BIST 9.741
DOLAR 35,22
EURO 36,78
ALTIN 2.973,65
HABER /  DÜNYA

Fazlası kanser riskini artırıyor

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Bektaş, Karadeniz’de fazla miktarda...

Abone ol

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Bektaş, Karadeniz’de fazla miktarda tüketilen turşunun kanser riskini tetiklediğini söyledi.
Karadeniz Bölgesi’nde sık tüketilen turşunun içerdiği yüksek tuz miktarı dolayısıyla mide kanserine yol açan nedenlerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Bektaş, önemli açıklamalarda bulundu. Turşunun bir süre suda bekletilip, tuz miktarı azaltılarak yenmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Ahmet Bektaş, “Mide kanserinden korunma açısından sebze ve meyve ile beslenmek çok önemlidir. Bu yüzden mutlaka her öğünde sebze bulunmalıdır” dedi.

50 YAŞINI GEÇEN HERKES KALIN BAĞIRSAK TARAMASI YAPTIRMALI
Bir hastalıkla mücadelede hastalık oluşmadan önce hastalığa sebep olan faktörlerin ve hastalığın erken teşhisinin önemli olduğunu belirten Bektaş, “Kalın bağırsak kanserleri sık görülen kanserlerden olup önlenebilir ve erken tanı konulabilir kanserlerden biridir. Genelde kalın bağırsak kanserleri 50 yaşından sonra gözüküyor. O yüzden 50 yaşını geçen herkesin bir kalın bağırsak taraması yaptırması gerekir. Bunun değişik yöntemleri var. Dışkıda gizli kan testi, sanal kolonoskopi yapılabilir. En iyisi kolonoskopi dediğimiz endoskopik yöntemle kalın bağırsağın incelenmesidir. Bunda iki fayda var: Birincisi kanser varsa erken tanınıyor. İkincisi ise kanser öncüsü lezyonlar var. Bunlar daha kansere dönmeden biz onları tedavi edip kişiyi kanserden korumuş oluyoruz. Ailesinde 60 yaşından önce kalın bağırsak kanseri veya kansere yol açan lezyon saptanan kişilerin daha erken yaşta taranması gerekir. Bunlarda 40 yaşından itibaren veya indeks vaka da tanı konulan yaşın on yıl öncesinden başlayarak tarama yapılması önemlidir. Kanser tanısı gecikince vücuda yayılmakta, bu aşamaya geldikten sonra ise kansersiz yaşama şansı da neredeyse yok olmaktadır” şeklinde konuştu.
(İHA)