F.Bahçe'den geçen sezon ayrılan Denizli, sessizliğini bozdu. Ortega'nın başarısız olacağını düşünmek medyumluk değildi.
Abone olFenerbahçe'den 1 yıl önce ayrılan Mustafa Denizli, Fenerbahçe'ye bir gün dönebileceği mesajı verdi. Ortega konusunda da konuşan Denizli, ‘‘Ortega'nın başarısız olacağını düşünmek medyumluk değildi. O büyük bir yıldız. Ama İspanya'da ve İtalya'da sorun yaşadı. İkincisi eğer içerde maddi problem yaşayan futbolcular varsa, böyle bir transfer birlikteliği bozar’’ dedi. Fenerbahçe Dosyası'nda döndüncü gününün konuğu, eski teknik direktör Mustafa Denizli, otoritesi ve karizmasıyla sarı lacivertli camiada iz bıraktı. Her türlü ilişkilerinde her zaman seviyeli oldu. Göreve gelirken çok sevinmiştim, giderken de aynı ölçüde üzüntü duydum. Fenerbahçelilere ‘‘Efsane döndü’’ sloganını ezberleten, şampiyonluk sevincini yaşatan Mustafa Denizli, bu günlerde yine gündemde. Takımdan ayrılan Milan Rapaiç'in ‘‘Denizli kalsa şampiyon olurduk’’ sözleriyle Asbaşkan Ali Yıldırım'ın ‘‘Bugünkü aklımız olsaydı, Denizli'yi göndermezdik’’ ifadesi de bunun en belirgin örneği. Denizli, suskunluğunu Hürriyet için bozdu: FENER'İN YAPISAL KRİZİ Fenerbahçe bugün yine bir krizde. Bu kriz sadece Fenerbahçe'ye mi özgü. Yoksa kulüplerimizin yönetim yapısı mı bu krizi üretiyor. Fenerbahçe'nin krizde olması her kulüpten daha farklı yansıtılıyor. Bu kriz sadece Fenerbahçe'ye özgü değil. Genelde kulüplerimizin yapısı bu krizleri üretiyor. Fenerbahçe'nin bir çok krizi yaşadığı, bir çok defa da aştığı biliniyor. Esasında bu krizlere neden olacak gelişmeler daha sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilirdi. Ama camianın çok aktif yapısı, bunu zaman zaman medyanın da abartılı bir şekilde yer vermesiyle daha büyük büyük boyutlara taşıyor. Krizler olacaktır ama aşılacaktır. Bu da zor bir hadise değildir. Daha sağlıklı, daha güvenli bakış açısı kriz ortamını büyük ölçüde ortadan kaldırır. Fenerbahçe'yi şampiyonluğa taşıyan ilk Türk Teknik direktör olarak bu krizleri aşma ya da bir daha yaşamama formülü nedir? Zaman zaman Fenerbahçe'de krizsizlik, kriz yaratıyor. Sanki bir krizin Fenerbahçe ile iç içe yaşaması gibi sezgiye kapılıyorum. Fenerbahçe yaşadıklarıyla da son derece renkli bir camia, dolayısıyla krizlerin oluşu değil, olmadan önceki dönemleri iyi değerlendirmesi gerekiyor. Bunu değerlendirirse, zaten krizi de büyük ölçüde yaşamaz. KULÜPLE BÜTÜNLEŞİRİM Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın kardeşi Aziz Yıldırım, ‘‘Şimdiki aklımız olsaydı Mustafa Denizli'yi göndermezdik. Ama o da ayrılmak için elinden geleni yaptı’’ açıklamasını yaptı. Siz Fenerbahçe'den ayrılmak istediniz mi?. Ayrılmak için esasında fazla bir şey yaptığımı söyleyemem. Ama ayrılmamak için de fazla bir şey yapmadım. Çünkü ben ruhen, bedenen, zihnen çalıştığım kulüple bütünleşen bir insanım. Kendimi et ve tırnaktan farklı hissedemem. Şimdi Sayın Ali Yıldırım ‘‘O da ayrılmak için elinden geleni yaptı’’ derken, belki biraz hislerime tercüman oldu. Ama ondan daha önemlisi, şimdiki aklımız olsaydı, yollarımızı ayırmazdık demesidir. Evet bunu hep düşündüm. Fenerbahçe'ye geldiğim gün, elimizde bir kadromuz yoktu. Neticede kurduğumuz takım, Türkiye'nin ve çeşitli ülkelerin futbolcularından oluşan ve Galatasaray gibi Türk futboluna hegemonya kurmuş takımla mücadele etmek içindi. Sadece bu takımı kurmadık, bir yıl evvel tribünün kaybolan inancını ve sevgisini geri getirdik. En zor dönemlerimizi, en az hasarla geçtik. Toplama diyebileceğimiz takımla lig şampiyonluğunu kazandık, kupa finalini penaltılarla kaybettik. Efsane geri döndü şarkısını tribünlere zevkle söylettik. Fenerbahçe her oynadığı maçtan sonra, hem saha içinde, hem saha dışında kendisini alkışlamak