BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

F.Bahçe'nin hocasının ilginç hikayesi

Ali Şen'in Başkanlığı döneminde göreve göreve çağrılan Tamer Güney'i kovmak için ilginç bir yola baş vurdular.

Abone ol

Milliyet gazetesinin usta kalemi Hasan Pulur, G.Birliği maçında takımına oynattığı muhteşem futbolla dikkatleri üzerine çeken yılların hocası Tamer Güney'in geçmişte kalan bir olayı gündeme getirirken F.Bahçe'nin içinde bulunduğu duruma da ışık tuttu. Tamer Güney'in komünistliği!!! NEDENSE, bazıları Tamer Güney'in, Fenerbahçe'nin başına ikinci defa getirilişini "nöbetçi" veya "emanetçi" gibi sıfatlarla nitelendirirken, onun Fenerbahçe'nin başına ilk gelişini ve 24 saat sonra "Güle güle" denişini ayrıntılı olarak anlatmadı... *** YIL 1982, tıpkı bugün olduğu gibi, aklı başında bazı yöneticiler, başta Ali Şen, Fenerbahçe'nin geleceği için, öz kaynak ve altyapı gereğini duydular. Her yıl "transfer bombaları" patlatıyor, paralar saçılıyor, çok kere sonuç hüsran oluyordu. *** TAMER Güney, o sırada Adanaspor'u çalıştırıyordu, kendisinin düşüncelerini bilen Fenerbahçeli bazı yöneticiler, ondan bir rapor istediler. Tamer Güney'in raporu, düşük ve orta gelirli ailelerin çocuklarını hedefliyordu. Kadıköy, Üsküdar, Beylerbeyi semtlerinde oturan ve amatör ligde oynayan bu çocuklara beslenme ve zorunlu ihtiyaç yardımı yapılacak, üç - dört yılın sonunda, 20 kişilik genç bir kadro hazırlanacaktı; bu kadro Fenerbahçe'nin geleceğiydi... *** RAPOR duyulur duyulmaz "Fenerbahçe'nin "malumları" ayaklandı; nedir, ne oluyordu? Yani, artık Fenerbahçe "tarihi" transfer bombalarını patlatamayacak mıydı? Fenerbahçe büyük kulüptü, parayı verir istediğini alırdı, parayı verirken de bal tutan bazı parmaklar yalanırdı... Hem ne demek oluyordu, yoksul ailelerin çocuklarını yedirip içirmek, futbolcu yapmak? Yooo, bu rapor "solculuk" kokuyordu!!! *** TAMER Güney'in, Fenerbahçe'ye geldiği gün, Eskişehir maçına çıkacak olan takım, Çınar Oteli'nde kamptaydı, oyuncular maça hazırlanırken, yönetim kurulu da Tamer Güney'in başını yemeye hazırlanıyordu. Allah'ı var, Başkan Ali Şen, takımın başına getirdiği Tamer Güney'e sahip çıktı, direndi, hatta istifa tehdidinde bile bulundu ama, nafile... Bazıları Ali Şen'e rağmen kararlıydılar, sonunda öyle bir noktaya geldiler ki: "Bu adam komünist!" O günler "komünist umacı"sının hala bazılarının uykusunu kaçırdığı günler, Rus salatasına, Amerikan salatası denilen günlerin sonu gelmek üzere olsa bile... Tamer Güney'in başı 24 saatte yendi. *** "FENERBAHÇE Cumhuriyeti" kitabının yazarı Yalçın Doğan, bu olayı şöyle yorumlar: "Fenerbahçe demek, büyük bomba patlatmak demekti. Bombalar patlamasa cepler nasıl doldurulurdu? Her transfer sezonunda kimler ellerini ovuşturup, pazara çıkardı? Tamer Güney, kim oluyordu da, bu düzeni sarsmaya cüret ediyordu? Komünist dersin olur, biterdi!" (x) *** NEYSE, şimdilik "komünist" diyecek halleri yok! Hem deseler, ne yazar? TKP'nin seçime girdiği bu ülkede artık bu da sökmüyor. Peki, şimdi bir şey demeyecekler mi? Hiç demez olurlar mı? Kimi adı duyulduğu gün "yetmişlik" diyerek küçümseyecek, kimi de Gençlerbirliği maçından sonra, Erdoğan Şenay'dan kopya çekerek, "babacanlığını ve bilgeliğini" övecek... Maksat, laf olsun, program dolsun