Fatih ölüm korkusunu bu adada yendi
Fatih Sultan Mehmet’in en gözde adası Limni’de yatan sır ne? Limni Adası’nın toprağı niçin bu kadar kıymetli?
Abone olFatih Sultan Mehmet’in en gözde adası Limni’de yatan sır ne? Limni Adası’nın toprağı niçin bu kadar kıymetli? 15. yüzyıla ilişkin bilinmeyenler, Osmanlı Tarihçisi Heath Lowry’nin son kitabında…
Osmanlı Tarihçisi ve Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Heath Lowry’nin Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan son kitabı “On Beşinci Yüzyıl Osmanlı Gerçekleri”, tarihin bilinmeyen yönleri ve coğrafyasına ışık tutuyor. Lowry’nin Limni Adası’na ait Tahrir Defterleri’nden yola çıkarak hazırladığı eserinde, Fatih Sultan Mehmet ve dönemine ait bilinmeyenlere de tüm detaylarıyla yer veriliyor.
ARŞİVLERDEKİ TAHRİR DEFTERLERİ
Heath Lowry 1971 yılında Başbakanlık Arşivleri’nde yaptığı araştırmalar sonucunda Limni Adası’na ait yedi Tahrir Defteri bulur. Bu defterlerden yola çıkarak yaptığı araştırmalarda ise Ege’deki Limni Adası ve Fatih Sultan Mehmet ile ilişkisine dair önemli detaylara ulaşır.
Lowry, bu kaynaklara dair titiz bir çalışmanın sonucunda Limni Adası’nın 15. Yüzyılın sonundaki tarihini, kalıntılarından bir araya getirmiştir. Sonuçta ortaya çıkan eser, ada halkının dini geleneklerinden beslenme biçimine kadar geniş bir yelpazeyi ortaya koyacak kadar teferruatlıdır.
FATİH SULTAN MEHMET ÖLÜM KORKUSUNU YENDİ
Kitapta Limni Adası’ndaki yaşama ilişkin detayların yanı sıra, adanın Fatih Sultan Mehmet için olan önemine de değinilmiştir. Lowry kitabında Fatih’in Limni Adası’na olan ilgisini ne vergi ne de stratejik önem ile açıklanamayacağı detayının altını çiziyor. Adaya duyulan özel ilginin ardında ise sadece Limni’de bulunan ve “Tini Mahtum” yani mühürlü toprakla ilgili özel bir inanç yatıyor. Fatih Sultan Mehmet yılan sokması ve zehirlenmeye karşı deva olduğu düşünülen toprağın en büyük korkusu vebaya karşı da önleyici bir etkisi olduğuna inanıyor.
Lowry “Limni Adası’nda bulunan mühürlü toprak Tini Mahtum, yılın sadece bir gününde, Hz. İsa’nın dirildiği gün olduğuna inanılan 6 Ağustos’ta dini bir törenle çıkarılıyor. İki – üç metrelik kazı sonucunda çıkarılan toprak önce çeşmede yıkanıyor, sonra bezlere sarılıp ağaçlara asılıyor. Ardından da mühürlenip İstanbul’a, saraya gönderiliyor. Satılması kesinlikle yasak olan toprağı kaçak olarak çıkarmak isteyenlerin ise kellesi vurulurdu” diyor.
Vebaya karşı hap gibi de yutulan topraktan Fatih Sultan Mehmet’in bardaklar yaptırdığını belirten Lowry, bu topraktan yapılan bardakları ve kapları yabancı devlet adamlarına da hediye ettiğini anlatıyor.
Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan “On Beşinci Yüzyıl Osmanlı Gerçekleri” kitabına tüm kitapçılardan ulaşmak mümkün.