Ucuz okullar ve iddialı Amerikan aksanı dünyanın dört bir yanından İngilizce öğrenmek isteyen yabancı öğrencileri Filipinler'e çekiyor.
Abone olFilipinler, dünyanın düşük fiyatlı İngilizce öğrenim merkezi olarak giderek daha fazla öne çıkıyor.
Ülke dışından İngilizce öğrenmek ya da İngilizce eğitim veren üniversitelerde eğitim görmek için Filipinler’e gelen öğrenci sayısı hızla artıyor.
İnsanların, İngilizce öğrenmek üzere gidilecek klasik yerler olarak gördüğü İngiltere, ABD veya Avustralya gibi başka ülkeler de olabilir.
Ama Filipinler’de karar kılmalarının temel bir nedeni var. Burası çok daha ucuz.
Dil öğrencilerinin rekabetçi piyasasında bu ucuzluk, Filipinler’in İran, Libya, Brezilya ve Rusya gibi ülkelerden insanları çekebiliyor olması anlamına geliyor.
İngilizce öğretmeni Jesy King, çalıştığı okulun 60 saatlik İngilizce dersleri için ABD ya da Kanada’da denk bir kursun fiyatlarının üçte biri civarında olan 500 dolarlık kurs fiyatlarına dikkati çekiyor.
King “Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında ücretlerimizin rekabet gücü çok yüksek” diyor.
Bir diğer önemli avantaj da aksan.
Filipinliler net bir Amerikan aksanı ile İngilizce konuşuyor.
Bunun bir nedeni Filipinler’in 50 yıl boyunca Amerikan kolonisi olması, bir diğer nedeni de ülkede pek çok insanın ABD piyasasına hizmet sağlayan çağrı merkezlerinde uzun süre çalışmış olması olabilir.
Amerikan aksanı
Bu merkezler personelini Amerikalılardan ayırt edilemez bir aksanla konuşmak üzere eğitiyor.
Böylece arayanlar konuştukları çağrı merkezi elemanının dünyanın bir diğer ucunda olduğunu asla fark etmiyor.
Jesy King “Benim de çağrı merkezinde çalışma tecrübem var. Dolayısıyla, bu merkezlerde çalışmanın ön koşulu olarak Amerikan aksanıyla konuşmayı öğrendim.” diyor.
Çalıştığı okul Manila Uluslararası Dil Akademisi, dünyanın dört bir yerinden öğrencileri çekiyor.
Çoğunluğu özellikle Japonya, Tayvan ve Kore gibi Asya ülkelerinden, ancak son zamanlarda Kuzey Afrika, Güney Amerika ve Orta Doğu’dan da öğrencileri olmuş.
Öğrenci sayıları giderek artıyor. Filipinler Göçmen Bürosu’na göre bu sene 24 binden fazla kişi öğrenci vizesi için başvuruda bulundu.
Dört sene önce bu rakam 8 binin altındaydı.
Hükümet sektörü, büyüme için altın fırsat olarak görüyor.
Talep artıyor
Ticaret ve Sanayi Müsteşarı Cristino Panlilio “Daha fazla sayıda öğrenci kabul etmeye hazırlıklıyız. Bunun için ülkenin daha fazla tanıtım yapması gerektiğine inanıyorum” diyor.
Filipinler’e sadece İngilizce öğrencileri gelmiyor, her alanda lisans ve lisansüstü eğitimler için başvuru yapan yabancı öğrenci sayısında da hızlı bir artış söz konusu.
Bu kişileri çeken ilk neden de, maliyetin düşük olması. Ayrıca ülkenin önce gelen üniversitelerinde derslerin İngilizce yapılıyor olması da bir başka etmen.
Burada bir üniversitede öğrenci olabilmek için yabancıların öğrenci vizesi alması gerekiyor. Göçmen kayıtları, üç sene öncesine oranla 2011’de öğrenci vizesi başvuran yabancıların sayısının üçe katlandığını gösteriyor.
Ülkenin önce gelen üniversitelerinden De La Salle’in başkan yardımcısı Dr. Alvin Culaba’nın üniversitelerinin eğitim düzeyinin, dünyanın herhangi bir yerindekilerle yarışabileceğine dair güveni tam.
Culaba “Programlarımız ABD ve Avrupa’dakilerle eşit düzeyde, hatta bazı durumlarda çok daha iyi” diyor.
Sıkı pazarlık
Hâlihazırda De La Salle’in Çin ve Japonya’da çok sayıda öğrencisi var, ama son zamanlarda Avrupalı öğrencilerin de sayısı arttı.
Rusya’dan mühendislik öğrencisi Elizaveta Leghkaya bunlardan biri.
Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda’daki üniversiteleri de araştırmış, ancak De La Salle’deki mühendislik programı diğerlerinin dörtte biri fiyatında.
Leghkaya “Burası çok daha ucuz ve edineceğim vasıfların tamamen eşit düzeyde olacağına güveniyorum” diyor.
Filipinler’de öğrenci olmanın başka faydalarını da keşfetmiş: “Avrupa’da bulabileceğimden daha farklı bir yaşam tarzı olduğundan iyi bir tecrübe oluyor. Kültürü öğrenmek enteresan. Burada yolculuk yapmayı, plaja ve müzelere gitmeyi seviyorum” diyor.
Ancak Filipinler’de öğrenci olmak çekingen insanlara göre değil.
Burada yaşamak bürokrasi ve yolsuzlukla ve Manila’daysanız hava kirliliğiyle baş edebilmek anlamına geliyor.
Bu arada Filipinlilerin çoğunun İngilizce konuşulan diğer yerlerden çok farklı bir dil konuştukları gerçeği de var.
Filipinler kendisini, İngiltere ve ABD’den sonra, dünyanın İngilizce konuşulan üçüncü büyük ülkesi olarak tanıtıyor.
Turizm Departmanı’nın internet sitesinde gururla sunulan bu tanıtım, bir anlamda doğru da.
Pek çok kişi en azından temel İngilizce’yi, iyi eğitimli kişiler ise akıcı biçimde İngilizce konuşabiliyor.
Taglish konuşanlar
Pek çok kişi yerel dil olan Tagalogca ile İngilizce’nin bir karışımı olan ve Taglish (Tagalog-English) konuşuyor ve bu dili anlamak yabancılar için zor olabiliyor.
İngilizce tabelalarda sözcükler sıklıkla yanlış yazılıyor ve İngilizce sözcüklerin bazı kullanımları tamamen Filipinler’e özgü. Bu durum kafa karıştıran ve bazen de komik sonuçlara yol açıyor.
Ancak pek çok kişi için, Filipinler’de eğitimin faydaları ile karşılaştırıldığında bunlar küçük engeller.
Dünyanın pek çok yerinde giderek artan eğitim maliyetleri, internet üzerinde yabancı kurslar bulmanın kolaylaşması ile birleşince, giderek daha çok kişi yurtdışında eğitim almaya karar veriyor.
Filipinler gibi İngilizce konuşulan ülkeler bu trenden fayda sağlamak için hazır bekliyor.