ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından TSK'daki 'kripto' FETÖ/PDY üyelerini tespit etmek için yürütülen 'Ankesörlü telefon soruşturması' kapsamında gözaltına alınan, örgütün Hava Kuvvetleri Ankara bölgesi astsubaylarından sorumlu sözde 'imamı' O.K., itirafçı olarak sorumlu olduğu 15 astsubayın ismini verdi.
Abone ol'Ankesörlü telefon soruşturması' kapsamında, geçen 16 Kasım'da, FETÖ/PDY'nin Hava Kuvvetleri'ndeki mahrem yapılanmasına yönelik operasyonda gözaltına alınan öğretmen O.K., savcılık sorgusunda etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek itirafçı oldu.
O.K.'nin, örgütün Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki mahrem yapılanması içerisinde, 2011-2013 yılları arasında Ankara bölgesinde astsubaylardan sorumlu öğretmen pozisyonunda olduğu ve FETÖ/PDY'nin Hava Kuvvetleri sözde 'imamı', Akıncı Üssü davası sanıklarından Kemal Batmaz'a bağlı olduğu belirlendi.
'DOĞU' VE 'BATI' DİYE İKİYE AYIRMIŞLAR
O.K. hakkında savcı Abdullah Çıtlak tarafından hazırlanan iddianamede, terör örgütünün Hava Kuvvetleri'ndeki gizli yapılanmasıyla ilgili ilginç tespitler yapıldı. İddianamede, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevli örgüt mensubu astsubayları sevk-idare etmek üzere 2016 yılı Ocak ayına kadar, doğrudan FETÖ'nün Hava Kuvvetleri Komutanlığı sözde sorumlusu ve firari sivil imamı Adil Öksöz'e bağlı, Türkiye genelinde 'Batı' ve 'Doğu' bölgeleri olmak üzere ikili sivil mahrem yapılanması oluşturulduğu anlatıldı. Bu yapılanmanın, Ocak 2016'dan sonra Akıncı Üssü davası sanıklarından sözde sivil imam Kemal Batmaz'a bağlandığı, bu kapsamda örgütsel alt ilişkileri ile irtibat için oluşturulan hücresel iletişim ağında yer alan 'Batı' yapılanmasının İzmir, Eskişehir, Konya, Kütahya illerini, 'Doğu' yapılanmasının sorumluluk sahasının ise Ankara, Malatya, Diyarbakır, Erzurum, Kayseri ve Amasya bölgelerini kapsadığı anlatıldı.
İLETİŞİM İÇİN BAŞKALARI ADINA KAYITLI HAT KULLANMIŞLAR
Terör örgütünün mahrem yapılanması bünyesinde faaliyet gösteren sözde imamların hiyerarşik düzen içerisinde kendi aralarında ve TSK mensupları ile irtibat için üçüncü şahıslar adına kayıtlı telefonlar kullanarak hücresel iletişim ağı oluşturduklarının anlatıldığı iddianamede, "FETÖ silahlı terör örgütünün Hava Kuvvetleri astsubay yapılanmasında mahrem yapı mensuplarının ve askeri personelin, örgütsel faaliyetler için operasyonel hat olarak tabir edilen farklı kişiler üzerine kayıtlı GSM hatlarını, ankesör kartlarını, kendilerine veya birinci derece yakın akrabalarına ait şahsi GSM hatları kullandıkları anlaşılmıştır" denildi.
DİĞER SİVİL İMAMLARLA 329 KEZ ORTAK BAZ KAYDI TESPİT EDİLDİ
Bu yapılanma içinde bulunan şüpheli O.K.'nin de kullandığı hattın başkasının adına kayıtlı olduğu ve tespit edilen diğer sivil imamlarla 329 kez ortak baz kaydının olduğu anlatıldı.
Şüphelinin kullandığı hattın, terör örgütü faaliyetleri kapsamında operasyonel hat olarak kullandığının tespit edildiği belirtilerek, HTS analiz raporunda kullanılan hatlar ve kimlerle bağlantılı olduğu uzun bir şekilde yer aldı. Rapora göre, mahrem imamların hiçbiri kendi adına kayıtlı telefon kullanmıyor. Örgüt tarafından verilen operasyonel hatlar sivil imamlar arasında el değiştiriyor ve aynı hücre bir hattı ikinci kez kullanmıyor.
'TAMAMEN DİNİ AMAÇLI FAALİYET GÖSTERDİM'
İddianamede, öğretmen şüpheli O.K.'nin sorumlu olduğu 15 astsubayın ismini vererek, teşhis ettiği belirtildi. Ayrıca O.K.'nin ifadesinde, "Ben bu yapıya, terör örgütü olarak faaliyet gösterdiğini bilseydim kesinlikle dahil olmazdım. Tamamen dini amaçlı olarak bu grupta faaliyet gösterdim. Bu yapının böyle bir hain yapı olduğunu gördükten sonra zaten bir daha asla dahil olmadım. Çok pişmanım. Bu nedenle etkin pişmanlıktan faydalanmak istedim" dediği belirtildi.
İDDİANAME MAHKEMEYE GÖNDERİLDİ
Mahkemeye gönderilen iddianamede, itirafları nedeniyle adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılan O.K.'nin, terör örgütünde yönetici pozisyonunda bulunduğu, yargılamanın 'terör örgütü yöneticiliği' suçlamasıyla yapılması; ancak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanarak verilecek cezadan düşülmesi talep edildi.