gibi bir kadın ve çok da iyi bir oyuncu. Masumiyeti teslim eden bir rol ancak bu kadar güzel oynanabilir. Aşk-ı Memnu'dan sonra Fatmagül'ün Suçu Ne? dizisindeki Fatmagül rolü de çok yakıştı. Yani o kadar değişik, iki zıt rollerdi ki, bunu bu kadar başarılı yapması çok güzel" dedi.
'YILMAZ GÜNEY GİBİSİ YOK'
Rol aldığı filmler içinde Yılmaz Güney'le oynadığı 'Umutsuzlar' filminin en güzeli olduğunu vurgulayan Akın, "Yılmaz Güney benim tanıdığım en büyük sinemacı ve o dönemlerde tanıdığım çok önemli bir kişiydi. Ayrıca hem hikayeyi yazan, hem yöneten, hem oynayan bir yetenek dünyada çok azdır. Oyuncu olarak da fazla konuşmadan bile gözüyle ve yahut duruşuyla oynardı ki bunu çok az insan başarmıştır. Yılmaz Güney'in o zamanlar karşımızda olması büyük heyecandı. Mesela bir aşk filmi çektik. Bakışları falan lüzumsuz bulurdu, belki bir başka yönetmen. Oysa Yılmaz Güney bir kedinin geçişine, bir yaprağın üstündeki çiğ damlasına, bir hikaye ve derinlik yaratıyordu. Ben bunları başka birinde hiç görmedim" diye konuştu.