ABD Başkanı Donald Trump'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn'in Eylül ayında Türk bakanlarla Fethullah Gülen'in kaçırılarak Türkiye'ye getirilmesi planlarını tartıştığı iddiasına yalanlama geldi.
Abone olWashington'da Fetullah Gülen'in konuşulduğu topantıda bulunan isimlerden Türkiye-ABD İş Konseyi başkanı Ekim Alptekin, Gülen'in kaçırılmasının tartışılmadığını söyledi.
Gülen'in karanlık yüzünün ABD kamuoyuna anlatılması için Flynn'ın şirketiyle yapılan anlaşma, Flynn'ın Rusya ile ilişkileri ortaya çıkması yüzünden yarım kaldı.
Bilindiği üzere 19 Eylül'de New York'ta bir otelde yapılan görüşmeye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji Bakanı Berat Albayrak işaadamı Ekim Alptekin, Trump'ın eski ulusal güvenlik danışmanı Mike Flynn ve CIA eski Başkanı James Woolsey vardı.
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Alptekin'i devletin lobicisi olmakla itham etti. Suçlamaya yanıt gecikmedi. Özkök, Alptekin'in kendisine gönderdiği mektubu köşesine taşıdı. İşte o mektup:
ODADA İKİ TÜRK BAKAN VE CIA ESKİ BAŞKANI DA VARDI
SAYIN Özkök...
Ben Ekim Alptekin...
Ben konumum ve şahsi ilgi alanım olması gereği yıllardır Türk-Amerikan ilişkilerine faydası olacak bu tarz angajmanlar içine giriyorum. ABD’de Lobicilik veya PR faaliyetleri yapmaya da gayret ediyorum.
Biz Amerika’yı Türk gibi okuyoruz. Koca bir Washington lobicilik üzerinden geçiniyor, tüm sistem bu yasal yapı üzerinden dönüyor. Biz genelde dışardan izlemeyi tercih ediyoruz.
NE ÖRTÜLÜ ÖDENEĞİ BÜTÜN PARA CEBİMDEN
Teknik olarak konu şu: Ben gerek ticari çıkarlarım, gerekse şahsi görüşlerim doğrultusunda, Türk-Amerikan ilişkilerinin iyi gitmesinin önündeki engellerin, ABD nezdinde kredibilitesi olan bağımsız uzmanlar tarafından araştırılmasını sağlamak istedim.
Bunun için Flynn İntel Grubu ile anlaştım.
Önemli bir ayrıntı.
Ağustos 2016’da 3 aylık bir anlaşma yaptım. Anlaşmayı şirketim adına yaptım ve tüm masraflarını ben karşıladım.
(Örtülü ödenekten verildi demişlerdi.)
GİZLİSİ SAKLISI YOKTU AÇIKÇA KAYDETTİRDİK
İkinci önemli ayrıntı. Bu olayın gizlisi saklısı da yok.
Yasal yükümlülüğü olan taraf olarak Flynn Intel Group gitti bunu Lobicilik yasası gereği kaydettirdi.
Herkesin öğrenmesi de bizim gönüllü olarak kaydetmemiz çerçevesinde olmuştur.
Sanki gizli bir şey ortaya çıkarılmış gibi yapılıyor. Sanıldığı gibi saklanan bir şeyin keşfi yoktur.
AMERİKA DA KUTUPLAŞINCA KABAK BİZİM BAŞIMIZA PATLADI
Şahsi fikrim ABD siyasi ortamının Türkiye’dekinden daha fazla kutuplaştığı ve gerildiğidir.
Trump’ın seçimi kazanması, Mike Flynn gibi ihtilaflı bir ismin Milli Güvenlik Danışmanı olması bu konunun bu kadar büyümesine ve gündemde kalmasına yol açıyor.
E lobiciliğe ve PR’a onlarca milyon dolar harcayan FETO yapısı da boş durmuyor.
FBI, FETÖ İFTARINA GİDİYOR BİZ ÖYLE OTURACAK MIYIZ
Düşünün Erdoğan Washington’a indiği gün Washington Post gazetesinin başyazısı Fetullah Gülen imzasıyla oped olarak çıkabiliyor ve FBI, FETÖ derneği iftar ziyaretine katılıyor.
Ancak onların harcadığı milyonları sorgulanmazken, benim şahsen verdiğim yüzler sorun oluyor. FETÖ’nün varmayı umduğu noktayı anlıyorum, ancak yıllardır FETÖ belasından kurtulamamış olan ülkemin insanlarının neden karanlık iş yapılıyor muamelesi yaptıklarını anlayamıyorum.
KAÇIRMAYI KONUŞSAYDIK EMİN OLUN SESSİZ KALIRDIM
16 Eylül günü yapılan görüşmeyi ben ayarladım. O toplantıda bulunan iki Türk bakan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Enerji Bakanı Berat Albayrak’tı.
Michael Flynn’in dışında toplantıya CIA’in eski başkanlarından James Woolsey de katıldı.
7 ay sonra bu toplantıda Fetullah Gülen’i gizlice kaçırtıp Türkiye’ye getirmenin mümkün olup olmadığını konuştuğumuz iddia edildi.
Böyle bir şey konuşsaydık bir şey söylemem sessiz kalırdım. Ama deli saçması bir şey bu.
Kesinlikle böyle bir şey konuşmadık.
(Tabii bu bir mektup olduğu için, FBI başkanının niye ABD yönetimine gidip bu olayı anlattığını, neden böyle bir şey konuşulduğunu iddia ettiğini soramadım. Ama öyle sanıyorum ki, ABD’deki soruşturma sırasında bu da ortaya çıkacak.)
NEDİM’İ O 2 GAZETECİYLE NEDEN GÖRÜŞTÜRDÜM
Niye Nedim Şener’i, İsmail Hakkı Pekin’i alıp Washington’a götürdüm?
FETÖ’yü Amerikalılara anlatsınlar diye götürmüştüm.
Bu insanların Silivri davalarında neler çektiği herkesin malumu. Onlar da tüm açıklığıyla yaşadıklarını anlattılar her yerde.
Basın kuruluşlarına da konuştular.
Benim amacım da bu zaten.
Amerika’daki yapılanmalarının fotoğrafını çekmek ve bu örgütün Amerikalıların vergileriyle hangi illegal işlerin içine girdiklerini deşifre etmek var.
Ben de bu fırsattan yararlanarak bir röportajı da bu belgesel için vermeleri adına devreye girdim.
Ne yanlış var bunda...
Gördüklerini anlatmalarına vesile olmak ne zamandan beri suç oldu?
WASHINGTON’A İLKER BAŞBUĞ’U DA GÖTÜRDÜK
Ayrıca sadece Nedim Şener ve İsmail Hakkı Pekin’i götürmedim.
İlker Başbuğ ziyaretine de destek oldum ve bundan ötürü şeref duyuyor yanlış bir şey yaptığımı kesinlikle düşünmüyorum.
Yani Amerika’nın kendi iç meseleleri nedeniyle sanki bir skandal varmış gibi büyütülen olay bundan ibarettir.