Kırıkkale'de yürütülen FETÖ davasında Konya asker abilerinden olan sanık, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak, askeri okullardaki öğrencilere sahte sosyal medya hesabı kullandırıldığı itirafında bulundu.
Abone olKırıkkale'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyeliğinden hakkında soruşturma başlatılan terör örgütünün sözde "Konya asker abilerinden" olan sanık, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak, askeri okullardaki öğrencilere sahte sosyal medya hesabı kullandırıldığı itirafında bulundu.
Kırıkkale'de düzenlenen FETÖ/PDY operasyonunda gözaltına alınan, adli kontrol şartıyla serbest bırakılan ve "terör örgütü üyesi olmak" suçundan hakkında soruşturma açılan stajyer avukat Ü.P, savcılıktaki ifadesinde etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istedi.
KENDİ BELİRLEDİKLERİ ÜÇ NOKTAYA BAKIP NAMAZ KILMIŞLAR
İlköğretim mesullüğü yaptıkları sırada örgütün kendilerine kumaş pantolon ve gömlek giymeyi yasakladığını belirten Ü.P, şu bilgileri paylaştı:
"Çocukların yanında asla çorap çıkarmamamız gerektiği söylendi. Üniversite öğrencisiyken kendi evlerimize okuldan arkadaşlar getirmemiz ve onlarla yemek yememiz, ilgilenmemiz istendi. Askeri lise öğrencilerinin bulundukları ile giderken biletlerini kendi ismimize almamamız, çocukları kesinlikle aramamamız söylendi. Askeri öğrencilere ima ile namaz kılmayı öğretmemiz gerektiği söylendi.
Askeri lisedeki öğrenciler abdesti teyemmüm ile duvara dokunarak alacaklardı. Namazlarını kendi belirledikleri üç noktaya bakarak istedikleri pozisyonda kılabilecekleri, şüpheli durumlarda namazı bozabilecekleri anlatıldı. Bu çocuklardan, memleketlerindeyken de cuma ve bayram namazı dahil hiçbir namazı camide kılmamaları istendi. Kesinlikle diğer askeri lise öğrencileriyle bu konu hakkında konuşmaları da yasaklandı."
SOSYAL MEDYADA SAHTE HESAP KULLANDIRILMIŞ
İtirafçı Ü.P, askeri lisedeki öğrencilerin ziyareti için "ilçeye gitme" kodunu kullandıklarını, buralara giderken kot pantolon ve spor ayakkabı giymeleri konusunda talimat aldıklarını ifade etti.
Çocuklarla Bursa'da ve Konya'da buluştuklarında 40-50 metre mesafe bırakarak yürümelerinin istendiğini aktaran Ü.P, "İlçe görevindeyken gittiğimiz ev sahibine hiçbir konuda bilgi verilmemesi gerektiği söylendi. 2013-2014 yılında çocuklarla birlikte yakalanırsak bir hikaye uydurmamız söylendi. Benim, kredi ve yurtlar kurumunda kaldığım sürede evdeki arkadaşlara sahte Twitter hesapları açıp, 'sosyal pencere' isimli Twitter hesabının belirlediği gündem hakkında tweet atmaları istenmiş. Üzerimize telefon hattı almamamız da söylenmişti." ifadelerini kullandı.
BAŞHEKİMİN ODASINDA TOPLANTI YAPMIŞLAR
Ü.P, askeri öğrencilerle buluşma yerini "Selim" kod adlı S.E'nin ayarladığını, bir semt ya da mahallede aynı adı taşıyan hastanede buluştuklarını aktardı.
Bu hastanede kendilerine soru sormadıklarını anlatan Ü.P, "Öğle yemeklerimizi hastanenin yemekhanesinde yer, hastanenin mescidinde namaz kılardık. Başhekim odasında program yaptığımızda, bu odada örgütün kullandığı kitapların bulunduğunu biliyorum. Ayrıca çocukları, cumartesi ziyarete gidemediğimiz ve pazar günleri gitmek zorunda kaldığımızda Selim kod adlı S.E. tarafından hastanenin anahtarı bize verilirdi. Askeri öğrencilerin örgütün dershanesinde ya da okulunda olması tedbir gereği istenmezdi." bilgilerini verdi.
CEMAATİN HAK YEDİĞİNİ SÖYLEDİM
Selçuk Üniversitesinde eğitim görürken 2015 yılı mayıs ayında örgütle bütün bağlantılarını kopardığını öne süren Ü.P, şunları kaydetti:
"2014-2015 yılında Ankara'dan geldiği söylenen ve adını hatırlamadığım bir kişi ile beni görüşmeye aldılar. Bana ne olmak isteğimi sordu. Cemaatin hakimlik-savcılık sorularını verdiğini tahmin ettiğim bir kişiye, bu konuda cemaatin hak yediğini söyledim ve sırf bu sebepten dolayı hakimlik ve savcılık düşünmediğimi, büro açmak istediğimi ifade ettim. Bir daha da kimseyle görüşmedim. Örgütün bana ulaşmasını engellemek için hattımı değiştirdim."