BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,81
ALTIN 2.967,70
HABER /  MEDYA

Fatih Altaylı'dan bomba Öcalan kehaneti

Fatih Altaylı, bir gün Öcalan'ın siyasete atılacağını ve o günleri görenlerin buna şaşırmaması gerektiğini yazdı.

Abone ol

INTERNETHABER.COM

Fatih Altaylı, 45 kişinin ölümüne neden olan Kobani eylemlerini, tek talimatıyla durduran Öcalan'ın devlete bir kez daha gücünü kanıtladığını, bu yüzden de bir gün TBMM'de yemin eder ve siyasette aktif bir rol alırsa buna kimsenin şaşırmaması gerektiğini yazdı.

Altaylı, Kobani eylemlerinde sorumluluk sahibi makamların yangına körükle gittiğini, Öcalan'ın ise olayların patlamaya çok yaklaştığı bir anda müdahale ettiğini ve yine "Öcalan'ın emri” ile olayların başladığı gibi hızla bittiğini ifade etti.

İşte o yazıdan çarpıcı satırlar:

Öcalan’ın “Durun” demesinin ardından Kandil, “Hemen değil” havasındaydı, bazı gruplar ise özellikle PKK medyası aracılığıyla “Durmayın, devam edin” diye olayların tırmandırılmasını talep ediyordu.

PKK kontrolündeki pek çok Kürt televizyonunda “Devam edin” altyazıları geçiyor, hatta kimi “provokatif” haberler, duyurular yapılıyordu.

Ancak ilginçtir ki, “dışardaki”lerin kararsızlığa veya devam çağrılarına rağmen siyasal Kürt kitlesinin büyük bölümü Öcalan’ı dinledi.

Sokağa çıktıklarına yakın bir hızla sokaktan çekildiler.

Öcalan bir kez daha “hâkimiyetini” kanıtladı.

Bir kez daha “devlete” önemini hissettirdi. “Bensiz yapamazsınız” noktasına bir kez daha herkesi taşıdı.

Bana göre Abdullah Öcalan, bugün terörün egemen ve kendisinin özgür olduğu yıllar da dahil olmak üzere, siyasi hayatının “en güçlü” dönemini yaşıyor.

Bu gücünü “kendi lehine” kullandığı ve her gün biraz daha etkin bir figür haline geldiği kesin.

Ancak kabul edelim veya etmeyelim ya da hoşlanalım veya hoşlanmayalım, Öcalan bir yandan bu gücünü “Türkiye Cumhuriyeti” lehine de kullanıyor.

Bunda kendi geleceğiyle ilgili kaygılar da bir unsur hiç kuşkusuz ama sonuç olarak Öcalan’ın tavrı Türkiye’de bir iç savaşla ve hatta belki büyük bir parçalanmayla sonuçlanabilecek birtakım gelişmeleri de önlüyor.

Herkesin “bir sonraki seçim” üzerine çalıştığı bir ortamda, Öcalan daha uzun vadeli planlar yapan tek kişi.

Bu yazdıklarım belki garibinize gidiyor, belki hoşunuza gitmiyor ama gerçek bu.

Zaten devlet de bu gerçeğin farkında.

Ülkeyi getirdikleri noktadan Öcalan’ın yardımıyla çıkmak için şimdi İmralı’da bir de “Öcalan sekretaryası” kuruyorlar.

İnönü’nün çok sevdiğim sözünde söylediği gibi, “İnsan hayatına sığan değişiklikler hayret vericidir”.

Bu yüzden Öcalan’ın TBMM’de yemin ettiği günü de görürseniz şaşırmayın.

Sadece İnönü’nün lafını hatırlayın.