BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Fetih suresi Kuran'da kaçıncı sayfa hangi süre? Fetih suresi kaçıncı ayet bu geceye okuyan feraha erer

Mübarek Ramazan ayı geldi, bu ayı hakkıyla geçirmek isteyen vatandaşlar Fetih suresinin okunuşunu ve anlamını araştırıyor. Derdi tasayı azaltmak, iç rahatlığı için okunan Fetih suresini Ramazan ayının ilk gününde okumak ayrı bir öneme sahip. Her kim ki Ramazan ayının ilk günü Fetih suresini 3 kere okursa gelecek yıla kadar rızkının bol olarak verilmesine vesile olur.” denmiştir. Peki Fetih suresinin okunuşu nasıl, neye iyi gelir ve kaç kere okunur? Fetih suresi Türkçe-Arapça okunuşu haberimizde

Abone ol

Müslüman aleminin göz bebeği Ramazan ayı geldi, bugün ilk iftarlar yapılacak. Bu ayı hakkıyla ibadet ve duayla geçirmek isteyen vatandaşlar Ramazan ayında yapılacak ibadetleri araştırıyor. Manevi yönden de arınmak için bir fırsat olan Ramazan ayında yapılan bazı ibadetler, okunan bazı dualar daha anlam içerir. Özellikle fetih suresi hakkındaki birkaç hadis ne denli önemli olduğunu bir kez daha göstermektedir. Fetih Suresi", Kur'an-ı Kerim'in 48. suresidir. Sure, 29 ayetten oluşur. Genellikle içimiz daraldığında, sınavlara girerken ya da derdi tasayı azaltmak için okunan Fetih suresi Ramazan ayının ilk gününde okunduğunda ayrı bir öneme sahip. Resulallah (sav); “Her kim Ramazan ayının birinci gecesinde namazda Fetih suresini okur ise, Yüce Allah o kişi tüm sene korur” şeklinde buyurmuştur. Peki Fetih suresi Ramazan ilk günü ne zaman ve kaç kere okunmalı? İşte Fetih suresinin okunuşu Türkçe anlamı....

Ramazan ayında okunması ile ilgili birkaç hadis bulunmaktadır. Resulallah (sav); “Her kim Ramazan ayının birinci gecesinde namazda Fetih suresini okur ise, Yüce Allah o kişi tüm sene korur” şeklinde buyurmuştur. Resulallah (sav) şu şekilde buyuruyor:
 
Bir kişi Fetih suresinin bütününü Ramazanın ilk gecesi, baştan sona kadar okursa, okuyuşunu da yalnızca Allah rızası için yaparsa, gelecek sene aynı güne kadar Allah bir sene boyunca o kulunu himayesi altına alır. Veli kimselerden birinin dediğine göre ise “ Ramazan ayının ilk gününde Fetih suresinin 3 kez art arda okunması, okuyan kişinin Allah tarafından gelecek sene aynı gün oluncaya kadar rızkının bol olarak verilmesine vesile olur.”
 Bu hadislerde görüldüğü gibi, Fetih suresinin Ramazan ayında okunması büyük bir fazilet taşımaktadır. Bu sureyi Ramazan'ın ilk gecesi namazda okuyan kişi, tüm sene boyunca Allah'ın koruması altında olacaktır. Surenin Ramazan'ın ilk gününde üç kez art arda okunmasının, okuyan kişinin bir sene boyunca rızkının bol olarak verilmesine vesile olacağı belirtilmektedir. Bu sebeple, Ramazan ayında Fetih suresini okumak ve bu fazileti elde etmek önemlidir.

 "Fetih Suresi", Kur'an-ı Kerim'in 48. suresidir. Sure, 29 ayetten oluşur ve Mekke döneminde indirildiği düşünülmektedir. Surenin adı, içinde geçen "fetih" kelimesinden gelmektedir ve genel olarak zafer ve başarı ile ilgili konuları ele almaktadır. Surenin başında, Hz. Muhammed'in Mekke'yi fethetmesi ile ilgili olay anlatılır ve bu olayın bir zafer olarak değil, bir rahmet ve bağışlama olarak görülmesi gerektiği vurgulanır. Daha sonra, İslam'ın yayılması, Müslümanların birbirleriyle dayanışması, inkarcıların ve ikiyüzlülerin tavrı gibi konular ele alınır. Surenin sonunda ise, Müslümanların samimi bir şekilde Allah'a yönelmeleri, Allah'ın kendilerine yardım edeceği ve onlara zafer vereceği belirtilir. Ayrıca, surede sıkça geçen "Allah'ın affı ve rahmeti" teması, İslam dininin merhamet ve bağışlama prensiplerine vurgu yapmaktadır

Fetih Suresi Okunuşu

Bismillahirrahmanirrahîm

1 - İnna fetahna leke fetham mübına

2 - Li yağfira lekellahü ma tekaddeme min zembike ve ma teahhara ve yütimme nı'metehu aleyke ve yehdiyeke sıratam müstekıyma

