BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

Fatma Hanımın SON SIRRI

Kocası dağda olan DTP'li vekil Fatma Kurtulan'ın son sırrı şok edecek. İşte o büyük sır...

Abone ol

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra PKK'ya katılan ve 10 yılını Kuzey Irak'ta örgüt kamplarında geçirdikten sonra pişmanlık duyup güvenlik birimlerine teslim olan ‘Doktor’ kod adlı S.S. ifadesinde, DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan'la ilgili şok iddialarda bulundu.

Kadın doktor S.S., Fatma Kurtulan'ın halen dağdaki eşi Selman Kurtulan gibi terör örgütü kampında ‘siyasi eğitim’ aldığını ileri sürdü.

KURTULAN VE  BAYRAKTAR DAĞDA EĞİTİM ALDI

Örgüt hakkında önemli bilgiler veren itirafçı doktor S.S. ifadesinde, Kuzey Irak'taki Şehit Harun Kampı'nda uzun yıllar kaldığını ve DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan ile DTP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır'ın, 2003 yılında kampa gelip üç ay boyunca ‘siyasi eğitim’ aldığını ileri sürdü. Kadın doktor S.S., “2003 yılında kampa gelen Fatma Kurtulan ile DTP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır'a, üç ay boyunca siyasi eğitim verdim. Eğitimin ardından Kurtulan ile Bayındır faaliyetlerde bulunmak için Türkiye'ye döndüler” dedi.

Bölücü örgütün üst düzey yöneticilerinin kadınlara düşkün olduğunu söyleyen S.S., Fatma Kurtulan'ın eşi ‘Piro’ kod adlı Salman Kurtulan'ın da zaman zaman Şehit Harun Kampı'na gelip, eğitim aldığını iddia etti. 

FATMA KURTULAN'DAN AÇIKLAMA

Bu son iddia kamuoyunda konuşulurken, Fatma Kurtulan'dan dağdaki kocasıyla ilgili ilk kez bir açıklama geldi. Açıklamayı yazılı yapmayı tercih eden Kurtulan, 13 yıldır Salman Kurtulan ile evli olduğunu söyledi.

Kurtulan, "Yaklaşık 13 yıldır ayrı yaşadığım ama resmi olarak devam eden bir evliliğim bulunmaktadır. Çağdaş düşünce yapısı, özel yaşamda birliktelikleri olan bireylerin, ayrı ayrı tercihlerde bulunmalarını olağan karşılamayı gerektirir'' dedi.

HEDEF GÖSTERİLİYORUM


DTP'li Fatma Kurtulan, bir kadın olarak kendinden sorumlu olduğunu ve yaptıklarıyla anılmayı tercih ettiğini bildirdi.

Kurtulan, "Sonuç olarak, kişilik haklarıma bir saldırı olarak değerlendirdiğim kimi basın organlarının, bu yaklaşımlarını gözden geçirmeleri beklentisi içerisinde olduğumu, aksi taktirde karşılaşacağım ırkçı, şovenist tepkilerin sorumluluğunun kendilerinde olacağını kamuoyumuzla paylaşmak isterim'' dedi.