BIST 9.673
DOLAR 35,25
EURO 36,77
ALTIN 2.960,98
HABER /  MEDYA

Fatih Altaylı'dan olay rehine yazısı

Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, rehinelerin kurtarılmasıyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun övülmesini eleştirdi.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM

Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na rehine meselesinde 'ölçüsüz' övgüler düzüldüğünü belirterek, ağır bir imada bulundu.

Çocukluğunda annesiyle yaşadığı bir anısından örnek veren Fatih Altaylı, rehine olayında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Davutoğlu'nun suçlu olduğunu ima ederek, "Neredeyse içine ediyorsun. Sonra da kendi pisliğini temizledin diye bir de tezahürat bekliyorsun" dedi.


Fatih Altaylı'nın 'Davutoğlu odasını dağıtır mıydı!' başlıklı bugünkü yazısı şöyle:

BAŞIM BELAYA GİRERDİ

Çocukken hayli yaramazdım.
Yaramazlığım biraz da heyecanlı tabiatımdandı.
Bunun sonucu olarak da evde hayli tahribata sebep olurdum.
Ortalığı dağıtır, evin düzenini bozardım.
Her seferinde annemle başım belaya girerdi.
Odamı çok dağıttığım, hatta bu dağınıklığı evin diğer odalarına da yaydığım her seferinde annemden,"Dağıttığın gibi toplayacaksın" lafını işitirdim.
Benim bu toplama çabama yalvarmalarım sonucunda evde çalışanlar da yardım etmeye kalkıştığı zaman annem onları da durdurur, "Bırakın, dağıttığını toplamayı öğrensin" derdi.
Ben de iyi kötü ortalığı toparlardım.

HAYATIMIN DERSİNİ ALDIM

Her seferinde de bu başarılı çalışmam sonucunda annemden bir "aferin" beklerdim.
Annem ise üstünkörü bir "aferin" der ama bu büyük dağınıklığı toplama çabamı asla, "Aferin benim oğluma, ne güzel de toplarmış ortalığı" diye övmez, hele hele ödüllendirme konusuna asla girmezdi.
Bir gün dayanamayıp, "Anne bir de 'Aferin ne güzel toplamışsın' de. Bak iki saattir uğraşıyorum toplamak için. Odamı pırıl pırıl yaptım. Senden bir övgü alamadım" diye isyan ettim.
Aslında çok yumuşak, çok sevecen bir kadın olan annemden o gün hayatımın derslerinden birini daha aldım:

KENDİ PİSLİĞİNİ TEMİZLEDİN DİYE TEZAHÜRAT BEKLİYORSUN

"Bak yavrum, odan zaten pırıl pırıldı. Sen bu kadar dağınık olmasan, odan pırıl pırıl kalacaktı. Belirli ölçüde bir dağınıklık elbette olabilir ama sen odanın neredeyse içine ediyorsun. Sonra da kendi pisliğini temizledin diye bir de tezahürat bekliyorsun. Gelip bizim odayı toplasan aferin diyeyim, ama senin topladığın, dağıttın kendi odan."

Şimdi diyeceksiniz ki: "Fatih, senin çocukluğundan bize ne? Annenle olan konuşmandan bize ne?Dağıttığın odanı toplamandan bize ne?"
Doğru, size ne?

Sadece aklım hâlâ "49 rehine" meselesinde.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a düzülen "ölçüsüz" övgülerde.
Herhalde onlar çocukken odalarını dağıtmıyorlardı.