BIST 9.420
DOLAR 34,41
EURO 36,31
ALTIN 2.842,49
HABER /  DÜNYA

Fehriye kaçtı, dumanı yaktı

Belçika'da terörist Fehriye Erdal'ın ''izini kaybettirmesi'' Brüksel hükümetini sıkıntıya soktu.

Abone ol

Belçika'da terörist Fehriye Erdal'ın ''izini kaybettirmesi'' konusunda sorumlulukları araştıran bağımsız komitelerin ortak raporu, Brüksel hükümetini sıkıntıya soktu. İçişleri ve adalet bakanlarına yönelik ağır eleştiriler getiren raporun kamuoyuna açıklanmasının geciktirilmesini kınayan muhalefet partileri, iki bakanın istifasını istiyor.

Terörist Fehriye Erdal ve terör örgütü DHKP-C üyesi 10 sanığı Belçika'da işledikleri suçlardan dolayı yargılayan Bruges Ceza Mahkemesi, 28 Şubat'ta açıkladığı kararında, Fehriye Erdal'a 4 yıl, terör örgütü DHKP-C'nin başı Dursun Karataş'a 5 yıl, örgütün sözcüsü Musa Asoğlu'na 6 yıl, Kaya Saz, Bahar Kimyongür, Zerrin Sarı ve Şükriye Akar Özordulu'ya 4'er yıl hapis cezası vermişti.

DHKP-C'yi ''terör örgütü'' olarak nitelendiren mahkeme, adı geçen sanıkları 10 yıl boyunca kamu haklarından mahrum etmeyi de kararlaştırmış, Asoğlu'na 5500, diğerlerine 2500 avro para cezaları vermişti.

Mahkemede bulunan Asoğlu, Saz ve Özordulu hemen tutuklanmış, Kimyongür, Belçika'da sabit ikameti bulunduğu gerekçesiyle temyiz hakkı çerçevesinde serbest bırakılmıştı. Diğer sanıklar firarda sayılıyor.

Terörist Fehriye Erdal'ın bu karardan iki gün önce ''izini kaybettirmesi'', sadece Türkiye ile Belçika arasında gerginliğin tırmanmasına yol açmakla kalmamış, Brüksel hükümetini uluslararası terörizme karşı mücadele alanındaki ''gevşekliği'' nedeniyle zor duruma düşürmüştü. Firarın ardından sarsıntılı günler geçiren; muhalefetin, basının ve kamuoyunun ağır eleştirilerine hedef olan hükümet, zaman kazanmak amacıyla, parlamento komitelerinden,
''sorumlulukları belirlemek için'' rapor hazırlamalarını istemişti.

İçişleri Bakanlığı'na bağlı olan Federal Polis ve Adalet Bakanlığı'na bağlı olan istihbarat birimlerinin sorumluluklarını araştıracak olan, Belçika İstihbarat Servisi'ni (SE) denetlemekle yükümlü ''Comite R'' ve polisi denetlemekle yükümlü ''Comite P''nin kapsamlı raporlarının hazırlanması için bir ay süre tanınmıştı.

-RAPOR ŞOKU-

Güvenilir kaynaklardan elde edilen bilgilere göre, iki komitenin hazırladığı 100 sayfayı aşan ortak rapor, adalet ve içişleri bakanlarının istifasını gerektirecek ağır eleştiriler içeriyor ve sorumluluğu bu iki bakana yüklüyor.

Bakanlar, firarın ardından yaptıkları açıklamalarda, terörist Fehriye Erdal'ın önceden tutuklanmasını sağlayacak hiçbir yasal temel ve olanak bulunmadığını ısrarla savunmuşlardı.

Raporda, hükümetin terörist Erdal'ı mahkeme kararından önce tutuklama imkanları bulunduğu belirtiliyor, ''ihmallerden'', teröriste ve terör örgütüne karşı ''gevşek bir tutumdan'' söz ediliyor. Raporda, içişleri ve adalet bakanlarının ''teröristin tutuklanmasını sağlayacak hiçbir yasal temel ve olanak bulunmadığı'' iddiaları ayrıntılarla çürütülüyor, mevcut olanaklar sıralanıyor ve bakanlar bu sözleri nedeniyle ağır eleştirilere hedef oluyor.

