Filistin için yeni barış planı

Jimmy Carter'in da aralarında bulunduğu dört eski ABD yöneticisi, İsrail-Filistin barışı için yeni bir plan hazırladı.

Plan, 1967 sınırlarına dayalı, askerden arındırılmış bir Filistin devletini, Filistinli mültecilere tazminat ödenmesini ve Kudüs'ün ortak başkent olarak paylaşılmasını öngörüyor.

Orta Doğu Barış Enstitüsü adlı kuruluş tarafından, Filistin basının "akil" adamlar olarak adlandırdığı Jimmy Carter, eski ABD dışişleri bakanı James Baker, eski güvenlik danışmanları Brent Scowcroff ile Zbignew Brezinski'nin katkılarıyla hazırlanan plan, ABD Başkanı Barack Obama'ya da sunuldu.

Obama yönetiminden, plana destek vermesi ve İsrail ile Filistinlileri bu plana uymaları konusunda zorlamak amacıyla, uluslararası kamuoyu nezdinde de destek sağlaması isteniyor.

FİLİSTİNLİ MÜLTECİLERE YİNE DÖNÜŞ HAKKI VERİLMİYOR

Yeni planda, 1967 sınırlarına dayalı, askerden arındırılmış bir Filistin devletinin kurulması öneriliyor. İsrail'in kuruluşu sırasında, 1947-48'lerde Filistin'i terk eden binlerce mülteci konumundaki Arap için de geri dönüş haklarının verilmesi yerine, bunlara tazminat ödenmesi öngörülüyor. Plana göre, tartışmalı Kudüs ise yeni Filistin devleti ile İsrail'in ortak başkenti olacak.

Kudüs ve mültecilerin geri dönüş hakları, bugüne kadarki İsrail-Filistin barış görüşmelerinde en can alıcı noktalar olarak ortaya çıkmış; görüşmeler genellikle bu iki konuda düğümlenmişti.

Filistin Yönetimi geri dönüş haklarından vazgeçilmeyeceğini söylerken, İsrail tarafı da çoğunluğu şimdi İsrail toprakları içindeki yerlerinden olmuş Filistinlilerin bu yerlere geri dönmelerini kabul etmeyeceğini belirtmişti.

ASKERDEN ARINDIRILMIŞ FİLİSTİN FİKRİNİ NETANYAHU ORTAYA ATMIŞTI

Planın, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in, ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesinde de değerlendirileceği kaydediliyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da geçen Haziran ayında yaptığı açıklamada, "askerden arındırılmış bir Filistin devleti"ni kabul edebileceklerinin sinyalini vermiş; bu fikrin, Orta Doğu barışı için uygun tek çözüm olduğu yolunda uluslararası zemin kazandığını söylemişti.