Feodal monarşi= Sahiplik
Türkiye’nin, 21 Ağustos’tan beri aradığı 8 yaşındaki Narin Güran’in cesedine 19 gün sonra ulaşıldı.
Eğertutmaz deresinde bulunan Narin’in cesedi, öldürüldükten sonra mı çuvala konulup dereye yerleştirildiği,
Yoksa sonradan mı dere yatağına getirildiği ile ilgili çalışma kapsamında 24 kişi göz altına alındı.
Ekiplerin daha önceden bu noktada arama çalışması yaptığı ve herhangi bir bulguya rastlayamadığını biliyoruz.
Narin’in küçücük bedeni öldürüldüğü gün mü dereye kondu?
Eğer ki ilk gün konduysa nasıl oldu da bulunamadı?
Yoksa Narin sonradan çuval içinde mi dere yatağına taşındı?
Sonradan getirildiyse, köydeki onca kolluk kuvvetine rağmen taşımayı nasıl başardılar?
Ülkenin gözü Tavşantepe Mahallesindeyken cesedi nasıl taşıdılar?
Narin’in DNA’sına amcanın otomobilinde rastlanmıştı.
Bu dehşet verici olayla ilgili 4 savcı görevlendirildi.
Narin’in cenazesi dün saat 10.50’de Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’na getirildi.
Otopsiye; Adli Tıp Grup Başkanı,
Morg İhtisas Daire Başkanı,
Adli Tıp Şube Müdürü,
4 Adli Tıp ve bir patoloji uzmanı,
1 sağlıkçı, 3 otopsi teknikeri,
3 savcı ve Diyarbakır Barosu Başkanı katıldı.
Ceset üzerinden, istismar dahil her türlü suçu ortaya çıkaracak şekilde biyolojik bulgu ve süprüntü örnekleri alındı.
91 örnek alındıktan sonra cesetin röntgeni çekildi.
Sol bacağı diz kapağından sonrası kopmuş olan Narin’in otopsisi kamera kaydına alındı.
Cesedin bulunduğu çuval içerisinde Narin’e ait olduğu değerlendirilen kaval kemiği çıktı. Kemik muhafaza altına alınarak, diğer kemik parçalarıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmek üzere ayrıldı.
Bacaktaki kopma nedenininse, ancak burada yapılacak incelemeyle anlaşılabileceği vurgulanıyor.
Ölüm sebebi ve zamanı henüz belirsiz.
Gözle görülür şekilde herhangi bir iz görülmedi.
İç kanama bulgusu tespit edilmedi.
Cesetteki çürüme sebebiyle ölüm zamanına ilişkin bir beyanda bulunulamadı.
Adli Tıp Kurumu kesin ölüm sebebinin en erken 15 gün, en geç 1 ay içerisinde açıklayacak.
Narin’in ailesinin içinde bulunduğu feodal yapı,
Narin’in ölümüne susulması,
Neredeyse tüm köylünün cinayeti bildiği halde sessizliğe bürünmesi,
Abinin, babanın, annenin, amcanın Narin’in ölümünü kabullenmesi ve yapana karşı sessizliklerini korumaları,
Şark toplumlarında “aile itibarı” “aile şerefi” kavramı her şeyin üstündedir.
Kutsal Kitaba el bastırılarak edilen yeminler daha güncelliğini korumaktadır. Bir anlamda koşulsuz itaattir.
Dünya genelinde 8 milyon çocuk kayboluyor.
TÜİK verilerine göre, Türkiye'de son 9 yılda kaybolan çocuk sayısı toplam 104 bin 531'dir.
TÜİK, 2014'te 17 bin çocuğun kaybolduğunu bu rakamın ise son 9 yıl içindeki en yüksek rakam olduğunu bildirdi.
Yılda ortalama 10 bin, günde ise 32 çocuk kaybolmaktadır.
Bu ülkenin çocukları değerli. O nedenle çocuklara gerekli önem ve hassasiyet gösterilmeli. Aileler evlatlarına her şartta sahip çıkmalılar Narin’ler yaşasın diye…