FETÖ içindeki çatlak 15 Temmuz darbe girişimin ardından ortaya çıktı. 4 parçaya bölünen FETÖ içerisinde Gülen'e “Lütfen bir an önce Türkiye’ye dönüp halkın önünde hesap verin'' şeklinde yazılar yazıldı.
Abone olFETÖ içindeki çatlak 15 Temmuz darbe girişimin ardından ortaya çıktı. Darbe girişiminin başarısız olmasının ardından TSK, yargı, polis, bürokrasi içindeki kripto örgüt mensupları deşifre olmaya başladıkça bu çatlak daha da büyüdü ve ilk kavga örgütün tepe noktasında çıktı.
Örgütün 2. adamı olan ve mali yapıyı elinde bulunduran Mustafa Özcan, Fetullah Gülen’e bayrak açtı. Örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in yanında Pensilvanya’daki çiftliği yöneten Cevdet Türkyolu, kapatılan Zaman Gazetesi’nin eski genel müdürü Recep Uzunallı, örgütün şûrasından Barbaros Kocakurt, Yusuf Bekmezci ve siyasiler sorumlusu İlhan İşbilen, Suat Yıldırım, Mehmet Durakoğlu, Mehmet Ali Şengül, Hamidullah Bayram Öztürk, Mehmet Al Şengül yer aldı.
Hürriyet'in haberine göre; karşı cephede yani Mustafa Özcan’ın ardında ise örgütün yargı imamı Ahmet Kara, Asya sorumlusu Muammer Türkyılmaz, Harun Tokak, Ahmet Kırmiç, Bayram Murat, Menderes Demirci, Şeref Zekai Kolak, Süleyman Sargın gibi isimler sıralandı. Örgüt içi savaş artık bilinir olmuştu.
“Lütfen bir an önce Türkiye’ye dönüp halkın önünde hesap verin''
Örgütün tepe noktasında başlayan bu savaş tabana da yayıldı. ‘münferit.net’ (Münferit Fikir Platformu) adı verilen internet sitesinde örgütü eleştiren yazılar yayınlanmaya başladı. Bunlardan en çarpıcısı ise 2020 Temmuz’da ‘Ahmet Said’ imzasıyla yayınlanan ‘Fetullah Gülen’e Açık Mektup’tu. Gülen’i açık bir şekilde suçlayan yazı şöyle bitiyordu: “Lütfen bir an önce Türkiye’ye dönüp halkın önünde hesap verin. Sizin ve cemaatinizin hatalarını artık kimselere ödetmeyin.”
“Yeni bir hizmet hareketi mümkün mü?”
Bu görünür hale gelen savaşın bir de görünmeyen tarafı vardı. Örgütün yayın organı eski Today’s Zaman Gazetesi’nin kurucu genel yayın yönetmeni Bülent Keneş’in örgüt içinde “Yeni bir hizmet hareketi mümkün mü?” sorusunu tartışmaya açmış, bunu da raporlaştırmıştı. Firari FETÖ’cü Bülent Keneş, raporda “Hizmet Hareketi, her şeyi sil baştan yeniden ele almasını gerektiren kaçınılmaz bir sürecin eşiğine gelmiş bulunuyor” diyordu.
Kim hangi grupta
FETÖ’nün şu ana kadar 4 parçaya bölündüğünü söylemek mümkün. Buna göre ilk halka halen Gülen’in arkasında yoluna devam edenler, ikinci halka Mustafa Özcan’ın başını çektiği grup, üçüncü halka Bülent Keneş ve Sevgi Akarçeşme gibi isimlerin yer aldığı ‘reformist’ grup, son halka ise daha çok tabandakilerin isyanını yansıtan Münferit Fikir Platformu çatısı altında toplanan grup.
Hak ihlalleri, ahlaksız yöntemler
Bülent Keneş’in 91 sayfalık raporuna, örgüt içinden, isimlerini “K” olarak kodlayan kişilerin eleştirileri de yansımıştı:
- “Büyük bir amaç’ uğruna ‘küçük yanlışlar’, ‘hak ve hukuk ihlalleri’ çoğunlukla görmezden gelindi.”
- “Hizmet Hareketi, mesela Türkmenistan’da faaliyetlerini sürdürebilmek amacıyla bir diktatörle çalışmaya devam ettiği esnada, Norveç’te demokrasi havariliği yapabiliyor.”
- “Bazen bu hedeflere ulaşmak için, gizlilik içerisinde ahlaken hiç de kabul edilemeyecek bazı yöntemler kullanıldığı oluyor.”
- “Kendi katılımcılarına merkezi yapının memurları gibi muamele edilmektedir.”
- “Bazı kurumlar gerçek hedeflerle değil, gizli hedeflerle oluşturuldu.”
Peş peşe itiraflar
Firari FETÖ’cü gazeteci Ahmet Dönmez’in “Üniversite sınav soruları çalındı” açıklamalarının ardından da eski Today’s Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sevgi Akarçeşme’nin, “Ergenekon, Balyoz gibi davalarda sahte delil yerleştirilmiş, sınav soruları çalınmış” itirafı geldi.
Peş peşe ihbarlar
Örgüt üyelerinin bu iç savaşta birbirlerini ihbar ettikleri iddiası da var. 23 Ekim 2019’da Gülen’e muhalif Mustafa Özcan’ın kızı Zehra Bozkurt’un İzmir’de yakalanması, 2 gün sonra 25 Ekim 2019’da Fetullah Gülen’in yeğeni Zeynep Gülen’in İstanbul’da yakalanması bu kapsamda değerlendiriliyor.
ÖNCEKİ HABERLER
