Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu İstanbul'da gerçekleştirilen büyük yolsuzluk operasyonuna dair açıklamalarda bulundu.
Abone olÇANAKKALE'de Atatürkçü Düşünce Derneği Şubesinin düzenlediği 'Demokrasi' konulu konferansta konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, yolsuzluk operasyonuna dair açıklamalarda bulundu.
Feyzioğlu, örtbas edilmesine asla izin vermeyeceklerini belirterek, "Bu soruşturmanın gittiği yere kadar gitmesini sağlamak bizim namusumuzdur" dedi.
Çanakkale Atatürkçü Düşünce Derneği Şubesi tarafından Türkan Saylan Belediye Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşen 'Demokrasi' konulu konferansa Çanakkale Belediye Başkanı CHP'li Ülgür Gökhan, Çanakkale Baro Başkanı Av. Bülent Şarlan ve çok sayıda vatandaş katıldı.
"TARİHE TANIKLIK EDİYORUZ"
Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türkiye'nin bugün tarihi bir yolsuzluk soruşturmasının tam ortasında olduğunu, asrın yolsuzluk soruşturmasını izlediklerini belirterek, "Tarihe tanıklık ediyoruz. Yolsuzluk soruşturmasının örtbas edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Bu soruşturmanın gittiği yere kadar gitmesini sağlamak bizim namusumuzdur. Bu soruşturmayı ört bas etmeye kalkanların da millet tarafından siyaseten ve hukuken cezalandırılmasını sağlamak zorundayız. Dolayısıyla soruşturmayı evlerde çıkan milyonlarca doları, babalarının korumasında iş yapan, hangi meslekten olduğu da kamuoyunca bilinmeyen, kendilerinin dahi bilmediği bir takım çocukların bu yaşta trilyoner olmalarını millete göstermek ve soruşturmanın örtbas edilmesi durumunda örtbas eden siyasilere siyaseten sorumlu olacağını hatırlatmak durumundayız.
"EN YUKARIDA KANLI BİR SAVAŞ BAŞLADI"
Bu yolsuzluk soruşturmasını niçin ortaya çıktığını unutmamamız gerekiyor. Bu soruşturmanın başlama sebebi yurttaşın hakkının korunması değil, yukarıda siyasete, en yukarıda kanlı bir iç savaşın başlamış olmasıdır. Bu iç savaşın tarafı değiliz. Siyasi iktidarın sandığa resmen girip çıkmış kanadıyla, sandığa giren kanadın iktidar yaptığı diğer kanadı şuan da yukarıda Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinde birbirlerine girmiş durumda. Olay budur. Haziran ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi olmasaydı, ya da bu konuda anlaşma sağlanmış olsaydı bu yolsuzluk soruşturması başlar mıydı? Başlamazdı. O zaman bunu unutma hakkına sahip değiliz. Dolayısıyla bir soruşturma başladı diye Türkiye'nin güllük gülistanlık, hukukun üstün olduğu, demokratik bir ülkeye dönüştüğü hayaline kapılmayın, gerçeği görün. Bu yolsuzluk soruşturması her ne kadar yolsuzlukla mücadele edelim diye başlamamış olsa da ortada yolsuzluğa dair çok önemli, çok somut deliller olduğuna göre sakin başlama sebebinin soruşturmanın esasını gölgelemesine de izin veremeyiz" dedi.