BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  DÜNYA

Fenerbahçe’ye şok

Aldırdığı mahkeme kararıyla Aziz Yıldırım’ı kulüp başkanlığından uzaklaştıran Recep Özcan, bugün de Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) Fenerba...

Abone ol

Aldırdığı mahkeme kararıyla Aziz Yıldırım’ı kulüp başkanlığından uzaklaştıran Recep Özcan, bugün de Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) Fenerbahçe Futbol A.Ş. yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği üyeliğinin yanı sıra Yüksek Divan Kurulu üyesi olan Recep Özcan’ın, açtığı dava sonucu Aziz Yıldırım ile bazı yöneticiler geçici olarak görevlerinden uzaklaştırılmıştı. Bu kararın ardından Fenerbahçe Kulübü’nün yaptığı açıklamada, ihtiyati tedbir kararının Aziz Yıldırım’ın kulüpteki görevi ile ilgili olduğu, Fenerbahçe Futbol A.Ş.’deki görevinin devam ettiği bildirilmişti.
Mahkeme kararına rağmen Aziz Yıldırım’ın kulüpteki görevine devam etmesi üzerine Recep Özcan, Fenerbahçe Futbol A.Ş.’nin yapmış olduğu açıklamanın yatırımcıları aldatmaya yönelik olduğunu savunarak, Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvurdu.
Özcan, Aziz Yıldırım’ın mahkeme kararınca hem Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği üyeliğinin askıya alındığını, hem de tüm görevlerinden uzaklaştırılmış bulunması nedeniyle sarı-lacivertli kulüpte hiçbir şekilde görev yapamayacağını öne sürdü. Kulüp başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Aziz Yıldırım’ın şirketteki yönetim kurulu görevlerinin de kendiliğinden sona erdiğini iddia eden Özcan, şirket yönetim kurulunca boşalan başkanlık ve üyelik makamlarına yeniden üye seçimi ve görev ataması yapılmasının zorunlu olduğunu vurguladı.
Avukatı Ertuğrul Yönet aracılığıyla SPK’ya başvuran Özcan, dilekçesinde, “Fenerbahçe Futbol A.Ş.’ nin bu aşamada yapacağı tüm faaliyetler sermaye piyasası açısından şüpheli durumda olduğundan ve bu şüpheli durumda bulunanların sermaye piyasası suçlarını işlemeye devam ettiklerinden acil olarak Şirket hakkında soruşturma açılmasını ve Şirket yönetim kurulu başkanlık görevini Mahkeme kararı ile kendiliğinden kaybeden Aziz Yıldırım’ın Şirket yönetim kurulu başkanı sıfatı ile açıklama ve işlemlerde bulunmasının engellenmesini ve gerekirse mevzuat hükümlerine uygun olarak yönetim kurulu başkanlığına kayyum atanmasını talep etmek zorunluluğu doğmuştur. Kurul tarafından gereğinin yapılmasını ve tarafıma da gelişmeler hakkında bilgi verilmesini saygılarımla bilvekale arz ve talep ederim” ifadelerine yer verdi.
Recep Özcan, SPK Başkanlığı’na Aziz Yıldırım ve bazı yöneticiler hakkında yaptığı şikayet başvurusunun gerekçelerini şöyle açıkladı:
"1- Aziz Yıldırım Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği’nden uzaklaştırılmıştır:
İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/369 esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararında verilen hüküm aynen; ‘’Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği Başkanı ve aynı zamanda yönetim kurulu başkanı olan Aziz Yıldırım ile yönetim kurulu üyeleri olan İlhan Yüksel Ekşioğlu ve Mehmet Şekip Mosturoğlu’nun bu aşamada tedbiren dava sonuçlanıncaya kadar Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği’ndeki görevlerinden uzaklaştırılmalarına….karar verildi’’ şeklindedir. Zaten açılmış olan davanın konusu adı geçen şahısların “üyeliklerinin Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği tüzüğü hükümlerine’’ göre düşmüş olduğunun tespiti davasıdır.
2- Fenerbahçe Futbol A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı’nın hukuki niteliği:
Şirket Ana Sözleşmesinin 3.maddesinin 1.fıkrası; “Şirket Fenerbahçe Spor Kulübü Derneğine (kulüp) ait Profesyonel Futbol Takımının (Fenerbahçe Futbol Takımı)performansını ulusal ve uluslar arası platformlarda en üst düzeye çıkartmak maksadıyla gerekli gelişmiş yönetim yapısını oluşturmayı ve Gençlik Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu, UEFA ve FIFA’nın yayınlayacağı tüzük ve genelgeler çerçevesinde futbol dalına odaklı ticari ve hizmet faaliyetlerinde bulunmayı amaçlamaktadır’’ hükmünü getirmiştir.
kulüp aynı zamanda şirketin %79.40 oranında pay sahibidir.
Şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığı Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği’nin Başkanlığı görevine bağlanmıştır. Bu sayede kulübün yönetimi ile şirket yönetiminin birbirine bağlanması sağlanmış, bu da şirketin asıl amacı olan kulübün sportif amaçlarını gerçekleştirmek üzere faaliyette bulunması hedefini sağlamak yönünden tutarlı ve doğru bir şekilde ana sözleşmede yer almıştır.
