FETA, Korona’ya karşı…
Fildişi kulelerinde oturanlar bu süreci hüsranla kapatırken elindeki bir damla suyla yangını söndürmeye koşanlar gerçek kazananlar olacaklar.
Her ne kadar Korona bir sağlık sorunu olarak görülse de ilerleyen yıllardadevlet ve toplumların yapısında çok daha farklı etkilere yol açacak.
Kültürden ekonomiye, sosyal dayanışmadan psikolojiye, yönetim biçimlerinden idare şekillerine kadar birçok alanda yepyeni modeller çıkacak karşımıza.
Bu süreç birçok süsün arkasına gizlenmiş gerçek kişilikleri ortaya çıkararak, adı sanı duyulmamış isimsiz kahramanları gün yüzüne çıkaracak.
Fildişi kulelerinde oturanlar bu süreci hüsranla kapatırken elindeki bir damla suyla yangını söndürmeye koşanlar gerçek kazananlar olacaklar.
Geçtiğimiz günlerde bir tivitimde “EvdeHayatVar” çağrısı yapan ünlülere ve zenginlere bir çağrı yaparak “Kurur kuru sadece ’Evde Hayat Var’ çağrısı yapmak marifet değil. Marifet aynı zamanda evde kalacağına söz veren 3 ailenin masraflarını karşılamakta” demiştim.
Bu çağrıyı yapan insanlar hem ünlü hem de zengin.
Normalde değil 1 yıl, 3-5 yıl evlerinden çıkmasalar bile sorun olmaz. Ancak “evde kal” çağrısı yaptıkları milyonlarca insan eğer bir gün evlerinden çıkamayacak olsalar geçim derdi çekecek insanlar.
Dolayısıyla onlara kuru kuru yapılan “evde kal” çağrısının bir kıymeti harbiyesi yok.
Eğer bu ünlü ve zengin insanlar evde kalanların geçimlerini temin etme noktasında bir fedakârlık yapabilseler işte o zaman sözleri ve çağrılarının başımın üstünde yeri var. Ancak şu anda “evde kal” çağrısı yapan bu ünlü ve zengin insanların evde kalanlara yönelik bir yardım haberini duyamadım henüz…
Tam tersine benim bu ünlü ve zenginlerden beklediğim fedakârlık adı sanı çok fazla duyulmamış, kendi çapında bir şeyler yapmaya çalışan bir dernekten geldi.
Hepsi maaşla çalışan insanların/memurların, maaşlarından verdikleri üç-beş kuruş ile topluma faydalı olmak için kurdukları FETA (Genç) isimli dernek beklediğim sesi yükseltti. Kurucuları arasında bu fakirin kardeşi de bulunan FETA derneği, evde kal çağrısına uyarak evinde kalan veya Korona nedeniyle gelir kaybına uğramış insanlara yardım etme kararı aldı.
Üstelik bu kararı almakla kalmadı hızla uygulamaya koydu. Dernek, kirasını ödeyemeyenlere kira desteği, faturasını ödeyemeyenlere fatura desteği, gıda desteği olmayanlara gıda yardımı yapmaya başladı.
Adını Hz. Ali’den alan ve “Genç” manasına gelen FETA derneği, adına yakışır bir şekilde hareket ediyor. “Biz kimiz ki, biz küçük bir derneğiz, bizim etimiz ne budumuz ne” gibi bahanelerin ardına sığınmayan dernek, bu zor zamanlarda elini taşın altına sokmanın en güzel örneğini veriyor.
Hemen akabinde “Yardımlaşma modeli ve teşvik için paylaşıyorum. Bir WhatsApp grubumuzda karınca kararınca, 50, 100, 200 liralarla fon oluşturduk. Bir sorumlu üzerinden, tanıdık ve bildik çevreyi gözeten dayanışma bu. Kime nasip olacağı ise grupta tartışılmıyor. Adına da #EvdenEveİyilik dedik” açıklaması yapan bir gazeteci kardeşimin paylaşımı heyecanımı ve umudumu yükseltti.
Ümidim odur ki bu gibi çalışmaların sayısının artması. Artacağına da inancım tamdır. Çünkü bu milletin mayasında bu duygu var.
Korona, işte tam da böyle toplum içerisinde bir uyanış, yardımlaşma ve dayanışmaya sebep olması nedeniyle sosyolojik açıdan çok güzel gelişmelere yol açacak. Hem ülkemizde hem de dünyada yeni dönüşümlere hazır olun…
Birey ve toplumların huzurlu ve dahi sağlıklı yaşamlarının idamesi için “yardımlaşma” ve “dayanışma” en önemli şiardır.
Duyguların diri tutulması ile sevgi ve saygının yeşermesi "dayanışma" ve "yardımlaşma" ruhundan geçer. "Yardımlaşma" ve "dayanışma" sayesinde; nefret, haset, kin ve habis duyguları izole edilmiş olur.
"Yardımlaşma" ve "dayanışmanın" ideolojisi yoktur. Değerlerin "dayanışma" ile diri tutulması "ümmet bilincini" de yaşatmış olur.
Teşvik olsun düşüncesi ile anlatmaya çalıştığım; FETA’nın ve gazeteci kardeşimizin duyurmuş olduğu bu güzel hareketin, “evde kal” çağrısı yapan ünlü ve zenginlere ibret olması dilek ve temennilerimle…