Fethullah Gülen’in yaklaşık 30 yıl önce İzmir’de, Fuar Ekici Över Çay Bahçesi’nde üniversiitelilere verdiği konferans kitaplaştı...
Abone ol30 yıl önceki konferans kitaplaştı: Yaratılış Gerçeği ve Evrim .... Fethullah Gülen’in yaklaşık 30 yıl önce İzmir’de, Fuar Ekici Över Çay Bahçesi’nde daha çok üniversite öğrencilerinden oluşan büyük bir dinleyici kitlesine verdiği “Evrim ve Kur’an’a Göre Yaratılış” konferansı, kitap olarak yayımlandı. Konferansın aslına sadık kalmak için “Darwinizm” hakkında yeni kaynaklardan istifade ederek, yeni bazı şeyler söyleme gibi bir endişe olmadan, Gülen’in orijinal tabir ve üslûbuna sadık kalarak yazıya dökülen konuşma, bugün de tazeliğini muhafaza ediyor. Evrim ve Darwin denilince bugün yüzlerce kaynaktan binlerce sayfa bilgi bulmak mümkün; fakat bunların büyük çoğunluğu eskiden bilinen hakikatlerin yeni bir tarzda söylenmesinden ibarettir. Hocaefendi’nin belki en büyük ustalığı, konuyu en can alıcı yerinden yakalayıp, teorinin açıklarını çok iyi tespit etmesiyle, akla ve mantığa kabul ettirecek bir üslûpla takdim etmesindedir. Meseleyi çok iyi bildiği, temel kaynaklara ve biyolojinin ana konularına olan hâkimiyetinden anlaşılmaktadır. Kitabın en orijinal yönü ise söz konusu konferansın en fazla ihtiyaç duyulduğu bir dönemde, evrim teorisinin kesin bir doğru, alternatifi olmayan bir hüküm gibi görüldüğü, öyle öğretildiği ve savunulduğu yıllarda verilmiş olmasıdır. Darwinizme karşı gerek Batı’da gerekse de bizde, bugün hakikaten çok kıymetli, emek ve gayret ürünü eserler verilmiştir; fakat yaklaşık 30 yıl önce tam bir terör estiren bu teoriye karşı, inançlı bilim adamlarının konuşturulmadığı bir dönemde, mutasyonların ve tabii seleksiyonun herhangi bir yaratma kudreti olmadığını dillendirmek, değme kimselerin cesaret edemeyeceği bir işti. Hele dinleyenlerin çoğunluğunu üniversite öğrencilerinin teşkil ettiği, konuyu bilen öğretim üyelerinin de bulunduğu bir mekânda, kendi sahasında konuşmayan bir insanın böyle bir konferans vermesi çok büyük bir cesaret işiydi. Bütün bunlara rağmen Hocaefendi’nin çok iyi hazırlanarak bütün akılları ikna etmesi ve dinleyenlerin büyük hayranlık ve takdirini kazanması, bu konferansın önemini çok daha iyi anlatır. “Yaratılış Gerçeği ve Evrim” kitabını okurken, konferansın verildiği yukarıdaki şartları ve elimizdeki metnin, Gülen’in gençliğe hizmet için, o günkü mevcut kaynaklara göre yaptığı bir konuşma olduğunu hatırdan çıkarmamak gerekir. Buna rağmen, kendi sahası (dinî ilimler) dışında çok ciddi bir ilmî birikime sahip olan Gülen’in, konferanslarından derlenen kitabın muhteviyatının ana noktalar ve temel dayanaklar olarak çok fazla değişmediğini de belirtmemiz gerekir. Bugün de Darwin ve evrim teorisi aleyhinde yazılanlara baktığımızda, yine fosil sahtekarlıklarına, yanlış yorumlanan adaptasyona ve seleksiyona, abartılan mutasyonlara dayanarak “Yaratılış Gerçeğine” ulaşıldığını görüyoruz. Tesadüflere, kendi kendine olmaya, tabiat denilen kavramın yaratma kabiliyetinde olmadığına yapılan vurgular, bugün de geçerlidir. Asırlar geçtikçe Kur’an’ın gençleşmesi gibi, dinamiklerini ve kaynağını Kur’an’dan alarak yola çıkan Hocaefendi’nin temas ettiği hususların ana noktaları bugün de aynı tazeliğini korumaktadır. Günümüzde yeni bazı moleküler biyolojik tespitler, bulunan yeni fosiller, ekolojik değerlendirmeler, embriyolojik, fizyolojik ve anatomik bilgiler Gülen’in geçmişte söylediklerini değiştirmemiş, aksine çeşitlendirerek kuvvetlendirmiştir. Enteresan olan husus ise, Gülen’in iman penceresinden nüfuz ettiği ilimlere olan yaklaşım tarzının, değerlendirme ve yorumlamadaki isabetinin, hem dinî ilimler, hem de fen bilimleri zâviyesinden sanki bugün konuşulmuş gibi gücünü muhafaza etmesidir. Gülen, 30 yıl önce verdiği bu konferansta, Kur’an perspektifinden bakmanın temellerini atmıştır. Kitabı okurken bütün bu mülahazaları hatıra getirmek faydalı olacaktır. Ayrıca konuyu, sadece dar bir meraklı kitlesinin anlayabileceği şekilde ilmî tabirler, kompleks formüller ve kimyevî denklemlerle boğmadan, her seviyede insanın kendine göre bir şey anlayabileceği tarzda takdim etmesi çok önemlidir. Bugün de bir tartışma konusu olarak ortada duran ve her zaman yeni bilgi ve görüşlere ihtiyaç duyan evrim konusunda, daha pek çok şey söylenecektir. Tamamen zoolog ve paleontologlara hitap eden hususiyette yeni keşif ve bilgilere sahip kitaplar da yazılacaktır. Fakat Gülen’in başlattığı günümüz anlayışına uygun tarzdaki bilim–din birlikteliğine dikkat etmek, Yaratıcı’nın kâinattaki tasarrufuna uygun biçimde, birini diğerine feda etmeden varlığı bütün olarak kucaklayacak bir inanç bütünlüğü içinde ele almak, herkese kolay nasip olmayacak bir husustur. Berkay Çiftçi, İstanbul