Fener'de umduğumdan fazlasını buldum

F.Bahçe’nin başına gelmesiyle takımda yeniden yapılanmaya giden Alman Teknik Direktör Christoph Daum, Almanya kampını değerlendirdi.

Sarı–Lacivertli takımda umduğundan daha iyi bir atmosferle karşılaştığını belirten Alman hoca, “Sadece biraz zamana ihtiyacımız var. Ne yapmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz. Bir dünya kulübü olan F.Bahçe yeniden Türk futbolunun zirvesindeki yerini alacaktır.” dedi. 14 Temmuz’da başlayan Almanya kampının ilk haftasında takımı kaynaştırmaya çalıştığını belirten Daum, “Başkan Aziz Yıldırım beni takımın başına getirmek için çok ısrar etti. Büyük fedakarlıklara katlandı. Şimdi sıra bizde.” diyerek hedeflerinin şampiyonluk olduğunu söyledi. İşte Alman antrenöre Zaman’ın soruları ve Daum’un cevapları: Fener’e gelmeden önce tahmin ettiğiniz ortam ile karşılaştığınız ortam arasında bir fark var mı? Beşiktaş’ı çalıştırdığım günlerde F.Bahçe taraftarını, futbolcularını ve yöneticilerini de izliyordum. O günlerde de dışarıya büyük bir kulüp olduğu yansıyordu. Şu an bir dünya kulübünde antrenörlük yaptığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Evet bir fark var. Tahmin ettiğimden daha iyi bir ortam var. Daum’un F.Bahçe’de ilk gerçekleştirmek istediği şey ne? Önce lig şampiyonluğu. F.Bahçe’yi Türk futbolunda yeniden zirveye ortak etmek istiyorum. İyi bir takım kurup ligde başarılı olduktan sonra sıra Avrupa’ya gelecek. Almanya kampında bir hafta geride kaldı. Takımın durumu nasıl? Yeni bir ekip doğuyor. Aramızda genç futbolcular var. Teknik heyetim ve ben futbolculardaki potansiyeli açığa çıkarmak istiyoruz. Futbolda uluslararası alanda kabul görmüş ancak bizim ekibimizde eksik olan yönleri takıma yerleştirmeye çalışıyoruz. Takımın şu an hazır olmasını bekleyemeyiz. Ama iyi bir ekip olma yolunda heyecanımız var, isteğimiz var. İmkanlarımız da var. Mannheim’daki maçta olduğu gibi Aachen’de de Sarı–Lacivertli taraftarlar takımlarını yalnız bırakmadılar. F.Bahçe taraftarlarının beklentilerini biliyor musunuz? Seyirci F.Bahçe’nin en büyük avantajı. Tek kelimeyle mükemmeller. Almanya kampı sırasında yapacağımız maç programını da Türk taraftarlarımızı düşünerek hazırladık. Şayet Almanya’daki bir haftalık çalışma programımıza bakarsanız, taraftarın bize ulaştırdığı mesajı iyi anladığımızı görürsünüz. Daha önce de söyledim. Türkiye’de şampiyonluk dışındaki bir başarının başarı kabul edilmediğini Daum olarak ben çoktan öğrendim. İşimiz zor. Ama potansiyelimiz de var. Ateşten gömlek giydiğinizi kabul ediyorsunuz? Daum böyle bir yükün altından kalkabilmek için kendini hazırladı mı? Fenerbahçe gibi bir takımda görev kabul etmenin büyük riziko olduğunu biliyorum. Ancak Avrupa’da zirveye oynayan hangi takıma gitsem aynı durumla karşılaşacaktım. Türkiye’yi tanımam faydalı oldu. İki defa gelemeyeceğimi, Austria Wien’in izin vermediğini söylememe rağmen vazgeçmediler. Üçüncü teklif o kadar içtendi ki, artık hayır diyemedim. Ve bu ağır yükün altına girdim. Hazır olup olmadığıma gelince; Daum, futbol ve son on yıla baktığınızda sorunun cevabı ortaya çıkar. Geçen yıl A.Wien’e antrenör olduğunuzda Alman gazeteleri, Daum’un sadece Wien için değil, Avusturya Milli Takımı’nı yeniden canlandırmak için ülkeye çağrıldığını yazdı. Daum’un Türk Milli Takımı’na katkıları da olacak mı? Kesinlikle olacak. Milli Takım’da bulunan Fenerbahçeli futbolcuları çok daha iyi hazırlayacağım. Onlara dünya üçüncüsü olmuş bir Türkiye Milli Takım formasının önemini daha iyi anlatacağım. Şenol Güneş’in çok iyi bir antrenör olduğunu söyleyeceğim. Milli Takım hocası Şenol Güneş’i beğeniyorsunuz yani? Güneş çok iyi işler yaptı. Hâlâ da yapıyor. Dünya Kupası sonrası gerçekleştirmek istediği operasyon çok yerinde. Konfederasyon Kupası’nda herkes Türkiye’yi zevkle izledi. Türkiye’nin dünya üçüncüsü olması size nasıl yansıdı? Daum’u nasıl etkiledi? Şimdi futbolun konuşulduğu ortamlara daha gururla giriyorum. Çünkü ben yarı Türk’üm. Fenerbahçe de işimi kolaylaştırdı. Futbolcularımı daha iyi motive edebiliyorum. Sizde bu potansiyel var diye uyarabiliyorum. Daha büyük hedefler gösterebiliyorum. Kaynak : Zaman