için bekleyen Fenerbahçelilerle tekrar bütünleşti ve büyüdü. Kulübün mali durumunu da göz önünde bulundurarak, transfer politikamızı ona göre belirledik. Bizden çok daha güçlü G. Rangers'i eleyerek Şampiyonlar Ligi'ne kaldık. YİNE ŞAMPİYON OLURDUK Fenerbahçe'den ayrılan Rapaic, ‘‘Denizli kalsa o sezon şampiyon olurduk’’ dedi. F.Bahçe o sezon şampiyon olur muydu? Gerçekten olurdu. Çünkü bu şampiyonluğu yaşayan futbolculardan biri oydu. Bir takımın neler yapabileceğini, nereye gidebileceğini en iyi o takımın içinde bulunanlar hisseder. Bir sene evvel kurduğumuz takım, efsane Galatasaray'dan ve Lucescu'dan şampiyonluğu alırken, bir zor dönemi geride bırakıyorduk. rakiplerimizin iki veya üç puan gerisinde olmak, bana ve futbolcularıma hiç bir şey ifade etmiyordu. Türkiye ligi bizim için şampiyonluğun kolay kazanılacağı bir lig olarak görünüyordu ama olmadı. Fenerbahçe'yi 1 yıldır dışarıdan izliyorsunuz. Bu ülkenin en ünlü teknik adamı olarak transferde ne gibi yanlışlar yaptı Fenerbahçe? Ben felsefe olarak bir temel kadro kurarım. İlerleyen yıllarda çok az revizyon ile bu kadronun verimini artırmaya çalışırım. Her dönemde bir çok transfer yapılması mümkün değildir. Teknik adamlar kadrolarına habire transfer yapsın diye değil, kadrolarının randımanlarını artırmak için orada görev yaparlar. Fenerbahçe'nin zorunlu olarak yapacağı transfer sayısı, o kadro itibarıyla bir veya ikiydi. Büyük ölçüde görünen bir sağ kanat oyuncusu ve Kennet'in (Anderson) ayrılmasıyla Oktay ile problem olması halinde bir hücumcu. Oktay ile neden problem yaşandı onu bilemiyorum. Yaptığım transferler içerisinde en çok eleştiri alanlardan birisi Lazetiç'ti. O da şimdi İtalya'nın en büyük kulüplerinden birine transfer oldu. Ne kadar yanlış bir transfer olduğunu da gösterdi. ORTEGA YANLIŞTI Ortega'nın gelişi de gidişi de olay oldu. Siz olsaydınız, Ortega'yı alır mıydınız? Şimdi ben büyük takımlarda büyük yıldızların olmasından yanayım. Ortega da büyük bir yıldız. Ona diyecek bir sözüm yok. Sadece burada iki tane sorun var. Bir; Ortega kendi anadilini konuştuğu ülkede, İspanya'da ve İtalya'da -ki bu büyük bir avantajdır- hep sorun yaşamış ve başarılı olamamış bir yıldız. Onun Türkiye'de aynı akibete uğrayabileceğini düşünmek, medyumluk olmazdı. İkincisi şartlar ne olursa olsun, ekonomik kriz sadece ülkeyi değil, büyük ölçüde kulüplerimizi de vurdu. Bundan Fenerbahçe de son derece olumsuz etkilendi. Bunlar doğaldır. Eğer içerde maddi açıdan problem yaşayan futbolcular var ise, böyle bir transfer ister istemez takım birlikteliğini bozar. Fenerbahçe'den yine bir teklif gelse yeniden görev alırmınız? Fenerbahçe'ye dönmemek üzere ayrılmadım. O günün hem yönetim, hem de benim haleti ruhuyem içinde bu ayrılık gerçekleşti. Şimdi varsayımlarla hareket etmem. Fenerbahçe'den ayrıldığım gün şartlar benim için olumsuzdu. Bu ayrılıktan Fenerbahçe taraftarının yüzde 90'ı mutsuz olduğunu açık açık beyan etti. Bu ayrılıktan mutlu olan bir kaç bireyin dışında Fenerbahçe camiasında kimse yoktur. Fenerbahçe stadındaki o elektriğin ne olduğunu ben de taraftar da çok iyi biliyor. Bana müdahale eden olmadı Görev yaptığınız dönem içinde yönetim yada başkan yetkilerinize müdahale etti mi? Bunu ne çalıştığım dönemde, ne ayrıldıktan sonra bana defalarca sorulan bir soru olarak yanıtlıyorum. Başkan ne yetkilerime müdahale etti, sorduğunuz gibi daha açık cevaplayayım, ne de takıma karıştı. Bu benimle ilgili bir sorun değil sadece. Bu sayın Aziz Yıldırım'a yakıştırılmak istenen bir şey. Ben çalışırım, çalışmam, anlaşırım, anlaşamam, mutlu olurum, olamam bunlar ayrı şeyler. Ama doğruyu söylemek hem insan meslek etiği açısından benim görevim. Hiç bir gün böyle bir şeyle karşılaşmadım. aynak : Hürriyet