Federasyon safsatası !...
Türkiye referanduma ramak kala sözde federasyon tartışması içine düşürüldü. Sürecin öne çıkan ismi Siyaset bilimci R. Onur Erim'i gelin dinleyelim.
Türkiye referandumun sonucuna artık iyice kilitlenirken bu referandum sürecinde yıldızı parlayan görüşleri ile gündeme damgasını vuran isimlerde dikkat çekti…
O isimlerden biri; R. Onur Erim…
Türkiye bu ismi yeni tanıdı…
Kim bu adam? diyeceksiniz…
Anlatalım…
Uzun yıllar ABD’de de kalmış kariyeri çok güçlü bir isim..
1971 yılında İstanbul’da doğan R. Onur Erim ilk ve orta
öğrenimini İstanbul'da tamamladıktan sonra Amerika Birleşik
Devletleri'ne yerleşmiş…
Lise eğitimini New Jersey Colonia High School’da
bitirdikten sonra , lisans eğitimine SetonHall Üniversitesinde
iktisat mühendisliği ve siyasal bilimleri üzerine devam etmiş…
Üniversite eğitimi sonrasında Washington D.C.’de School
of PoliticalCampaignManagament bölümünde siyasi seçim kampanyaları
ve Çin Pekin Üniversitesinde (University of International Business
andEconomics) uluslararası ticaret konularında lisans
üstü eğitimi yapmış..
Kariyeri ise çok önemli…
1992 yılında Beyaz Saray’da Başkanlık Sarayı Stajyeri olarak başlayan Onur Erim, 1996 yılında Clinton-Gore Başkanlık Seçim Kampanyası Etnik Seçmenler Masası’nda koordinator olarak görev almış..
Yani sözde değil özde tam bir Siyaset Bilimcisi…
Erim ABD’de hiç boş durmamış…
Çünkü ‘Milli’ bir adam olmanın sorumluluğunu yüreğinde taşıyordu..
Vatanına, milletine bayrağına sımsıkı bağlı bir isim olduğunu gösterdi..
Önemli lobi çalışmaları yaptı. Öyle ki A.B.D.’de yaşayan Türklerle ilgili yerel ve ülke düzeyinde pek çok lobicilik faaliyetinde bulunmuş, Sözde Ermeni meselesi ve Kıbrıs sorunu başta olmak üzere Amerikalı siyasetçilerle Türk toplumunu yakınlaştıracak sayısız faaliyette aktif görevler aldı…
Liyakatı 10 numara bir adam R. Onur Erim..
Böyle bir adamı Türkiye’ye dönüşte görünce kim elinden kaçırırdı?
2009 yılında yerel seçimler öncesinde Türkiye'ye dönüş yaptıktan sonra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek onu halende sürdürdüğü Başdanışmanlık görevine getirdi...
Anladınız mı Melih Gökçek niye başarılı…
Çünkü insana yatırım yapmasını çok iyi biliyor…
Erim’in yıldızı yazımın başında belirttiğim gibi 16 Nisan referandum sürecinde parladı…
Bu kritik süreçte büyük bir hayranı olduğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uzun yıllar yanında bulunan bir yol arkadaşı gibi ‘Benim üzerime de düşen sorumluluklar var ‘diyerek durmaksızın çalıştı.
Medyadaki açıklamalarının, bir çok şehirde verdiği konferansların yanında kaleme aldığı ‘Demokratik Yönetim Biçimlerine Türkiye Katkısı: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" adlı kitabı milleti aydınlatma açısından derin iz bıraktı…
*
Gelelim Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine bakışına…
Bu sisteme destek verilmesi için az zamanda büyük işler yaptığını anlatmaya gerek yok.
Çünkü başkanlık sistemi üzerinde çok iyi çalışmış bir isim..
Bir düşünün bundan 24 yıl önce evet yanlış değil 24 yıl önce bu sistem ile ilgili tez yazan bir adam…
Diyor ki;
‘Kitabı yazma fikri 30 yıllık bir geçmişe dayanıyor. 24 yıl önce Üniversite bitirme tezim de Türkiye'de neden başkanlık sisteminin olması gerektiğiyle ilgiliydi. Anayasa teklifinin halk oylamasına götürüleceği bir zamanda kitabın piyasaya çıkması bizim dışımızda gelişen bir olay. Bence Kurtuluş Savaşı'ndan, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra, ülkemizin ve milletimizin vereceği en önemli karar 16 Nisan'da verilecek karardır. Ben de buna katkı sağlamak için bu çalışmayı kaleme aldım’
Peki Erim sistem tartışmaları ile ilgili düşüncesi ne?
Sorduk cevabını verdi;
‘Başkanlık sisteminin çok faydalar getireceğine inanan birisiyim. Bana bu sistem niye lazım, neden geçiyoruz gibi sorular yöneltiliyor. Bu sistemin çözeceği sıkıntılardan birisi; Türkiye, siyasi açıdan koalisyonlardan çok çekti. Bundan sonra koalisyonlara ihtiyaç duyulmayacak. Başka bir iyi tarafı, yönetimsel olarak önümüz açılıyor. Yönetimde hızlılık, çift başlılığı veya üç başlılığı ortadan kaldırması sağlanacak. Üç devir Rahmetli Menderes, Özal ve şimdiki hükümetimiz hariç, 1950 den beri devletimizi, hiçbir zaman bu millet idare etmemiştir. İnşallah Pazar günü üzerimizdeki vesayetin son halkasını koparmış olacağız. Türkiye’yi sadece sandığa giden vatandaş yönetiyor olacak”
*
Gelelim referanduma ramak kala ortaya atılan federasyon yani eyalet sistemi tartışmalarına..
Erim'e ‘Federasyon' iddialarını sordum...
‘SAFSATA’ dedi ve ekledi..
‘Anayasa taslağını hazırlayanların aklında Federasyon veya Federasyona yakın bir yapı olsaydı önce Anayasanın 80.maddesini değiştirirlerdi.’
Peki ne diyor o 80.madde;
‘Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler’
Nokta atış bir söz..
Erim devam ediyor..
'Bu ülkenin Cumhurbaşkanı '1923'de bu ülkenin rejimi belli olmuştur.Yeni bir rejim asla söz konusu değildir' ülkenin Başbakanı çıkıp 'Böyle bir şey söz konusu değil varsa istifa ederim' MHP Genel Başkanı Bahçeli artık hiç bir tereddüte mahal kalmayacak şekilde evet diyorsa fazla söze gerek yok.'
Erim federasyon tartışmalarına karşı noktayı bu sözlerle koyuyordu..
Şu bir gerçek ki yeni sistemin ortaya koyduğu analizlerle bilimsel olarak en güçlü savunucularından biri olan R. Onur Erim için ülkemizin yarınları için en iyi şekilde değerlendirebileceği yetişmiş önemli bir insan kaynağı olduğunu söylemek zor değil...
Siyaseti çok iyi analiz etmesi, dünyada yaşanan gelişmelerle kayıtsız kalmaması,ABD ve Batı'nın ne istediğini çok iyi bilmesi yani bilgisi, donanımı ve ilericiliği ile Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023 Türkiye’si idealin de önemli görevler alabilecek isimlerden biri olarak Erim'i yarın çok önemli noktalarda görürseniz hiç şaşırmayın derim...
O ışığı veriyor..
Ve cesaretli güçlü bir karakter…