BIST 9.635
DOLAR 34,57
EURO 36,22
ALTIN 2.969,64
HABER /  SPOR  /  GALATASARAY

Fatih Terim: Bugünü kaybettik ama yarınları kazandık

Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim, PSG'ye karşı kendi evlerinde aldıkları 1-0'lık yenilgiye rağmen, oyuncularının performansını, 'iyi günlerin habercisi' olarak yorumladı.

Abone ol

Şampiyonlar Ligi’ndeki 2. maçında Paris Saint-Germain’i konuk eden ve sahadan 1-0’lık yenilgiyle ayrılan Galatasaray’da Teknik Direktör Fatih Terim maçın ardından düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtladı.

Mücadeleyi değerlendirerek sözlerine başlayan Fatih Terim, “Son çeyreği saymazsak, bugüne kadar oynadığımız en iyi oyun diyebiliriz. Belki bugünü kaybettik ama önümüzdeki günleri kazandık diye düşünüyorum. Bu maçtaki mücadelenin takdir edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Skor çok değişik olabilirdi. Filmin bundan sonraki bölümünde neler olabileceğini az çok gösterdik diye düşünüyorum. Kaybederken bile Galatasaraylılar’ın gurur duyacağı bir takım istiyorum” demiştim dün. Böyle takımlara karşı 1 salise dahi konsantrasyonunuzu kaybedemezsiniz. Kaybederseniz, santra yaparsınız. Bu tempoyla baş etmek, direnç göstermek çok kolay değil. Ama umuyorum ki bazı şeyler yerine oturdukça çok daha keyifli maçlar olacaktır. Bugün skordan ayrı olarak oyuncularımı kutluyorum. Biz de gol bulabilirdik. Seri’nin ilk yarıdaki pozisyonu gol olsa herhalde bu akşam UEFA’da jenerik olurdu. İkinci yarıda da istedik. Ortaya koyulan oyun ilerisi için umut verdi. Öyle bir kadro var ki, giren, çıkan, tribünde oturan, gelmeyen çok yüksek kalibreli ve büyük oyuncular, bunu kabul edelim. Bugün en kötü berabere bitirebilirdik ve puan açısından çok iyi olabilirdi. Ama bugün bize kalan, bu oyunun oynanabiliyor olması ve bu da ileride işimize yarayacaktır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Her maça farklı formasyonla çıkabiliriz”
Bugün takımın farklı bir formatla sahada olmasıyla ilgili soruyu yanıtlayan Terim, “Dün bu soru sorulduğunda aşağı yukarı bu oyun anlayışının sınırlarını çizmiştim. Oyun içinde 90 dakikayı birkaç bölüme bölen, kalıpların dışında bir şeye gidiyoruz artık. Rakibi analiz ettiğimizde özellikle iki bekinin çok geniş oynadığını gördük. Biz de Nagatomo ve Mariano’yu onlarla birlikte koyduk ama böyle durumda biz ileriye çıkamazdık. Oyun anlayışında değişiklik yapmadık ama oyuncu numaralarında değişiklik yaptılar. Bunu yapmak istememizin sebepleri vardı. Rakipte tutulması çok zor olan ileri 3’lü var. Gol yemediğiniz durumda umudunuz devam eder ve bence doğru da oldu. Bundan sonra da bu formatta oynayabiliriz. Formasyonlar çok da önemli değil bizim için” dedi.

“Paris’i kupanın favorilerinden birisi olarak görüyorum”
Maçın ardından Paris Saint-Germain Teknik Direktörü Thomas Tuchel’i tebrik ettiğini söyleyen Fatih Terim, “Kendisine dün benim için söylediği sözler için de teşekkür ettim. Tuchel genç ve çok yetenekli bir hoca. Aynı zamanda çok olgun bir insan. Kendisinin gelişmesine de çok önem veriyor. Büyük bir takımın başında. Mainz’dan başlayan, Dortmund’da devam eden ve Paris’te görevini sürdüren çok önemli bir teknik adam. Onun sözleri bizim için iyi şeyler. Bugün akşamki genel skorlara da baktığınızda, Şampiyonlar Ligi’nde her an her şey olabilir. Kaybetmemek önemliydi ama ‘Böyle oynayın kaybedin’ diye bir anlayış da olabilir. Paris’i kupanın favorilerinden birisi olarak görüyorum. Real Madrid maçı şimdi daha da büyük önem kazandı. İki takım da 1 puanda. Önemli bir takım. Bizim kaybedeceğimiz bir şey yok. Daha dikkatli nasıl oluruz diyerek devam edeceğiz. Kimseden çekinmeden, oynamayı kendisine prensip edinmiş bir takımız. Geçen 1,5 yıldaki performansımız da buydu zaten. Bugün topu yere indirip baskı kurduğumuzda iyi işler yaptık. Maç sonu istatistiklerinde çok da çarpıcı sayılar görmedim. Aşağı yukarı eşit şeyler vardı. Tuchel’e teşekkür ediyorum. Paris’te görüşeceğiz inşallah” açıklamasını yaptı.

“Geçen seneki kadroyla oynamak isterdim”
FFP nedeniyle birçok konuda sıkıntı yaşadıklarını da söyleyen Terim, “FFP nedeniyle eliniz kolunuz bağlı oluyor. Bu arkadaşlarımızın çoğunu bizimle birlikte sezon başı kampına getiremedik. Gönül ister ki, listedeki en iyileri alalım ama satmadan alamıyoruz. İlk 10’u göndermişler bugün, 5’i Real Madrid’li 5’i Paris’li. Gerisini siz düşünün. Bir oyuncu 200 milyon Euro. Bunun gibi kaç tane oyuncu var rakipte. Sezon içinde scout grubuyla tespit ettiklerinizi yeri geliyor alamıyorsunuz. Bonservis vermeniz gerekiyor. Buna rağmen en isabetli işleri yapmaya çalıştık. Biz işi gücü bırakıp, tespit ettiğimiz oyuncuları alabilmek için oyuncu satacağız. Geçen seneki kadroyla oynamak isterdim. Düşünün ki birisi Belhanda. Maskeyle sahaya çıkıyor. Bahane sayamıyoruz ama biraz derinden araştırıldığı zaman anlayışlı olmak gerekiyor. Ben zaman zaman bu konuyla ilgili ya da genel futbol ekonomisiyle ilgili bazı şeyler söylüyorum. Büyük kulüp olmak çok önemli ama büyük kulüp olmanın variyetlerini de yerine getirmek çok önemli. Bu seviyeye geldiğinizde otomatik olarak bazı şeyler farklılık oluşturuyor. Bu zaman da adil bir yarışma olmuyor. Açıkçası her şeyi bir tarafı kenara bırakalım, idari-teknik-ekonomi üçlüsünden ekonomiyi öne almamız lazım. Ekonomi iyiyse iyi takım kurarsınız, iyi değilse zaten bir şey yapamazsınız, müsaade etmiyorlar. Her kulübün önemle üzerinde durması gereken bir konu bu” diyerek sözlerini tamamladı.