BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Felluce'de ABD haksız bulundu

Irak'ta sonu olmayan bir savaş başlatan ABD, yine köşeye sıkıştı. Yaralı bir direnişçiyi bir Amerikan askeri tarafından öldürülmesi ABD'nin tüm prestijini sarstı...

Abone ol

Irak'ın Felluce kentinde operasyon düzenleyen ABD ordusundan bir asker, bir camideki ağır yaralı ve silahsız Iraklıyı başından vurarak öldürdü. Olay, askerlerle birlikte operasyona katılan bir muhabir tarafından görüntülenip TV kanallarında yayımlanınca, ABD Savunma Bakanlığı söz konusu asker hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı. Felluce'de operasyon düzenleyen deniz piyadeleriyle birlikte bölgede bulunan NBC televizyonu muhabiri Kevin Sites'ın bildirdiğine göre, olay şöyle gelişti: Geçtiğimiz cuma, bir grup ABD askeri, bir camide direnişçilerle çatışmaya girdi. Çatışmada, 10 Iraklı öldürüldü, 5'i yaralandı. Birlik, yaralı Iraklıları, daha sonra teslim alınıp tedavi edilmek üzere camide bıraktı, ancak yaralı Iraklıları almaya kimse gelmedi. 'Ölü numarası yapıyor' Cumartesi, camilerin tekrar direnişçilerin eline geçtiği bilgisi alınınca, ikinci bir birlik, camiye baskın düzenledi ve bir gündür içeride yaralı halde bulunan 5 Iraklıdan 4'ünü uzaktan ateş ederek tekrar vurdu. Iraklılardan biri ölürken, diğer üçü ağır yaralandı. Bu sırada Amerikan askerlerinden biri, ağır yaralı ve silahsız bir direnişçinin nefes alıp verdiğini fark edince, küfrederek, "Ölü numarası yapıyor" dedi ve Iraklıyı tek kurşunla başından vurarak öldürdü. Başka bir asker, "Artık gerçekten ölü" dedi. Uzmanlar, ilk çatışmada yaralandıktan sonra etkisiz kalan 5 Iraklının savaş esiri muamelesi görmesi gerektiğini, ancak bunun yapılmadığını söylediler. Bu durumda, yaralı ve silahsız bir Iraklıyı vurarak öldüren askerin, teknik olarak savaş suçuyla itham edilmesi mümkün. Ancak uzmanlar, daha önce ölü ve yaralı Iraklı direnişçilerin vücutlarına yerleştirilen bubi tuzaklarının patlaması sonucu bazı ABD askerlerinin öldüğünü hatırlatarak, olay sırasında çok gergin olduğu sonucuna varılabilecek deniz piyadesinin, kendisini müdafaa ettiğine kanaat getirilebileceğini belirttiler. Cenevre Sözleşmesi 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesi'nin savaş esirleriyle ilgili bölümünde şunlar yazıyor: "Silahlarını bırakan ve hastalık, yaralanma, tutukluluk hali veya başka bir nedenden dolayı savaş dışı kalanlar dahil olmak üzere artık aktif olarak düşmanlık göstermeyenlere, hangi koşulda olursa olsun insanca davranılmalıdır." MİLLİYET