Fenerbahçe bol pozisyona girdi. İki farklı geriye de düştü. Ama oyun disiplininden asla kopmadı. İşte tur da böyle geldi.
Abone olSaraçoğlu’nu dolduran taraftarlar gerilim ve heyecan dolu bir sinema filmi izlediler. Pozisyona giren, oyun disiplininden kopmayan bir takım izledik. Seyircilerin de Saraçoğlu'nda istediği de buydu. Tribünlerden yayılan pozitif enerji ile sahada ekip ruhunun izlerini gördük daha önce hiç görmediğimiz kadar..
Fenerbahçe taraftarının hop oturup hop kalktığı bir maçtı. Ah bir de yan top zaafiyeti olmasa. Taraftarlar 2-0’dan 2-2’yi yakaladığına mı sevinsin, bu kadar gol kaçırıp yenemediğine mi?
Eintracht Frankfurt cesur da başladı oyuna. Saldırgan ve kora kor oynadılar. Yan toplar Fenerbahçe’nin kabusu oldu. İki ortadan iki gol buldular. Ya sarı lacivertlilerin ortaları? Rastgele havadan şişirilen topları rakip rahat karşıladı. 8. dakikadaki şok golün ardından sağlı sollu ataklar ya kaleciye ya da hovardaca vuruşlara takıldı.
İlk yarıda gol dışında her şey vardı. Uzaktan çekilen şutlar, araya atılan toplar, kısa paslar ile ceza sahasına yığdılar oyunu. Kaleyi her türlü yokladılar ama nafile. Kaleci Pröll bir panter gibiydi, kalesine sekti çekti.
Özellikle sağ kanat iyi çalıştı. Appiah ve Aurelio ve Turacı o bölgeyi iyi işletti. Buna karşın sol kanatta Uğur Boral, Tuncay ve Deniz'den gerekli desteği alamadığı için tutuk gözüktü.
Yenilen ikinci gol ilk golün kopyasıydı. Birinci gol anlaşılan ders olmamıştı savunma oyuncularına.. Tuncay deli gibi doştu. Cansiperane oynadı ama gücünü ekonomik kullanmayı bir öğrense. Bir de son vuruşlarda kendini geliştirebilse tadına doyum olmaz.
Aurelio’nun attığı gol Hollandalı hakemin kurbanı oldu. Ofsaytla alakası yoktu. Oysa yan hakem bile bayrak kaldırmamıştı. Tuncay hakeme ders verir gibi bir kafa vuruşu ile gol böyle atılır dedi. Alex bildiğiniz gibi. İki klas hareketi vardı. Ama o da yetti. 32. dakikadaki Alman futbolcuya attığı harika bir çalım ve ardından kaleye yolladığı füze akıllarda kaldı. Brezilyalı 2. gol öncesi Deivid’in önüne topu çok güzel bıraktı..
Zico Semih’i oyuna alarak kumarını oynadı ve bu hamlesi turu getirdi. Ortadan golü bulamayacağını hesaplayan Zico soldan Boral’ı sağdan da Yozgatlı’yı sürdü. Semih’in rövaşata golü yine maçın güzel enstantelerinden birisiydi. Sahada koşmayan yoktu, futbolcuların yardımlaşması üst düzeydeydi. Kezman'ın bile pres yaptığı takımı siz düşünün. Bu haliyle başarı da kaçınılmaz oluyor.
Yazı: Oktay Sağlam-İnternethaber