3 - Ve yensurakellahü nasran azıza

4 - Hüvellezı enzeles sekınete fı kulubil mü'minıne li yezdadu imanem mea ımanihim ve lillahi cünudüs semavati vel ard ve kanellahü alımen hakıma

5 - Li yüdhılel mü'minıne vel mü'minati cennatin tecrı min tahtihel enharu halidıne fıha ve yükeffira anhüm seyyiatihim ve kane zalike ındellahi fevzen azıyma

6 - Ve yüazzibel münafikıyne vel münafikati vel müşrikıne vel müşrikatiz zannıne billahi zannez sev' aleyhim dairatüs sev' ve ğadıbellahü aleyhim ve leanehüm ve eadde lehüm cehennem ve saet masıyra

7 - Ve lillahi cünudüs semavati vel ard ve kanellahü azızen hakıma

8 - İnna erselnake şahidev ve mübeşşirav ve nezıra

9 - Li tü'minu billahi ve rasulihi ve tüazziruhu ve tuvekkiruh ve tusebbihuhu bükreten ve ezıyla

10 - İnnellezıne yübayiuneke innema yübayiunellah yedüllahi fevka eydıhim fe men nekese fe innema yenküsü ala nefsih ve men evfa bi ma ahede aleyhüllahe fe se yü'tıhi ecran azıyma

11 - Se yekulü lekel mühallefune minel a'rabi şeğaletna emvalüna ve ehluna festağfir lena yekulune bi elsinetihim ma leyse fi kulubihim Kul fe mey yemlikü leküm minellahi şey'en in erade biküm darran ev erade biküm nefa bel kanellahü bima ta'melune habıra

12 - Bel zanentüm el ley yenkaliber rasulü vel mü'minune ila ehlıhim ebedev ve züyyine zalike fı kulubiküm ve zanentüm zannes sev' ve küntüm kavmen bura

13 - Ve mel lem yü mim billahi ve rasulihı fe inna a'tedna lil kafirıne seıyra

14 - Ve lillahi mülküs semavati vel ard yağfiru li mey yeşaü ve yüazzibü mey yeşa' ve kanellahü ğafurar rahıyma...

15 - Se yekulül mühallefune izen talaktüm ila meğanime li te'huzuha zeruna nettebı'küm yürıdune ey yübeddilu kelamellah kul len tettebiuna kezaliküm kalellahü min kabl fe se yekulune bel tahsüdunena bel kanu la yefkahune illa kalıla

16 - Kul lil muhallefıne minel a'rabi se tüd'avne ila kavmin ülı be'sin şedıdin tükatilunehüm ev yüslimun fe in tütıy'u yü'tikümüllahü ecran hasena ve in tetevellev kema tevelleytüm min kablü yüazzibküm azaben elıma

17 - Leyse alel a'ma haracüv ve la alel a'raci haracüv ve la alel meriydı harac ve mey yütıılahe ve rasulehu yüdhılhü cennatin tecrı min tahtihel enhar ve mey yetevelle yüazzibhü azaben elıma

18 - Le kad radıyallahü anil mü'minıne iz yübayiuneke tahteş şecerati fe alime ma fı kulubihim fe enzeles sekınete aleyhim ve esabehüm fethan karıba

19 - Ve meğanime kesiraten ye'huzuneha ve kânallahü aziyzen hakiyma

20 - Ve adekümüllahü meğanime kesiraten te'huzuneha fe accele leküm hazihı ve keffe eydiyen nasi anküm ve li tekune ayetel lil mü'minıne ve yehdiyeküm sıratam müstekıyma

21 - Ve uhra lem takdiru aleyha kad ehatallahü biha ve kanellahü ala külli şey'in kadıra

22 - Ve lev katelekümüllezıne keferu le vellevül edbara sümme la yecidune veliyyev ve la nesıyra

23 - Sünnetellahilletı kad halet min kabl Ve len tecide li sünnetillahi tebdıla

24 - Ve hüvellezı keffe eydiyehüm anküm ve eydiyeküm anhüm bi batni mekkete mim ba'di en azferaküm aleyhim ve kanellahü bi ma ta'melune basıyra

25 - Hümüllezıne keferu ve sadduküm anil mescidil harami vel hedye ma'kufen ey yeblüğa mehılleh ve lev la ricalüm mü'minune ve nisaüm mü'minatül lem ta'lemuhüm en tetauhüm fe tüsıybeküm minhüm mearratüm bi ğayri ılm li yüdhılellahü fı rahmetihı mey yeşa'lev tezeyyelu le azzebnellezıne keferu minhüm azaben elıma

26 - İz cealellezıne keferu fi kulubihimül hamiyyete hameyyetel cahiliyyeti fe enzelellahü sekınetehu ala rasulihi ve alel mü'minıne ve elzemehüm kelimetet takva ve kanu ehakka biha ve ehleha ve kanellahü bi külli şey'in alıma

