Financial Times gazetesi tam üyelik için BM'ye başvuruda bulunan Filistinlilerin gereken desteği alamayacak gibi göründüklerini yazıyor.
Abone olBirleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne kabul komisyonu bugün kapalı kapılar ardında, Filistin'in üyeliğine ilişkin raporu ele almaya hazırlanıyor.
Financial Times gazetesi, Filistin'in Birleşmiş Milletler'e bağımsız bir devlet olarak kabul edilmesi başvurusunun bugün ağır bir darbe alabileceğini yazıyor.
Filistin Özerk Yönetimi lideri Mahmud Abbas, BM'ye tam üyelik için 23 Eylül'de resmen başvuruda bulunmuştu.
Filistin, Güvenlik Konseyi'nde gereken çoğunluk desteğini alamayacak gibi görünüyor.
Filistin'in amacına ulaşması için beşi veto yetkisine sahip daimi üyelerin de aralarında bulunduğu 15 üyenin en az dokuzunun Filistin'in başvurusuna destek vermesi, üstelik beş daimi üyeden de hiçbirinin de veto etmemesi gerekiyor.
Ancak Financial Times'a göre, şu ana kadar sadece sekiz üye destek verdi.
Kimin desteklediği, kimin de karşı çıktığı açıklanmıyor, ancak Financial Times'a göre, Rusya, Çin, Hindistan, Brezilya, Güney Afrika, Lübnan, Nijerya ve Gabon Filistin'i desteklerken, Fransa, Almanya, Portekiz, Kolombiya ve Bosna çekimser kalacak.
ABD ise başından beri veto kartını kullanıyor.
Filistinliler ABD'nin veto riskini göze almıştı.
"Ancak çoğunluğu garantilemeden konseyde bir oylama talep etmek Abbas açısından bir başarısızlık riskini de beraberinde getirebilir" diyen Financial Times, ''Filistinlilerin diğer seçenekleri üye olmayan gözlemci statüsü için başvurmak veya Uluslararası Adalet Divanı nezdinde girişimde bulunmak'' diyor.
Eğer gözlemci statüsü için başvurursa uluslararası kurumlarda temsili mümkün olabilecek, Divan'a başvurursa da, devlet olma koşullarına sahip olduğunun tanınmasını talep edecek Filistin.
Birleşmiş Milletler'in Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu UNESCO, geçen ay Filistin Özerk Yönetimi'nin üye kabul edilme başvurusuna onay vermişti.
Sonuç, uluslararası hukuk nezdinde Filistin devletinin ilanı anlamına gelmese de bu girişimlerin arkasındaki desteğin boyutlarını ortaya koyarak, çabalara güç kazandıran bir atılım niteliğinde değerlendirilmişti.