ABD Merkez Bankası-FED'in faiz kararı doları nasıl etkiler? FED faiz arttırımı beklentileri ve FED faiz kararı sonrası için dolar yorumlarını sizler için derledik. İşte FED kararı sonrası kıyamet senaryoları...
Abone olABD Merkez Bankası-Fed son dönemin en kritik toplantısını bu akşam sonlandıracak.
2008 krizi sonrasında faizi yüzde 0-0,25 aralığına kadar çeken Fed'in yaklaşık 10 yıl aradan sonra ilk kez faizi artırması bekleniyor. Karar saat Türkiye saati ile 21.00'de açıklanacak ve ardından 21.30'da FED Başkanı Janet Yellen açıklama yapacak.
Piyasalar daha çok faiz artışlarının önümüzdeki dönemde ne hızda devam edeceğine odaklanacak. Fed yetkilileri Eylül ayında yayımlanan tahminlere göre 2016 sonunda faizlerin yüzde 1.375 düzeyinde olmasını beklerken, uzmanların gelecek yıl sonu tahmini yüzde 1 ile 1.25 aralığında bulunuyor. Birçok yatırımcı Fed'in faizleri 2016 yılında en az iki kez artıracağını düşünüyor. Ama faizin üç veya daha fazla sefer artırılması da olasılıklar dahilinde.
KRİZ SONRASI FAİZİ İNDİRDİ
Fed, 2006 yılının Haziran ayından bu yana faizi artırmıyor. 'Mortgage krizi' olarak adlandırılan ve 2007 yılının ikinci yarısında başlayarak 2009'a kadar devam eden finansal kriz sürecinde, Fed hızlı bir faiz indirimi dönemine girdi. Bu süreçte, 2007 ve 2008 yılında düşürülen faiz oranları, yüzde 0-0,25 aralığına kadar geriledi.
FED FAİZ ARTIŞI DOLAR KURU NE OLUR DÜŞER Mİ ÇIKAR MI?
Fed faiz artışının dolar/TL kuru üzerindeki etkilerini Business HT yazarı Burak Arzova bugünkü köşesinden analiz ettik.
Faiz artışı olursa ne olur?
"Öncelikle dolar/TL deki geri çekilme tam da karar öncesinde sevindirici. Kanaatim eğer faiz artırımı olursa doların bundan bir miktar güçleneceği ancak özellikle gelişen ülkeler açısından sisli ortam dağılacağı için kısa bir müddet sonra doların gelişen ülke paraları karşısında gerilemeye başlayacağı yönünde. O nedenle hızla yükselen ve peşi sıra rekorlar kıran Türk Lirası'nın rekor seviyelerinin kalıcı olduğunu düşünmüyorum.
İkinci husus, içeride Merkez Bankası’nın nasıl bir karar vereceği. Bu hususta elimizdeki en önemli veri, TCMB’nin Fed’i izlediği ve ona göre karar verdiği hususu. Buna göre eğer Fed faiz artırmazsa, içeride TCMB bunu izleyecek ve herhangi bir müdahale de bulunmayacaktır.
Ancak eğer Fed faiz artırır ve kur hızlı bir yükseliş sergileyip, 3.20 seviyelerini zorlar ise, o zaman seçim öncesi olmasını da dikkate alarak küçük bir faiz artırımı yapabilir. Tabi bu süreçte gelinen kur düzeyine ilişkin TCMB’nin kur düzeyini ne kadar rekabetçi gördüğünü tahmin edemiyoruz. Tek bildiğimiz TCMB’nin esas aldığı göstergenin reel efektif kur değeri olduğu. Ancak bu değer ne kadar rekabetçi gözükse de gerçekte işadamlarının felaketi olabilecek bir boyuta da bizi taşıyabilir. O nedenle kanaatimce kurun mevcut rekor değeri olan 3,07 üzerine % 10-15 bir değer artışı, burada acil müdahale noktasıdır.
İLK DALGA VURDUKTAN SONRA...
Ancak esas düğüm noktası, faiz artırımı yapıldıktan ve ilk dalga vurduktan sonra gelişen ülkelere ne olacağı sorusu?
Bu süreçte gelişen ülkeler açısından ciddi ayrışma yaşayacağımızı düşünüyorum. İşte tam bu noktada yapısal reformlar ön plana çıkacak. O nedenle bizim açımızdan seçim için ve seçim sonrasında çok fazla bir zaman yok. Ama ekonomide umut var mı? Umudun bittiği noktada hayat biter. O nedenle bizim hala umudumuz var.
