Cemaat çevrelerinin sürekli gündemde tuttuğu 'Birleşen Gönüller' filmi için Gülen sohbetinde şunları söyledi:
Abone olFethullah Gülen, 1940’lı yılların Sovyet Rusya’sından 1990’lara uzanan gerçek bir hikâyeyi anlatan 'Birleşen Gönüller' adlı filmden övgü ile söz etti.
"Sürekli şevk içinde olmalı, sürekli o işin heyecanı yaşanmalı, sürekli bu arkadaşlarımızın hazırladığı sinema filmi, Birleşen Gönüller..." diyen Gülen, şu değerlendirmeyi yaptı;
"Baş tarafında çok dramatik sahneler vardı. Onlarda insan biraz üzülür. Almanların, Nazilerin zulmü, Rusların vefasızlığı... Fakat sonunda aile fertleri arasında, karı-koca arasında bir vefa, evlat-baba arasında bir vefa ve aynı zamanda kupkuru bir zemine gidip orada bir çimleme meydana getirmek isteyen Türk insanının vefalı evlatları, öğretmenleri; eşleri, çocukları, yakınları ile beraber hicret edip, yurtlarını terk edip ellerindeki mumlarla dünyanın değişik yerlerinde bulunan mumları tutuşturmak sureti ile bütün alemi aydınlatmaya azmetmiş insanların destanıydı, sergüzeştisiydi. Sonunda da bir vuslat vardı. Fakat o vuslat bir yönüyle de belki ahirete açılma şeklinde de oluyordu. Birbirine kavuşan insanlar; biri çekip öbür aleme gidiyor, gerçek vuslatların, Şeb-i Arus'un orada olduğunda noktalanıyor. Oldukça sağlam bir espri üzerine bina edilmiş bir şeydi."
FİLMİN KONUSU
1940’lı yılların Sovyet Rusya’sından 1990’lara uzanan gerçek bir hikâyeyi anlatan 'Birleşen Gönüller' filmi, 24 Ekim’de seyirciyle buluştu. Üç günlük gişe oranlarına göre film haftanın en iyisi oldu. 205 bin 148 kişinin izlediği ‘Birleşen Gönüller’ cuma günü vizyona giren filmler arasında ilk sıraya yerleşti.
Birleşen Gönüller’de; Niyaz ve Cennet’in yolları savaşla ayrılır. İkilinin yolu bu kez çalışma kampına giden Cennet’in olduğu trende kesişir. Ama burada da kavuşamayan çiftin yolları trenden kaçmak isterken yine ayrı düşer. Bir daha hiç bir araya gelemeyen Niyaz ve Cennet, 1990’lı yıllarda Türkiye’den Kazakistan’a okul açmaya giden Yunus ve Dilek çiftiyle birleşecektir.
ÖNCEKİ HABERLER
