BIST 10.852
DOLAR 32,66
EURO 35,44
ALTIN 2.511,53
HABER /  GÜNCEL

FETÖ'nün hapiste çürütmek istediği İlker Başbuğ niye hedefte? Bomba iddia

FETÖ terör örgütünün hapiste çürütmek istediği İlker Başbuğ'un AK Parti ile arasında paylaşan polemik merak konusu oldu. 26 ay hapis yatan İlker Başbuğ hakkında 6 AK Partilinin yaptığı şikayetin perde arkasında ne var? Gazeteci Murat Yetkin çarpıcı bir analiz ortaya koydu.

Abone ol

Gazeteci-yazar Murat Yetkin, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla yapılan suç duyurusu ile MHP'nin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunması arasında bir bağ var olduğu düşüncesinde. 

Başbuğ olayını 'kumpas içinde kumpas var' diyerek özetleyen Yetkin "Erdoğan bu nedenle Başbuğ’un kendisine ve eski silah arkadaşlarına yapılmış haksızlığın hesabını sormak arzusunu yüksek perdeden ve yargı tehdidiyle caydırmak istiyor" diyor. 

İlker Başbuğ Cumhurbaşkanı adayı mı olacak? 

Uzun analizin final kısmı hayli enteresan... İlker Başbuğ'a yönelik suç duyurusu hamlesinin perde arkasına ilişkin Murat Yetkin şunları yazıyor:

-Şimdi, Fethullahçı örgütlenmenin hedefe alıp hapiste çürütmek istediği Başbuğ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla suç duyurusunda bulunan AK Partililer eliyle mahkûm edilmek isteniyor. İşin ilginç bir boyutu da Erdoğan’ın bu çağrıda bulunduğu gün, MHP’nin de CHP lideri Kılıçdaroğlu aleyhinde savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu açıklamış olması.

Peki, neden?
İlk akla gelen, Erdoğan’ın 2002-2012 yılları arasında AK Parti ile Gülen Cemaati arasındaki işbirliği, ya da belki daha doğru ifadeyle eylem birliğini 2016 darbe girişimi sonrasında söylediği “kandırılmışız” özeleştirisiyle geride bırakma arzusu. Ortaya çıkma ihtimali olan bağlantıların, bugün içinden Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi gibi, Ali Babacan’ın üzerinde çalıştığı gibi yeni partiler çıkarmaya başlayan AK Parti bünyesine ve gelecek seçim sonuçlarına muhtemel etkisini riske atmak istemiyor. Geçmişin bir konuda hesabını vermeye başlanırsa, işin çorap söküğü gibi ilerleyeceğinden endişe ediyor olabilir. Tren kazalarından Elazığ ve Van felaketlerine dek gördüğümüz, AK Parti’nin her türlü hatadan masum olduğu görüntüsünün verilmek istemesi de bundan kaynaklanabilir.

Erdoğan bu nedenle Başbuğ’un kendisine ve eski silah arkadaşlarına yapılmış haksızlığın hesabını sormak arzusunu yüksek perdeden ve yargı tehdidiyle caydırmak istiyor. Başbuğ ise hem kendi haklarını, hem de mağdur edildiğine inandığı Türk Silahlı Kuvvetleri ve personelinin haklarını eski komutanı olarak korumak, haksızlıkların hesabını kapatmak istiyor.
Ancak bunu yaparken AK Partinin önünde yeni zıtlaşma imkânları ve ucu gelecek seçimlere dayanan ihtimal hesaplarını da bilerek, ya da bilmeyerek başlatmış oluyor. Nasıl mı? Birkaç soruyla cevap arayalım: gelecek seçimlerde Erdoğan’ın karşısına Cumhurbaşkanı adayı olarak Fethullahçılardan sonra AK Parti’nin de hedef aldığı Başbuğ’un şansı olur mu? Mesela seçim sonuçlarına etkisi artık kanıtlanmış olan Kürt seçmen bu yüzden Başbuğ aday olursa Erdoğan karşıtlığıyla ona oy verir mi? Yoksa Kılıçdaroğlu’nun ittifaklar politikası sayesinde toplumun her kesiminden oy alma potansiyeline sahip, örneğin 2019 yerel seçimlerinin önce çıkardığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gibi bir isim daha mı şanslı olur? Ya da şöyle soralım: Erdoğan karşısında rakip olarak kimi tercih eder? Bu soruların yanıtları ortaya çıktıkça, kumpas içinde kumpas kurulan bu iktidar oyununu anlamamız da daha kolay olacaktır.
(Murat Yetkin'in yazısının tamamı için tıklayın)

İLKER BAŞBUĞ'UN OLAY YARATAN AÇIKLAMASI

İlker Başbuğ'u gündeme taşıyan ve AK Partililerin hedefine koyan 28 Ocak 2020'de Haber Global televizyonunda yaptığı açıklama oldu. Başbuğ, devlet içindeki yasadışı Fethullahçı örgütlenmenin yükselişe geçmesinin 26 Haziran 2009’da TBMM’de kabul edilen ve askerlerin, askeri alanda işledikleri öne sürülen suçlara da özel yetkili sivil mahkemelerde bakılmasını öngören yasayla mümkün olduğunu söylüyordu. Başbuğ, bu kanun teklifinin “tamamen FETÖ’yle ilgili” olduğunu öne sürüyor, hazırlayanların araştırılmasını istiyordu; “siyasi ayak” iması buydu.

2009'DAKİ YASAYI KİMLER HAZIRLADI? 
Peki Başbuğ'un 'siyasi ayak' diyerek işaret ettiği 2009 yılındaki o yasada kimlerin imzası vardı? O tarihte AK Parti grup yönetimi ise şu isimlerden oluşuyordu:
-Mustafa Elitaş,
-Bekir Bozdağ,
-Ahmet Aydın,
-Mehmet Ceylan,
-Yahya Doğan
-Müfit Yetkin