FED BAŞKANI JANET YELLEN KİMDİR EN GÜVENİLİR İNSAN!
FED başkanlarının 2008 yılında ortaya çıkan büyük krizden bu yana yaptıkları 700 adet konuşmayı ve bu konuşma içerisinde ortaya konulan öngörüler ile gerçekleşmeleri analiz eden Wall Street Journal Gazetesi’ne göre Yellen tüm alanlar hesaba katıldığında en güvenilir kişi.
FED FAİZ KARARI SONRASI KIYAMET SENARYOLARI
Eski ABD Hazine Bakanı Larry Summers gibi bazı piyasa gözlemcileri ise, finansal piyasaların hala hazır olmadığı ve hazırlıksız yakalanabileceği konusunda uyarıyor.
Görece daha iyimser olanlar bile yatırımcıların dikkat etmesi gereken zayıf noktalar olduğunu kabul ediyor. BMO Capital Markets faiz stratejisti Aaron Kohli, "Şu anki durum çatlağı olan bir cam gibi. Çatlağın bundan sonra nereye doğru yayılacağını tahmin etmek zor" diyor.
Ancak karamsar analistlerin çatlağın nerelere yayılabileceği konusunda bazı fikirleri var:
1) Gelişmekte olan ülkelerde salgın
ABD faiz artırımı sermayeyi hızla kendine çekeceğinden, cari açıklarını finanse etmek için dış sermayeye bağımlı olan gelişmekte olan ülkelerden büyük sorunlar yaşanması bekleniyor. Geçen ay yayınladığı bir raporda Morgan Stanley, en riskli ülkelerin Brezilya, Endonezya, Güney Afrika ve Türkiye olduğunu söylemişti. UBS, borç ve mali güçlerine bakarak Ukrayna, Mısır ve Venezuela'yı da en kırılganlar arasında saymıştı. BMO'dan Kohli'ye göre ise "hepsi tehlikeli."
2) Kısa vadeli tahvillerde kriz
İki yıl önce, Fed'in tahvil alım programının biteceğinden bahsedilmesi dahi uzun vadeli ABD tahvillerinin yükselmesine sebep olmuştu. Bu sefer, kısa vadeli tahviller en büyük zararı görebilir. Bu da geçen ay piyasalarda görülen sarsıntı sırasında tahvillere sığınan yatırımcılar için kötü bir sürpriz olur. Yatırımcılar bu yıl en çok iShares 1-3 yıllık Hazine Tahvili borsa yatırım fonuna para yatırmıştı. Yani risk bir hayli yüksek.
Brean Capital Makro Strateji Birimi Başkanı Peter Tchir, herkesin yükselmesini beklediği doların düşmesi durumunda, yabancı yatırımcıların da satışa gitmesiyle beraber kısa vadeli tahvillerdeki kayıpların daha da artabileceği konusunda da uyardı.
3) Tehlikeli borçlular
Yüksek faizlerin özel sektör borçlanma maliyetlerin artırması sürpriz değil, ancak ABD tahvillerindeki yüksek oynaklık en güvenli şirket borcunu bile etkileyebilir. Geçen ay, yatırım yapılabilir seviyedeki tahvillerle ABD Hazine tahvilleri arasındaki ilişki dört yılın en yükseğine çıkmıştı. Ve şirketlerin finansmana ihtiyaçları da devam ediyor.
Tchir, "Hazine tahvili piyasasında önemli bir satış baskısı görürsek, şirket tahvil ihraç etmesi daha da zorlaşır" dedi.
4) Yapısal felçler
Tahvil işlemlerinde bilgisayarların artan rolü ve geleneksel aracıların azalan etkinliği işlemlerin çok daha tahmin edilemez şekilde ilerlemesine yol açtı. Geçen Ekim'de yaşanan "flash crash" bunun sadece bir örneği. Bazı analist ve stratejistler faiz artırımının daha da fazla oynaklığa yol açabileceğini söylüyor.
5) Artırmamanın riskleri
Yine de faizleri sıfıra yakın tutmanın riskleri daha da artırdığını söyleyen analistlerin sayısı da artıyor. Artırımın gecikmesi finansal piyasalarda daha fazla türbülansı tetikleyebilir. Halihazırda fazla ısınmış alanlarda daha fazla risk alımını tetikleyebilir.