27 - Le kad sadekallahü rasulehür ru'ya bil hakk le tedhulünnel mescidel harame in şaellahü aminıne muhallikıyne ruuseküm ve mükassıriyne la tehafun fe alime ma lem ta'lemu fe ceale min duni zalike fethan karıba

28 - Hüvellezı erseIe rasulehu bil hüda ve dınil hakkı li yuzhirahu aled dıni küllih Ve kefa billahi şehıda

29 - Muhammedür rasulüllah vellezıne meahu eşiddaü alel küffari ruhamaü beynehüm terahüm rukkean süccedey yebteğune fadlem minellahi ve rıdvana sımahüm fı vücuhihim min eseris sücud zalike meselühüm fit tevrati ve meselühüm fil incıl ke zer'ın ahrace şat'ehu fe azerahu festağleza festeva ala sukıhı yu'cibüz zürraa li yeğıyza bihimül küffar veadellahüllezıne amenu ve amilus salihati minhüm mağfiratev ve ecran azıyma...

Fetih Suresi Türkçe Anlamı

Rahman ve Rahim olan Allah'ın (c.c) adıyla

1 - Doğrusu biz sana apaçık bir fetih ihsân ettik.

2 - Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru yola iletir.

3 - Ve sana Allah, şanlı bir zaferle yardım eder.

4 - İmanlarına iman katsınlar diye müminlerin kalplerine güven indiren O'dur. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah bilendir, herşeyi hikmetle yapandır.

5 - Mümin erkeklerle mümin kadınları, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyması, onların günahlarını örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir kurtuluştur.

6 - Ve o Allah hakkında kötü zanda bulunan münâfık erkeklere ve münâfık kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir. Kötülük onların başlarına gelmiştir. Allah onlara gazap etmiş, lânetlemiş ve cehennemi kendilerine hazırlamıştır. Orası ne kötü bir yerdir!

7- Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

8 - Şüphesiz biz seni, şâhit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

9 - Ki, Allah'a ve Resulüne iman edesiniz, ve bunu takviye edip, O'na saygı gösteresiniz ve sabah akşam O'nu tesbih edesiniz.

10 - Herhalde sana bey'at edenler ancak Allah'a bey'at etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği ahde vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.

11 - Yakında a'râbilerden geri kalmış olanlar sana diyecekler ki, "Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Allah'tan bizim bağışlanmamızı dile." Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O'na karşı kimin bir şeye gücü yetebilir? Hayır! Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

12- Aslında siz Peygamber ve müminlerin, ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu sizin gönüllerinize güzel göründü de kötü zanda bulundunuz ve helâki hak etmiş bir topluluk oldunuz.

13 - Kim Allah'a ve Rasulüne iman etmezse şüphesiz biz, kâfirler için çılgın bir ateş hazırlamışızdır.

14 - Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar dilediğini azaplandırır. Allah çok bağışlayan çok merhamet edendir...

15 - Siz ganimetleri almak için gittiğinizde geri kalanlar: "Bırakın biz de arkanıza düşelim." diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: Siz bizimle gelemeyeceksiniz. Allah daha önce böyle buyurmuştur. Onlar size: "Bizi kıskanıyorsunuz." diyeceklerdir. Bilakis onlar, pek az anlayan kimselerdir.

16 - A'rabilerin geri bırakılmış olanlarına de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla savaşırsınız veya müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.

17 - Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. Bununla beraber kim Allah'a ve peygamberine itâat ederse, Allah onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır.

18 - Andolsun o ağacın altında (Hudeybiye'de) sana bey'at ederlerken Allah, müminlerden razı olmuştur. Kalplerinde olanı bilmiş onlara güven indirmiş ve onları pek yakın bir fetih ile mükâfatlandırmıştır.

19 - Allah onları elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükâfatlandırdı. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

20 - Allah size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vaad etmiştir. Bunu size hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir ki bu, müminlere bir işaret olsun ve Allah sizi doğru yola iletsin.

21 - Bundan başka sizin güç yetiremediğiniz, ama Allah'ın sizin için kuşattığı ganimetler de vardır. Allah herşeye kâdirdir.

22 - Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.

23 - Allah'ın öteden beri gelen kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

24 - O sizi onlara karşı muzaffer kıldıktan sonra Mekke'nin göbeğinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekendir. Allah, yaptıklarınızı görendir.

25 - Onlar inkâr eden ve sizin Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını men edenlerdir. Eğer kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle, mümin kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle bir vebalin altında kalmanız ihtimali olmasaydı, Allah savaşı önlemezdi. Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptırırdık.

26 - O zaman inkâr edenler, kalplerine taassubu, câhiliyet taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah da elçisine ve müminlere sükûnet ve güvenini indirdi. Onları takva sözü üzerinde durdurdu. Zaten onlar buna pek layık ve ehil kimselerdi. Allah herşeyi bilendir.

27 - Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinzi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi.

28 - Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O'dur. Şahit olarak Allah yeter.

29 - Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûa varırken secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır. İncil'deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ziraatçıların da hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vaad etmiştir.