Fethullah Gülen, bu hafta yayınlanan sohbetinde hem hükümet hem de kendileriyle ilgili iddialar için karşılıklı yeminleşme çağrısında bulundu.
Abone olFethullah Gülen, AK Parti cephesinden kendisi ve cemaate yönelik eleştiri ve suçlamalara meydan okudu. Gülen, "paralel yapı" iddialarını ortaya atanları yeminleşmeye çağırdığı sohbetinde yalanların zamanla döküleceğini ileri sürerek "Allah'ın onları ıslah etmesi için dua ediyorum" diye konuştu.
Fethullah Gülen, Herkul.org'tan yayınlanan Bam Teli sohbetinde, hükümeti karşılıklı yeminleşmeye çağırdı. Yerel seçimler öncesi kendisinin mülaane diye tanımladığı, AK Parti cephesinde beddua olarak nitelendirilen açıklamalarının ardından Gülen bu kez de iddialar için yeminleşme teklifinde bulundu.
İşte Gülen'in açıklamalarından bazı bölümler;
"BÜTÜN MEMURLARINIZI SALIN, HODRİ MEYDAN"
"Elin âlemin hırsızlıklarının ayyuka çıktığı, irtikâplarının ayyuka çıktığı, ihtilaslarının ayyuka çıktığı, zihinlerin bu kirlerle bulandığı ve bütün dünyaya yayıldığı bir dönemde, bütün maliyecilerini, bütün memurlarını salsınlar.. o kıtmir dediğiniz sizin küçük arkadaşınızın yeryüzünde bir dikili taşı varsa şayet, o dünyanın en aşağılık mahlukudur… Fakat aynı şeyi onlar söyleyebilirler mi? Öyle bir taaddî ile onları karşı karşıya bırakmak istemem! Fakat azıcık imanları varsa, dememe mevzuunda zorlanırlar; demeyi de o yalancı onurlarına yakıştıramazlar.
Şayet onlar, sizin cemaatinizin, arkadaşlarınızın, hizmet erlerinin, adanmışların ve onların yanında kuyruk sallayıp onlarla beraber olmaya çalışan kıtmirin hakkında söyledikleri şeylerin doğru olduğuna inanıyorlarsa, ortaya bir yemin şekli koysunlar. Ben çok rahatlıkla o mevzuda iftira olduğuna “vallahi, billahi, tallahi” derim.
“Hırsızlık” dediler, “para transferi” dediler, “Banka numaraları var elimizde!” dediler, “Fuhuş irtikâp ediyorlar!” dediler, “Mut’a nikâhı kullanıyorlar!” dediler. Zaten mut’a konferansına karşı çıkan o insanların, düşüncelerini bu şekilde deşifre etmeleri, hangi gayyada yaşadıklarını gösterme adına çok önemli bir emaredir. Şöyle aklımdan geçti. Mezheplerdeki farklılığı da gözeterek şöyle demeyi düşünüyorum: Diyebilecek yürekleri varsa, Allah’a, Kur’ân’a ve Kütüb-ü Fıkhiye’ye inanıyorlarsa şayet, hepsi desinler ki: “Eğer hakikaten bizim hakkımızda denen bu şeyler doğruysa, -Doğru değil! Bunlar dublajdır, bunlar montajdır!- eğer bunların bir tanesi, onda biri doğruysa, benim eşim üç talakla boş olsun! Bir! Ebediyyen boş olsun! İki! Ebediyyen boş olsun! Üç!” Niye 3 dedim? Çünkü İbn Teymiye gibi bazıları “Tek seferde ‘3 talak’ deyince, o bir sayılır” diyor. Onların da böyle ucuzcu müftüleri olduğundan dolayı, Mezâhib-i Erba’a”nın mütaalasından daha ziyade, meseleyi kaçamak yaparak burada “taça” -vebali onun boynuna olsun- atma olabilir.
"BENİM İÇİN DE YEMİN BULSUNLAR"