BIST 9.725
DOLAR 35,21
EURO 36,76
ALTIN 2.964,73
HABER /  MAGAZİN

Fazıl Say böyle meydan okudu

Ünlü piyanist Fazıl Say, hapis cezası alması halinde Türkiye'den ayrılabileceğini açıkladı.

Abone ol

Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say hakkında ikinci bir soruşturma açıldı. "Saçma sapan mahkeme" ve "it kopuk" sözleri nedeniyle açılan soruşturma davaya dönüşürse 5 yıl hapisle yargılanacak.

Sanatçı, kişisel Facebook sayfasından dünya kamuoyuna seslendi: "Ne yapacağımı pek bilmiyorum. Bir piyanist hapis yatamaz. Hayatı biter. Daha iyisi gitmektir. 12 yaşımdaki kızımı bırakıp gitmenin ise planını henüz yapmadım. Ama yapabilirim."

İşte Say'ın yazdıkları;

Fazıl Say’dan dünya kamuoyuna duyuru!

Hakkımda ikinci bir soruşturma daha açıldı. "Saçma sapan mahkeme" dediğim için 3 yıl. "İt-kopuk" dediğim için 2 yıl. Toplam 5 yıl.

Hakkımda açılan ilk dava ise Şubat ayında devam edecek. "Dini değerleri aşağılamak" (!) suçu. Onunla beraber altı buçuk yıl.

Yıllardır internette yüzbinlerce kişi tarafından paylaşılan herkesçe bilinen, Hayyam’ın bir dörtlüğünü internette "retweet" ettiğim için açılmıştı bu dava.

Önce herkes bunu şaka zannetti bu soruşturmayı. Dava açıldı. Bütün dünya bunu "çok saçma ve çok haksız" buldu. Dünya medyası ayağa kalktı. Türkiye rezil oldu. Dava Şubat’a , 2. celseye kaldı.

BEN HAPİSE GİRİNCE BAŞARILI MI OLUYORLAR?

Ama ben bir tv programında herkes gibi "saçma sapan" dediğim için bir 2 yıl daha… "İt-kopuk" kelimesini ise, internette, küfürler, hakaretler, tehtitler yağdıranlar için demiştim. Programı seyredebilirsiniz. Bize edilen ana avrat küfürler, bin çeşit hakaret ve tehditlere hiç kızmayalım, ama "it-kopuk" dersek hapis? Bilmiyorum.

Merak ettiğim şey; Amaçları ne? Ben hapise girince başarılı mı oluyorlar? Evet oluyorlar! Onların amacı yaratmak değil, yıkmak.

TÜRK MEDYASI BENİ DÜŞMAN ETTİ

Onlar insan olamıyorlar. Farklılıkları, hapis ile cezalandırmak istiyorlar. Türk medyası ise, beni düşman ilan etti, manipüle ettiği sebep ise, Türkiye’deki bir ticari müziğin değersizliğini söylemiş olmam, bu yüzden her gün, ama her gün aleyhimde yeni bir şey yamaktalar, utanmadan, sıkılmadan, bunalmadan.

DAHA İYİSİ BIRAKIP GİTMEKTİR

Ne yapacağımı pek bilmiyorum. Bir piyanist hapis yatamaz. Hayatı biter. Daha iyisi gitmektir. 12 yaşımdaki kızımı bırakıp gitmenin ise planını henüz yapmadım. Ama yapabilirim. Ya da onu da beraberimde götürmeyi düşünebilirim. Daha fazla cezalandırılmak isteniyorum.

Bu faşizme karşı susmam isteniyor ve sanırım bunu da her tür manipülasyon eşliğinde başarırlar. Ama başardıkları ne olacak? Yıkmak mı? Yaratmak varken yıkmak mı? Buyrun… Alkışlayın onları. Alkışlayın..."