Hükümet, 6 yıl boyunca terör örgütünün ve teröristin durumlarına ilişkin yasal olanakları ciddi bir şekilde incelememek ve değerlendirmemekle eleştiriliyor.

Raporda, ''polis ve istihbarat birimlerinin yazılı uyarılarına rağmen'' bakanların olası bir firar girişimine karşı ciddi önlem almadıkları da belirtiliyor. Hükümetin ''en az 8 defa'' uyarıldığı ifade ediliyor.

Rapora göre, Belçika İstihbarat Servisi, terörist Erdal'ın ''izlenmesi'' görevinin Federal Polis'e aktarılmasını defalarca önerdi, bu öneri Adalet Bakanı Onkelinx tarafından İçişleri Bakanı Dewael'e aktarıldı, ancak tepki görmedi. İstihbarat Servisi, yazılı uyarılarında, ''firar girişimi halinde kendisinin yasal olarak bir şey yapamayacağını, görevin polise aktarılması durumunda teröristin tutuklanabileceğini'' belirtiyordu.

Rapor, istihbarat ve polis birimleri arasındaki iletişimsizliğin de altını çiziyor.

-BASIN TOPLANTISI FİYASKOSU-

Belçika Senatosu Basın Servisi, dün raporun tamamlandığını ve ilgili komitelerde incelendiğini bildirerek, Senato Başkanı Anne-Marie Lizin ve Federal Meclis Başkanı Herman De Croo'nun ortak basın toplantısı düzenleyeceklerini ve kamuoyunu bilgilendireceklerini açıkladı.

Medyanın büyük ilgiyle beklediği basın toplantısı, son anda iptal edildi.

Senato Basın Servisi, ''erteleme'' açıklamasında, Lizin ve De Croo'nun, ''Adalet Bakanı Onkelinx ve İçişleri Bakanı Dewael'e, raporun içeriğine tepki gösterme olanağı verilmesi için'' bu kararı aldıkları, 26 Nisan'da iki bakanın parlamentoda savunma yapmalarının bekleneceği bildirildi.

''Zaman darlığından'' yakınan Lizin, raporun ''tekrar gözden geçirilmesi'' olasılığından da söz etti. Muhalefet partileri, çeşitli açıklamalarla basın toplantısının ertelenmesini kınıyor.

Flaman Hıristiyan Demokrat Parti (CDV), açıklamasında, ''raporda iki bakanın istifasını gerektirecek yeterli unsur bulunduğunu'' bildirdi.

Raporu inceleyen komitede yer alan CDV üyesi parlamenterler Tony Van Parys ve Hugo Vanderberghe, Erdal'ın önceden tutuklanması için mevcut yasal olanakların varlığının kanıtlandığını belirttiler. CDV, hükümetin, polis ve istihbarat birimlerinden gelen, teröristin firar edeceğini bildiren çok sayıda uyarıyı dikkate almadığının ortaya çıktığını ifade etti.

Parti, Lizin ve De Croo'nun basın toplantısının, ''rapor hükümetin işine gelmediği için'' ve ''zaman kazanmak amacıyla'' iptal edildiğini savunuyor.

Muhalefetteki Valon Hıristiyan Demokrat Parti (CDH) de, yaptığı açıklamada, raporun hükümet için ''son derece negatif'' olduğunu belirterek, ''gerçeklerin ortaya çıkmasının zamanının geldiğini'' ifade etti.

CDH, raporun basına ve kamuoyuna açıklanmasının geciktirilmesinin
''siyasi bir karar'' olduğunu savundu ve hükümetin, ''raporun siyasi sonuçlarına katlanması gerekeceğini'' belirtti.

Terörist Erdal'ın firarı üzerine değerlendirme yapmaktan kaçınan Başbakan Guy Verhofstadt, komitelerin raporunu bekleyeceğini söylemekle yetinmişti.

Raporun gelecek hafta kamuoyuna resmen açıklanmasından sonra erhofstadt'ın bakanları istifaya davet etme olasılığından söz ediliyor.