BIST 9.627
DOLAR 35,20
EURO 36,72
ALTIN 2.958,26
HABER /  GÜNCEL

Fehmi Koru ABD düşmanlığını yazdı

6 yıl öncesine kadar dost bilinen Amerika ne oldu da şimdi en zorlu düşman oldu halkın gözünde. Bu kritik soruya yanıt arayan Fehmi Koru bakın neler yazdı köşesinde.

Abone ol

Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru düşmanlığın Amerikan halkına değil Washington'daki bazı kişilere ve yönetim tarzına karşı olduğunu yazdı. Koru    diyerek şu görüşleri dile getirdi.

Arasam kanıtını da bulabilirim, ama sizler de iyi hatırlayacağınız için lüzum görmüyorum: Beş-on yıl öncesine kadar, Türkiye'de yaşayan insanların 'yakın dost' bildiği ülkeler arasında, ABD, en üst sıralarda yer alıyordu. Bugün ise, kamuoyu yoklamaları, ülkemizi 'Amerikan karşıtı' ülkeler sıralamasında en üstte gösteriyor...

Ne oldu da, Türk halkı, birdenbire 'Amerikan karşıtı' cephede yer almaya karar verdi?

Bu soruya cevap aramadan önce bir kabulü değiştirmemiz gerekiyor: Türk halkı sizin-benim gibi insanlardan oluştuğuna göre, bizlerin tavrını 'Amerikan karşıtı' olarak tanımlamak asla doğru değil; tuhaf ve ikircikli hisler besleyebilirim sıradan Amerikalılar için, ancak içimde Amerika ve Amerikalılar hakkında en ufak bir düşmanlık hissi taşımadığıma emin olabilirsiniz. Hem burada hem de ekranlarda, savaş öncesinden başlayan süreçte, 'Amerikan karşıtı' sıfatını hak ettirecek tek bir sözcük kullanmadığımı herkesten önce ben biliyorum.

Hayır, Türkiye'de ve görüşüne başvurulan hemen her ülkede güçlü bir biçimde varlığını belli eden his, 'Amerikan karşıtlığı' değildir; insanlar, Washington'da karar-alma mekanizması içerisinden az sayıda kişinin sorumluluk taşıdığı politikalara karşılar... Kamuoyu yoklamalarında kendini belli eden o his işte. Türkiye'de oranın yüksek çıkması ise tamamen coğrafî bir durumla ilgili: Türkiye Avrupa'nın ortasında bulunsaydı oran daha düşük olurdu; sözgelimi İsveç de bizimle aynı coğrafyayı paylaşıyor olsaydı, oran orada da bizden farklı çıkmazdı.

Amerikalıların bu hassas noktaya dikkat etmedikleri ve durumu 'bize özgü' sayıp kendilerine göre teoriler geliştirdikleri anlaşılıyor; taşıdığımız hislerin Amerikan halkına karşıtlık olmadığı gerçeğine en ufak bir ihtiyat payı bile ayırmadıkları da görülüyor...

Aslında, bu köktenci ve totalci yaklaşımı sergileyen Amerikalılar da, halkımızın kimliklerini bilse hiddetlerini doğrudan ifade etme fırsatını kullanacakları tipler... Aldıkları kararlar ve yaptıkları icraatlarla öfkemizi onlar kabartıyor, sonra da, kabaran öfkelerimizin, ne alınan kararlarla ne de o kararların icraat safhasıyla hiçbir ilişkisi bulunmayan sıradan Amerikalılara dönük olduğunu yine onlar ilân ediyorlar... İki halkı karşı karşıya getirmeyle sonuçlanabilecek tehlikeli bir yöntem bu.

İşin tehlikesi iki yönlü: Halkının kâhir çoğunluğu 'Amerikan karşıtı' olarak ilân edilmiş bir ülke, bazı uğursuzların Amerikan halkına karşı planladıkları eylemlerin bir unsuru haline rahatlıkla dönüştürülebilir; yarın-öbürgün ABD'de veya dünyanın herhangi bir yerindeki Amerikan hedeflerine karşı girişilecek asla tasvip edilemez bir eylemde Türklerin varlığını öğrenecek herkes, haber gerçek olsun olmasın, inanmaya şimdiden hazır duruma getirildi bile. İkinci yön ise şu: Türkiye'nin kendilerine karşı 'düşmanlık' hisleri beslediğine şartlandırılmış sıradan Amerikalılar, yarın-öbürgün herhangi bir cezalandırma girişimini doğal karşılayacaktır.

Hin oğlu hinlerin bile aklından geçmeyecek hınzırca bir plan hazırlandığını düşünenleri nasıl haksız sayabiliriz? Yakın zamanlara kadar birbirlerinden 'stratejik müttefik' diye söz edecek yakınlıktaki iki ülkeyi, birbirleri hakkında 'düşmanca' hisler beslediklerine inandırmak çok hâince bir davranış... Hele bunu, Suriye ve İran'la ilgili artık saklamaya gerek görmedikleri planları gerçekleştirmek üzere Türkiye'yi sıkıştırmak amacıyla yapıyorsa...

Kendi hislerimden bilerek iddia ediyorum: Türk halkı Amerikan halkına karşı olumsuz hisler taşımıyor; şu sıralarda bölgemizde yaşananların bir an önce sona ermesini ve ortamın olağandışılıktan uzaklaşmasını en fazla isteyenler bizleriz. Ancak, bölgeyi daha da karıştıracak eylemlerde, Irak örneğinden hatırladığımız üzere, hizaya getirmeyi kafaya koyduğu ülkeye saldırmak için yalan bahaneler uydurmaktan çekinmeyen gözü dönmüş bazı tiplerin parmağı olduğunu düşünmek neden mantıksızlık sayılsın?

Türkiye'de çıkan 'Amerikan karşıtı' haber ve yorumların daniskası Amerikan basınında da yer almıyor mu zaten? Onları yazan Amerikalılar da mı Amerikan düşmanı?

Yazı:Fehmi Koru
Kaynak:yenisafak.com.tr