TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın üfleyerek söndürmek istediği ateş, Fenerbahçe'yi her geçen gün biraz daha fazla tüketiyor.
Abone olOktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- Fenerbahçe kaçınılmaz sona doğru adım adım ilerliyor. Sarı lacivertli renklere gönül verenler, idam sehpasına doğru ilerleyen mahkumun ruh hali içindeler.
15 Ağustos'ta Etik Kurulu'nun raporunu gözardı eden TFF yönetimi, kucağındaki ateşten topu nasıl söndüreceğini kara kara düşünüyor.
Fenerahçe'nin şike yaptığına kanaat getiren Etik Kurulu raporunun 20 Aralık'ta basına sızmasından sonra takımın gardı düştü. Bu saatten sonra futbolculardan verim beklemek de çok zor aslında. Hırs ve onur savaşı ligin ortalarına kadar taşıdı Fenerbahçe'yi. Sivas yenilgisiyle birlikte sihir bir anda dağılıverdi.
Camianın önde gelen isimleri de 58. madde üzerinde yapılacak düzenlemeye karşı çıkıyor. 4 gün önce Ali Şen'in "Taraftarlar şunu bilsinler ki, UEFA İkinci Başkanı Şenez Erzik ile TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar Fenerbahçeli olmasaydı, kulüp ikinci lige düşmüş olacaktı" sözleri çok çarpıcı.
YILDIRIM KENDİNDEN EMİN AMA
Aziz Yıldırım kendinden çok emin olduğu için düzenlemeye baştan beri karşı. Ancak şu anki tabloya bakıldığında şartlar Fenerbahçe aleyhinde işlediği çok açık. Ciddi delillerle dolu olduğu öne sürülen iddianame bir yana öte tarafsız olduğu düşünülen Etik Kurulu'nun raporu ümitleri bitiriyor. Dahası en ufak bir şüphede bile kimsenin gözünün yaşına bakmayan UEFA, TFF'nin tepesinde bekliyor. UEFA Genel Sekreteri Gianni Infantino, 28 Aralık'ta "İhtiyaç duyulması halinde gerekli adımları atmakta kesinlikle tereddüt etmeyiz" açıklamasını yaptı.
UEFA'NIN KILICI HAZIR
Son umut kulüpler birliği de bu ateşten topa dokunamadı ve ihaleyi 26 Ocak'ta olağanüstü Genel Kurul kararı alan federasyona yıktı. Ardından UEFA yeniden topa girdi ve federasyonu bir kez daha uyardı:
"Türkiye'de yaşanan şike sürecini TFF'nin en iyi şekilde yürüteceğini temenni ediyor ve tüm sorumluluğun kendilerinde olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. TFF'nin bu ciddi konularla ilgili gerekli yaptırımları uygulayacağına inanıyoruz."
15 AĞUSTOS'TA TOP TACA ATILDI
TFF süreci uzatarak kaosu iyice büyüttü. Temmuz ayındaki yol haritası çizen Aydırlar ve ekibi 15 Ağustos'ta o cesur kararı veremedi. Son sözü söyleme adına tek yetkili olan federasyon 15 Ağustos'ta iddianameyi bekleyeceğini açıkladı. Oysa ellerinde "şike yapılmıştır" diye kanaat getirilen bir rapor vardı. Futbol diliyle söylenirse federasyon topu orta sahada gezdirdikten sonra taca attı. Karar alınmış olsaydı 25 Ağustos'a kadar sürecin tamamlanması için takvim böyle işletilecekti:
YOL HARİTASI ÇİZİLMİŞTİ
"5 kişiden oluşan Etik Kurulu, Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'na raporlarını sunacak. Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar da Etik Kurulu'ndan gelen raporu değerlendirmek için zaman kaybetmeden Yönetim Kurulu'nu toplayacak. Ardından bu kararlar ve raporlar, TFF Disiplin Kurulu ile paylaşılacak. Bu sürecin ardından da TFF, şikeye adı karışan takımlarla ve şahıslarla ilgili cezalarını açıklayacak. Sonrasında ise Tahkim Kurulu'na cezalarla ilgili itiraz süreci başlayacak. Tahkim Kurulu Başkanı Hasan Gerçeker de itirazları inceleyip, kararını açıklayacak."
AYNI RAPORA FARKLI YORUMLAR
Şike belgelerini 21 Temmuz'dan itibaren incelemeye başlayan Etik Kurulu, 21 günde tamamlayıp TFF'ye teslim ettiği rapor için yapılan yorumlar durumu özetlyordu. "Bugün "şike yapılmıştır" diye sunulan rapor, o günlerde medyada "şike ve teşvik primi iddialarını çok net biçimde destekleyecek somut kanıt olmadığı" şeklinde yer aldı. Yine o dönemde rapordan "'Şike ve teşvik primi yoktur da denilmiyor" ifadeleri dikkat çekiyordu.
Galatasaray Başkanı Ünal Aysal'ın "bu ateş üfleyerek sönmez" dediği için eleştirdiği Aydınlar, spor hayatının belki de en zor günlerini yaşıyor. 11 Temmuz'da "Fenerbahçe 'Devler Ligi'ne katılacak" diyen Aydınlar, UEFA'nın muhtırasıyla 24 Ağustos'ta acı kararı açıklamak zorunda kaldı. İkinci yalpalamasını Etik Kurulu kararı sonrası risk alıp tarihi kararı açıklamadığı 15 Ağustos'ta yaptı.
TOP DÖNDÜ DOLAŞTI, AYDINLAR'A KALDI
Gelinen nokta ortada. Bir dönem yöneticiliğini yaptığı kulüpün infaz kararının kendisine kalması büyük bir talihsizlik. Aydınlar kucağına bırakılan ateşten topun zorluğunu 24 Ağustos'ta "Bunların olacağını bilseydim Başkan olmazdım" diyerek özetleyecekti.
ÖNCEKİ HABERLER
