BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Fatih Terim'in egosu ve insanlık!

Gezi olayları patlak verip de futbol taraftarları sokaklara indiğinde bir karar almış, "Bir daha ne takım tutarım, ne de futbol yazarım" demiştim.

70 yaşında engelli bir hasta düşünün. Kapısı açık odada oturup beklediği doktor tarafından dakikalarca azarlanıyor.

Sadece azarlanmıyor.

Hor görülüyor, aşağılanıyor ve hakaretlere uğruyor.

Kadın doktor önce, "Sen benim odama nasıl izinsiz girersin" diye gürlüyor. Ardından, "Bir şeyim kaybolursa seni şikayet edeceğim” diyerek hırsız muamelesi yapıyor..

Yaşlı adamın, “Ara, her şeyini kontrol et, ondan sonra şikayet edersin” sözleri üzerine daha da sinirlenen doktor “Saygısız, sizden mi öğreneceğiz insanlığı biz? İnsan bir kusura bakma der, mahçup olur. Bütün cüzdanımı boşaltmışsındır belki, ne bileyim içeri girip oturacağını ben” diyerek adeta çığlık atıyor..

Yaşlı hastanın, cüzdanını kontrol etmesini söylemesi üzerine ise doktor “Bir şeyim eksik olsun göreceğim, seni bulacağım ben, hiç merak etme…” diyerek hakaret ve aşağılamalarına devam ediyor.

Son olarak hıncını alamayıp hastayı odasından kovuyor!

Tüm bu kepazelik İzmir'in Kemalpaşa İlçesi'nde hizmet veren Bağyurdu Sağlık ocağında yaşanıyor. 

İyi ki hayatımızda kameralı cep telefonları var. Sağlık ocağında bulunan bir vatandaş olanı biteni baştan sona görüntülüyor ve sosyal medyaya atıyor da haberimiz oluyor bu rezillikten...

Görüntüleri izlerken utandım.

Hasta adına değil, yaslandığı bastonuna rağmen titreyen ama edebinden ve saygısından zerre ödün vermeyen yaşlı adama bağıran doktor adına utandım.

Beni takip eden kardeşlerim doktorları nasıl savunduğumu ve onlara nasıl saygı duyduğuma şahittir. Sağlık çalışanlarını aylarca süren yazı dizileriyle savunduğum oldu bu köşede..

Vicdanı kurumuş böyle tuhaf bir tip üzerinden diğer doktorları kötüleyecek değilim.

Çok şükür ki bunlar azınlıkta kalıyor.

Ancak azınlıkta kalsalar da yaptıkları bu can yakıcı davranışlar kimi zaman bütün sağlık çalışanlarına fatura ediliyor.

Doktor olmak için çabalarken içindeki insani tüm değerleri kaybeden bu kadına söylenecek tek şey var.

Hanımefendi...

Çok iyi bir doktor olsanız dahi yaptığınız iş için yeterli değilsiniz. Doktorluk gibi mukaddes bir mesleği yapabilmeniz için vicdanlı, insanlara saygılı  ve edepli olmalısınız. 

Maalesef gösterdiğiniz yüzünüzle bu vasıflara sahip olmadığınızı belgelemiş oldunuz.

Bence üzerinizde taşıdığınız ve değersizleştirdiğiniz o önlüğü bir an önce çıkarın. 

Gösterdiğiniz tavırlara bakılırsa siz doktor değil, hastasınız ve bir an önce tedavi olmanız gerekiyor.

Zira sizin gibi hasta ruhlu birine hasta teslim etmek doktorlara hakaret olur.


FATİH TERİM'İN EGOSU

Gezi olayları patlak verip de futbol taraftarları sokaklara indiğinde bir karar almış, "Bir daha ne takım tutarım, ne de futbol yazarım" demiştim.

O günden beri ne bir maç izledim, ne de yazı yazdım.

Mesele Milli Takım olunca, Euro 2016'yı takip ettim ama yorum yapma gereği duymadım.

Dün gece Çek Cumhuriyeti'ni 2-0'la geçen Milli Takım'ın hocası Fatih Terim'i ekranda izleyince bir iki satır karalama gereği hissettim.

Önce şunu söyleyeyim.

Hırvatistan ve İspanya maçlarından sonra Fatih Terim ile futbolcular hakkında yazılanları utanç içinde takip ettim.

Terim'in kızına yazılan namussuzca satırları ve futbolculara yapılan hakaretleri okurken kanımın çekildiğini hissettim. Bu adiliği hakkıyla eleştirecek cümle kurabileceği sanmıyorum.

Gerek Terim'in, gerekse futbolcuların bu yapılanlara tepki göstermesi haktır. 

Ancak bu pisliğin cezasını bütün Türkiye'ye kesmek Terim'e yakışmadı.

Hele hele "Ben TRT'ye demeç vermiyorum ve bu kararımın değişeceğini de sanmıyorum" cümlesi Terim'e hiç mi hiç yakışmadı.

Gerekçesi, TRT'de bir tarihçinin kendisini ve milli takımı eleştirmesi..

Tüm Türkiye milli maçları ve maç sonundaki yorumları TRT'den takip ediyor. Böyle bir durumda "Ben TRT'ye demeç vermiyorum" demek kuruma değil, milletin bizzat kendisine saygısızlıktır.

Terim'in bilmesi gereken bir şey var.

Tüm ülkeyi ilgilendiren ve tüm ülkenin eleştirme hakkı olan bir görev yapıyorsunuz. Üstelik bu millet o görevi yapabilmeniz için size hayalini dahi kuramayacağı ölçüde paralar ödüyor.

"Bir galibiyet alın, size trilyonlar feda olsun" diyor o millet...

Onlara tavır koyamaz, atarlanamaz, ergen tripleri atamazsınız! "Ben bunları yaparım" diye diretecekseniz o koltukta oturmayacaksınız.

Net!

Elde edilen sadece bir galibiyet var ve henüz gruptan çıkıp çıkmayacağımız bile belli değil. Hatırlatayım ki en iyi üçüncüler arasında olup olmayacağımız başka takımların alacağı sonuçlara bağlı.

Hal böyleyken ekran karşısına geçip milletin kanalında millete ayar vererek haddinizi, hududunuzu aşıyorsunuz.

Bu millet en iyi üçüncüler arasına girme ihtimaline seviniyor. Umarım bunun farkındasınızdır.

Lütfen bunu bize lütuf gibi sunmayın ve o havalardaki egonuzdan vazgeçin olur mu?