3- Kulüp başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Aziz Yıldırım’ın şirketteki yönetim kurulu görevleri de kendiliğinden sona ermiştir. Şirket yönetim kurulunca boşalan başkanlık ve üyelik makamlarına yeniden üye seçimi ve görev ataması yapılması zorunludur.
a-Aziz Yıldırım’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Üyeliği Kendiliğinden Sona Ermiştir. Şirket ana sözleşmesinin ‘’Yönetim Kurulu Üyelerinin Görev Süresi ve Üyeliğin Boşalması’’ başlıklı 14.maddesinin 3.fıkrasında;’’ Belli bir tüzel kişiyi temsil eden bir yönetim kurulu üyesinin o tüzel kişi ile ilişkisinin kalmadığı pay sahibi tüzel kişi tarafından yönetim kuruluna bildirildiği takdirde,o kişinin yönetim kurulu üyeliği sona ermiş sayılır.’’amir hükmü yer almaktadır.
Yukarıda belirtilen açık hüküm karşısında,kulüp üyeliğinden ve başkanlık görevinden uzaklaştırılan Aziz Yıldırım, şirket ana sözleşmesinde aranan Kulüp Başkanlığı sıfatını kaybetmiştir.Bunun doğal sonucu olarak da yönetim kurulu üyesi ve başkanı olarak bu makama seçilme kriterlerini kaybetmiştir.
Kaldı ki,TTK.nun 363.maddesinin 2.fıkrasındaki hüküm gayet açıktır:’’Yönetim kurulu üyelerinden birinin iflasına karar verilir veya ehliyeti kısıtlanır ya da bir üye üyelik için gerekli kanuni şartları yahut esas sözleşmede öngörülen nitelikleri kaybederse,bu kişinin üyeliği,herhangi bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden sona erer.’’ Hükmünü getirmiştir.
Buradan da açıkça anlaşılacağı üzere Aziz Yıldırım’ın şirket yönetim kurulu başkanlığı ve üyeliği görevleri sona ermiştir.
b-Şirket ana sözleşmesinin 14.maddesinin 5.fıkrasında;’ “Vefat, istifa veya herhangi diğer bir sebeple şirket yönetim kurulu üyeliğinin boşalması halinde, boşalan üyenin yerine,boşalmayı izleyecek ilk toplantıda,kalan yönetim kurulu üyeleri,bu ana sözleşmenin 12.maddesinde belirtilen esaslar ve TTK.nun 315.maddesi gereğince seçim yaparlar.’’hükmü yer almaktadır.Ayrıca TTK.nun 363.maddesinin 1.fıkrasında yer alan amir hüküm uyarınca da ‘’334.madde hükmü saklı kalmak üzere,herhangi bir sebeple bir üyelik boşalırsa,yönetim kurulu,kanuni şartları haiz birini ,geçici olarak yönetim kurulu üyeliğine seçip ilk genel kurul onayına sunar.’’
Bütün bunlara rağmen Fenerbahçe Futbol A.Ş, sona eren ve boşalan başkanlık ve üyelik yerlerine herhangi bir seçim yapmadığı gibi, Aziz Yıldırım’ın şirketin yönetim kurulu başkanı olduğu yönünde gerek KAP’a gerek basına sürekli açıklamalar yapmaktadır. Hatta Aziz Yıldırım, 27.06.2013 tarihinde ulusal haber kanallarında canlı yayınlanan basın toplantısında,şirket yönetim kurulu başkanı sıfatıyla konuştuğunu beyan etmiştir. Borsada işlem gören şirket leh ve aleyhine işlemler gerçekleştirmektedir.
4- Fenerbahçe Futbol A.Ş’nin ve yetkililerinin yanıltıcı açıklama yapması ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun bu duruma müdahale etmesi gerekmektedir:
Şöyle ki; 6362 sayılı sermaye piyasası kanununun 15. Mddasinini1.fıkrası.32 maddesinin 1. Fıkrasının atıfta bulunduğu 10.maddesi hükümlerine aykırı davranılmaktadır.
‘Özel durumların kamuya açıklanmasına ilişkin esaslar tebliğinin amacı’ da görmezlikten gelinmektedir.
Şirket tarafından yukarıda da açıkladığımız kanun maddeleri ve tebliğ hükümleri göz önüne alınmaksızın Azizi Yıldırım’ın şirket adına faaliyetlerde bulunmasına göz yumulmaktadır. Aziz Yıldırım, şirket adına borçlandırıcı ve kazandırıcı işlemlerde bulunmaya devam etmektedir.Bu işlemler ileride belirlenecek bir ‘kendiliğinden son bulma’ hali nedeni ile geçmişe dönük olarak iptal edilme riski altındadır.bu durumda Şirketin açıklamalarına güvenerek işlem yapan yatırımcılar zor durumda kalabilecekken.durumdan haberdar olan kişiler ise haksız kazanç elde edebileceklerdir.
6362 Sayılı Kanunun ‘Piyasa Dolandırıcılığı ‘ Başlıklı 107. Maddesinin 2. Fıkrası açıkça ‘Sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacı ile yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran haber veren, yorum yapan veya rapor hazırlayan ya da bunları yayanlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar. Hükmünü getirmektedir. Ayrıca gerçeğe aykırı olarak bildirimde bulunan kişi ve kurumlara da bu kanunun 103. Maddesinin 1. Fıkrasında yer alan ‘’bu kanuna dayanılarak yapılan düzenlemelere,belirlenen standart ve formlara ve kurulca alınan genel ve özel nitelikteki kararlara aykırı hareket eden kişiler kurul tarafından 20.000.- TL den 250.000.-TL kadar idari para cezası verilir.Ancak ,yükümlülüğe aykırılık dolayısı ile menfaat temin edilmiş olması halinde verilecek idari para cezasının miktarı bu menfaatin iki katında az olamaz.’’Hükmü uyarınca idari para cezası uygulanmalıdır."
(İHA)