BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Fıkra gibi köye dönüş projesi

Terör nedeniyle terkettikleri köylerine dönmek için her türlü yolu deneyen Bingöl Kigı, Yazgünü köylülerinin dramı adeta fıkra gibi

Abone ol


ZÜBEYİR KINDIRA
İNTERNETHABER-ÖZEL

ANKARA-
Terör nedeniyle 1994 yılında evlerinden olan Bingöl Kigı Yazgünü Köyü'nün hikayesi fıkra gibi. Yıllardır evlerine dönmek için uğraşan köylüler bir türlü başarıya ulaşamazken 89 adet, tek katlı konut bitmek bilmedi. Topraklarını bile Hazine'ye bağışlayan Yaz Günü köylülerinin bazıları da eve dönmeyi beklerken vefat etti.

Bingöl Kiğı İlçesi Yazgünü Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ziya Eğin, "Terör yüzünden evimizden olduk. Ama işler karışınca herkes illegal yöntemlere başvurdu. Şimdi de müteahhit korkuyor, işi bitirmiyor. Üstelik 89 konut için devletin ödeyeceği rakam 5 trilyona ulaştı" dedi. İşte "Köye dönemeyiş"in hikayesi:

TERÖR BOŞALTMIŞTI
1994 yılında terör nedeniyle boşaltılan köyler arasında Bingöl Kiğı İlçesi Yazgünü Köyü de vardı. Köylülerin büyük çoğunluğu İstanbul'a taşınırken 1995 yılında evlerin bombalandığı haberini aldılar. Ziya Eğin köylülerin isteği üzerine 1996 yılında Valiliğe başvuru yaptı ve "Zararın ödenmesi!" talebinde bulundu. Ancak bir cevap alamadı. Bunun üzerine 1998 yılında bir dernek kuran köylüler haklarını böyle aramaya karar verdiler.

BÜROKRASİ 5 YIL SÜRDÜ
Ziya Eğin, 1998 yılından itibaren onlarca dilekçe yazarak evlerin yeniden yapılması talesinde bulundu ancak bir cevap alamadı. 57'nci hükümet döneminde köye ulaşan bir haber herkesi sevindirdi. Hükümet, 'Köy kent' için arazi isteyince köylüler Hazine'ye topraklarını bağışladılar. Ancak buna rağmen bir türlü inşaat başlamadı. Bu sırada iki defa durumu dönemin Başbakan Yardımıcısı Mesut Yılmaz'a illettiğini belirten Ziya Eğin, "Yine de 2003 yılına kadar sonuç alamadık" ifadesini kullandı.

KÖYKENT OLMADI TARIMKÖY VERELİM
Sonuç alamayan Dernek Başkanı Eğin, 2003 yılında şansını TOKİ'de deneme kararı aldı. Projeyi inceleyen TOKİ dosyaya yıl sonunda onay verdi. Gerçekten de 2004 yılında Yaz Günü Köyü bu defa "Tarımköy" kapsamına alındı ve proje için düğmeye basıldı. Aynı yıl Bilecik ve Yozgat'taki Tarımköy'lerle berabaer ihaleye çıkıldı. Müteahhit 89 konut ve sosyal yapılar için 2.4 trilyon bedelle sözleşmeye imza attı. Firma 400 günde 89 konutu bitirmeyi taahhüt etti.

BİTMEYEN İNŞAAT
Ancak evleri Eylül 2005 yılında teslim etmesi gereken üstlenici firma su basmanlarını yapmasına karşın inşaatı bir türlü tamamlayamadı. Bunun üzerine harekete geçen Dernek üyeleri TOKİ'ye giderek firmayı şikayet ettiler. TOKİ bölgeye bir ekip göndererek müteahhit firmanın devletten para almasına karşın bazı konutların temelini bile atmadığını ortaya çıkardı. Köylülerin girişimleri üzerine 2007 yılında TOKİ ihaleyi fesh etti ve yeni bir süreç başladı.

YENİDEN İHALE
Eğin, 2007 yılında TOKİ'nin inşaatın kalan yüzde 30'luk bölümünü bitirmesi için bu defa da 2.4 trilyon liraya imza attığını açıkladı. Ancak aradan geçen zaman içinde müteahhit firma işleir tamamlamayınca Dernek yönetimiyle tekrar sıkıntı başladı.

OTURMADAN PARA
Dernek Başkanı Eğin, "Bazı evlerin kaba inşaatı bitince aileler taşındılar. Ancak içme suyu olmadığı için büyük zorluk çektiler ve evlerini bırakmak zorunda kaldılar. Hala su yok, asfalt dökülüyor, duvara çivi çaksanız duvar çöküyor" diye konuştu. TOKİ'ye yeniden şikayet mektupları gönderen Eğin, "Henüz insanlar evine bile giremezken TOKİ bize 'gelip eviniz için para yatırın' diyor. Oysa arsayı biz verdik, yıllardır biz sıkıntı çekiyoruz. Kimse bununla ilgilenmiyor. Arsayı bağışlayanlar evlerine kavuşamadan vefat ettiler ama biz hala köyümüze dönmeyi başaramadık. Bir de dökülen evlerin parasını istiyorlar" ifadesini kullandı.

BU TÖRÖR BAŞKA TERÖR
Yeni müteahhit firmanın "Güvenlik" gerekçesiyle köye girmek istemediğini de belirten Eğin, "İlk firma işçilerin maaşlarını ödemeyince olaylar yaşandı. Küreğini alan baskına geldi. Aynı müteahhit firmanın Kiğı'daki esnafa milyarlarca lira ödenmeyen borcu var, herkesi mağdur etti. Bu defa insanlar işini gayri meşru yollardan halletmeye çalıştı. Yani işin içine başka bir çeşit terör bulaştı. Yeni müteahhit şimdi bunu bahane ediyor, 'Bitireceğim ama gelemiyorum' diyor. Ne yapacağımızı şaşırdık" diye konuştu.