BIST 10.643
DOLAR 40,56
EURO 47,70
ALTIN 4.352,20
32°İstanbul

Fenerbahçe'yi, Yine Şampiyon Yapmayacaklar.

Ne acı değil mi?

Galatasaray taraftarı hariç diğer takım taraftarları böyle düşünüyor.

Şampiyonluğun sahada değil masada kazanıldığına inanıyorlar.

Fenerbahçeliler, Ali Koç ile birlikte bu ihtimalin artığını iddia ediyorlar.

Bu tezi de kendilerince temellendiriyorlar.

Ali Koç başkan olduğu müddetçe, Fenerbahçe şampiyon olamaz!

Taraftar da, kongre üyesi de, divan kurulu üyesi de bu kanaatteler.

Sebebini, Cumhurbaşkanı’nın Ali Koç’u sevmemesine bağlıyorlar.

Aradaki soğukluğun gerekçesi olarak Gezi Olaylarını gösteriyorlar.

Rivayet doğru mudur, bilemiyorum.

Algı bu yönde...

Güzide spor yazarları, suya sabuna dokunmuyor.

Böylesine ciddi bir iddiayı pas geçiyorlar.

Taraftarlar, 2024’te şampiyonluğu Fenerbahçe’nin hak ettiğini düşünüyorlar.

2006, 2010 ve 2012’ye dikkat çekiyorlar.

Hep Fenerbahçe’nin başına gelmesinin tesadüf olmadığına inanıyorlar.

Geçtiğimiz sezon yaşananlara işaret ediyorlar.

Galatasaray’ın kollandığı, korunduğu ve arkadan ittirildiği fikrindeler.

Bir şampiyonluğun daha ellerinden alındığını düşünüyorlar.

Gerçekten de kör göze parmak misali olaylara tanıklık ettik.

Kalbiyle ayağı çelişen futbolcular; ruh hali bozuk hakem, bir maçı başka maçla telafi eden hakem..

İtiraf edilmiş şikelerdi.

İşlem yapılmadı...

İmza verdiği için küme düşürülen takımlar...

Yetmedi; süper kupa rezaleti, hakeme dayak, takımı sahadan çekme gibi skandallar yaşadık.

Başka ülkede olsa kıyamet koparacak olaylar sonrasında aksiyon alınmadı.

Bunların müsebbibi olan TFF Başkanının adaylığı desteklendi.

Gençlik ve Spor Bakanı görevinin başında kaldı.

İBB Adayı Murat Kurum, Dursun Bey’in yanaklarını okşadı.

Trabzonspor sahasında yaşananlar bardağı taşırdı.

Fenerbahçe olağanüstü kongre kararı aldı.

Kulübü siyasete alet ettiği iddia edilen Ali Koç, yerel seçimleri dikkate aldı.

Kongre tarihi, 2 Nisan olarak belirlendi.

30 bin kongre üyesi toplandı.

Beklenti yüksekti...

Dağ fare doğurdu.

Şampiyonluk yarışı başa baş devam ediyordu.

Cumhurbaşkanı’nın artık Fenerbahçe’yi bıraktığı haberi servis edildi.

İletişim Başkanlığı’ndan bir yalanlama gelmedi.

Fenerbahçe’nin şampiyonluğuna ramak kalmışken çıkarılan şayia, kime yarardı?!

Faydanın adresi, mağdurun kaderi aynıydı.

Sezon bitti... Rakibi şampiyon oldu.

Teknik direktörü, ülkenin %75’nin anasını hedef alan küfürlü tezahürata eşlik etti.

Halkı kin ve düşmanlığa tahrikti.

İşlem yapılmadı...

Futbolcusu, Ali Koç forması giydi.

Sportmenliğe aykırı hareketti.

Hadsizlik, karşılıksız kaldı.

Sezon sonu, temiz futbol için bir operasyon beklendi.

Gerçekleşmedi...

2024-2025 sezonu başladı.

Geçen sezondan cesaretle koruma, kollama ve ittirmede level atlandı.

Rezillik ve kokuşmuşluk kaldığı yerden devam ediyordu.

Galatasaray ile ilgili karaborsa iddiaları gündeme geldi.

Üstü kapatıldı...

Yasa dışı bahis ve kumar operasyonları yapıldı.

Formasının arkasına yasa dışı bahis sitesinin reklamını alan Galatasaray’a işlem yapılmadı.

Ardından Acun Medya ve Saran Medya’ya, yasa dışı bahis soruşturması açıldı.

Yargı karar verecek...

Elbette, kimseye iltimas geçilmesin.

2014-2015 sezonunda da Fenerbahçe şampiyonluğa gidiyordu.

Rakip aynıydı.

Otobüsü kurşunlandı, futbolcusu tehdit edildi.

Fail ya da failler bulunamadı.

Cezasız kaldı...

Galatasaray yöneticisi, otobüs direksiyonundan poz verdi.

Sporda şiddetti.

İşlem yapılmadı...

Seni sevmeyen ölsün şarkıları söylendi.

Perde kapandı, tiyatro aynı sonla bitti.

GS, kurşun izi baskılı tişörtleri ile kutlama yaptı.

Tişörtler, GS storlarda satıldı.

Sporda şiddetti.

İşlem yapılmadı...

Fenerbahçe’yi doğrayan hakemlerin hep önü açıldı.

Kimi başka bir ülkede MHK Başkanı, kimi yorumcu oldu; faallere FİFA kokartı takıldı.

TFF Başkanı Hacıosmanoğlu, tüm samimiyeti ve iyi niyeti ile temiz futbol için mücadele ediyor.

Ama, tek başına yetmiyor.

Fenerbahçe taraftarları, bu mağduriyetlere yıllardır tepkili.

Eskiden eleştiri oklarının hedefi TFF ve hakemler olurdu.

Şimdi iktidar...

Bazı fanatik AK Partili Fenerbahçeliler, tepkilerini 31 Mart’ta sandığa gitmeyerek gösterdiler.

Gidenlerin bir bölümü de başka partilere yöneldiler.

Tepkiler, seçim analiz anketlerine de yansıdı.

Cüneyt Özdemir ve Cem Küçük gibi önemli gazeteciler de Fenerbahçe etkisini dile getirdiler.

Dikkate alındı mı, alınmadı...

Bir kısım da, “Biz AK Parti ile Cumhurbaşkanı’nı ayırıyoruz, kulüp ile Ali Koç ayrı, bunun mağduru Fenerbahçe olmasın” diyor.

Cumhurbaşkanımıza danışmanlarının yapmadığı danışmanlık hizmetini buradan verdik.

Genel seçimlerde 0,5’lik partilerin desteği aranırken, koskoca camianın tepkisi göz ardı edilebilir mi?

Bence edilmemeli.

Bütün bunlar başka bir takımın başına gelse o takım taraftarları ne düşünür?

Close menu