Fehmi Koru, basındaki türban fotoğraflarının özendirici olup olmadığını ele aldı. Türbana hapise de değinen Koru, Türkiye Post-Modern mi sorusuna yanıt aradı.
Abone olİşte Fehmi Koru'nun yazısı... Post-modern Türkiye Ak Parti iktidarının kafa karıştırıcı bir tarafı var, bunu doğal karşılamak gerekiyor; ancak bazı dengelerin iyice bozulduğunu açığa vuran kimi gelişmeleri anlamakta yine de zorlanıyoruz. Türkiye, biraz da Ak Parti hükümetinin kafa konforumuzu bozması yüzünden, 'post-modern' bir ülke görüntüsü veriyor. Yavuz Baydar ciddi bir gazeteci; Milliyet'te kendisine uygun görülen 'okur temsilcisi' konumu da ciddiyetinin gazetesi tarafından tescili sayılabilir. Gazetede çıkan haberlerde rastladığı yanlışları, yorumlardaki çarpıtmaları ve taraflı yayınları, okurlar, temsilciye şikâyet ediyor; o da okur nâmına konuyu inceleyip olabildiğince nesnellik taşıyan ifadelerle değerlendiriyor. 'Doğruya doğru, eğriye eğri' deme konumu onunki. Dün, Milliyet'in 'Okur Temsilcisi' sayfasının önemli bir bölümü bir şikâyete ayrılmıştı. Okurların hassasiyeti bir soruyla özetlenmiş: "Türban ve tesettür son dönem haberlerinde iyice 'boy attı'. Düğün, konserler, moda, inanç ve pop... Ve soru: Türban fotoğrafları okurları 'özendiriyor' mu?" Okurun biri, temsilcinin 'önemli bulduğunu' söylediği bir soru göndermiş: "Bu haberlerin çoğunda türbanlı birtakım hanımlar gülümsemekte, pozlar vermekte. Acaba bu, meraklı olan genç hanımlarda türbana cezbedici, özendirici bir etki yapmaz mı?" Okur temsilcisi de, konuyu, Esra Erdoğan-Berat Albayrak nikâhı ile Tarkan konserindeki türbanlı genç kızlar örneklerini kullanarak bütün yönleriyle incelemiş... Vardığı sonuç şu: "Elbette ki, Tarkan'ın konserinde türbanlarıyla alımlı pozlar veren iki süslü kız, kameralara mutlu gülümseyen, örtülü bir Esra Erdoğan, bazı okurlara örnek olabilir. / Ama bir de, Milliyet okurları arasında özgürlüklerine ilişkin kaygı ve riskleri bu tartışmalara yansıtan pek çok genç kız okur da var. Onların okuyuşu çok farklı olabilir. / Gördüğünüz gibi konu, açık uçlu.." İki başörtülü genç kız fotoğrafının gazete okurları üzerinde 'özendirici' bir etki yapabildiği kabul edildiğine göre, gazetelerde hergün yer bulan farklı giyimli -hatta bazısı pek az giyinik- çok sayıda kadın fotoğrafını nasıl değerlendireceğiz? O fotoğraflar da okurları 'etkilemek' amacıyla mı yayımlanıyor? Yıllardır... Bir başka kafa karışıklığı da Hürriyet'te karşıma çıktı. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'in oğlu olduğunu öğrendiğimiz Tolga Örnek, kendisini çocukluğundan beri tanıdığını belirten Yener Süsoy'la belgeselleri hakkında konuşmuş. Daha önce 'Hititler' belgeselini çeken Tolga Örnek şimdi de Çanakkale Zaferi'ni filmleştirmiş. Seslendirmesini Mel Gibson'un yapması planlanan belgesel süper bir prodüksiyon oluyormuş... Ne güzel. Ancak, Hürriyet'te yayımlanan söyleşinin "Ata'yı silmek istiyorlar" ara başlığıyla sunulan bölümü çok ilginç. 'Çanakkale' belgeselini çeken Tolga Örnek 'herkese' seslenmek ihtiyacı duymuş: "Buradan herkese seslenmek istiyorum, dinci kesim çaktırmadan Çanakkale'yi Anıtkabir'e alternatif bir mekân yapmaya uğraşıyor; dikkat. O kadar kurnazlar ki, Atatürk de Çanakkale'nin içinde olduğu için kimse uyanmıyor. Oraya her gün akın akın imam hatip, ilahiyat, Kuran kursu öğrencilerinin götürülmesine kimse uyanmıyor. Adamlar Çanakkale Savaşı'nı öyle bir anlatıyor ki, her şey ruhani. Halifenin önderliğinde kâfirlere karşı kazanılmış bir büyük cihat. Bu gidişle Atatürk'ü Çanakkale'den de silecekler." Çelişkilerin üzerinde ayrı ayrı durmaya değmez de, bu kafa karışıklığıyla çekilen belgeseli doğrusu çok merak ediyorum. 'Post-modern durum', gariptir, Ak Parti'yi bile etkilemekte. İsterseniz şu haberi bir de o gözle okuyun: "AKP hükümeti yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) tasarısı ile 'türban şoku' yaşıyor. TBMM Adalet Komisyonu'nundan geçen yeni TCK ile Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez türbanlı öğrenciye üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilmesinin öngörüldüğü ortaya çıktı." Adalet Komisyonu başkanı, 'iyi okumadan' gönderdiklerini itiraf ettiği tasarı metnini Meclis'te düzelteceklerini bildirmiş... İki gazete fotoğrafıyla genç kızların türbana özendirilebildiği, Çanakkale Zaferi'ni Atatürk'ten kopararak Anıtkabir yerine Çanakkale'yi geçirme hazırlığı yapılan, Cumhuriyet tarihinde söz konusu olmamış 'başörtüsü cezası'nın Ak Parti döneminde gündeme gelebildiği bir ülkeye 'post-modern' demeyeceğiz de hangi ülkeye bu unvanı bahşedeceğiz? Yazı: Fehmi Koru Haber: Yeni Şafak