BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

FETÖ itirafçısı emniyet müdürü kumpasın adresini verdi

Ergenekon, Balyoz operasyonları döneminde İstanbul Emniyeti’nde görevli olan FETÖ itirafçısı Yunus Dolar, kumpas talimatlarının Fatih’te bir hukuk bürosundan geldiğini ve İstihbarat Şube Müdürü Demirhan tarafından polis müdürlerine iletildiğini anlattı.

Abone ol

FETÖ itirafçısı eski polis müdürü Yunus Dolar Vatan gazetesine konuştu. Kumpas operasyonları talimatının Fatih'teki hukuk bürosundan geldiğini anlattı.

İtirafçı olduğu için tutuklanmayan Dolar, meslekten ihraç edildi. Şimdilerde ticaretle uğraşıyor. Ortaokul’da tanıştığı ve üyesi olduğu FETÖ’nün gerçek yüzünü 2007 yılında yapılan Ergenekon operasyonlarıyla gördüğünü ve örgütü sorgulamaya başladığını söyleyen Yunus Dolar, örgütten kopuşunun 2011 yılı olduğunu belirtti. Gözden çıkarıldığı için de 2012’den sonra Erzurum’a tayininin çıkarıldığını söyleyen Dolar’ın verdiği bilgiler özetle şöyle:

FATİH’TEKİ AVUKATLIK BÜROSU

“Başta eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Erol Demirhan ve tüm üst düzey polis şefleri Fatih Fındıkzade’de bir avukatlık bürosu bulunan Arif isimli avukata bağlıydı. Arif, Marmara Bölge imamıydı. Onun altında da İstanbul imamı Mehmet vardı. Genelde Demirhan, avukatlık ofisine giderek Arif ile görüşürdü. Aldığı talimatları bir laptopa not ederek emniyete gelirdi. Burada kimlerin tutuklanacağı ve operasyonlara dair notları emniyet müdürlerine dağıtırdı. FETÖ’cü müdürler ise operasyonlar için İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ı ‘sağlam deliller var’ diyerek ikna etmeye çalışırdı.

TEHDİTLER

Kumpaslarını ve amacını görüp ayrılmak isteyenler ‘şefkat tokadıyla’ tehdit edilirdi. Ayrılmak isteyene önce devletteki görevine gelirken cemaat sayesinde geldiği hatırlatılır. Ardından ayrıldıkları takdirde bu usulsüz kadroya alınmalarla haklarında davalar açılıp cezaevlerine konulmalarıyla tehdit edilirdi. Bu tehditlere rağmen örgütten ayrılmayı seçenler için ikinci senaryoya geçilirdi. Bunlardan ikisi kaza süsü verilmiş cinayetler (şahsın oğluna-kızına, en yakınına ya da kendine yönelik yönelik) ve özel hayat görüntüleriydi.”