Meslekten ihraç edilen ve FETÖ elebaşına "mehdi" diyen eski hakim İlhan Karagöz, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Abone olİstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık İlhan Karagöz katıldı.
Duruşmada son savunmasını yapan Karagöz, suçlamaları reddetti.
Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, Karagöz'ün "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını kararlaştırdı.
Mahkeme, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan suçun geçitli suç olması ve "Anayasa'yı ihlal" suçu içinde erimesi gerekçesiyle sanık Karagöz hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik hüküm kurdu.
Cezada herhangi bir indirim yoluna gitmeyen ve tutuklu sanığın bu halinin devamına karar veren heyet, sanık Karagöz'ün ev ve üst aramasında ele geçen 1 dolarlık banknotun delil olarak saklanmasını hükme bağladı.
"Hangi suçtan ceza verdiniz?"
Kararın açıklanmasının ardından Mahkeme Başkanı Tamer Keskin, "Hangi suçtan ceza verdiniz?" diye soran İlhan Karagöz'e, "Anayasa'yı ihlal suçu" cevabını verdi. Keskin, Karagöz'ün, "Silahlı terör örgütü suçundan ceza vermediniz mi?" sorusunu "Hayır" diyerek yanıtladı.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski hakim Karagöz'ün yargılandığı dava, İstanbul'da görev yapan ve FETÖ iltisakları nedeniyle görevden alınarak yargılanan eski hakim ve savcılar arasında en yüksek oranlı cezanın alındığı dava oldu.
Gülen'e "mehdi" demişti
İddianamede, "Balyoz Planı" davasında bilirkişi raporu hazırlayan sanıklara yönelik davayı reddeden eski İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi İlhan Karagöz'ün, davanın duruşma tarihi 23 Eylül 2016 olmasına rağmen, müdahil ve sanık taraf avukatlarının haberi olmadan, Ramazan Bayramı'nın arife gününe denk gelen 4 Temmuz 2016'ya duruşma açarak davaya ilişkin gerekçeli karar yazdırdığı belirtilmişti.
Karagöz,'ün, medyanın gündemine de giren ve davanın reddedilmesi hükmünü kurduğu 572 sayfalık "ilginç" kararında, FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen hakkında "mehdi" nitelemesinde bulunduğu, ayrıca başta Cumhurbaşkanı olmak üzere birçok devlet yetkilisinin gözaltına alınması için Genelkurmay Başkanlığını harekete çağıran ifadeler kullandığı kaydedilmişti.