Habertür gazetesi yazarı Fatih Altaylı, hakkındaki farelelci iddialarına sert çıktı: G.tümle gülüyorum denir ya, onunla bile gülünmüyor artık...
Abone olHabertürk yazarı Fatih Altaylı, 'paralelci' olduğu yönündeki söylentilere sert çıktı.
Altaylı, "Hani g.tümle gülüyorum denir ya, onunla bile gülünmüyor artık rezilliğin, arsızlığın bu kadarına" sözleriyle tepki gösterdi.
Fatih Altaylı'nın 'Dün Don gibiydiniz' başlıklı yazısı şöyle:
ARTIK GÜLÜNMÜYOR
VAH vah vah...
Herkes paralelci oldu...
Hani g.tümle gülüyorum denir ya, onunla bile gülünmüyor artık rezilliğin, arsızlığın bu kadarına.
Düne kadar paralelin ortasında yatanlar, şimdi kendileri dışındaki herkesi paralelci yaptılar.
O kadar hayâsızlaştılar ki, geçenlerde biri köşe yazısında bana bile paralelci demiş.
Bana sövme ortamı Twitter'da bile isyan etmiş bazıları, "Adama her şeyi dediniz ama bu kadarı da
fazla'' diyerek.
PARALELCİ DİYENLERE BAKMAK LAZIM
Aslında boş lafa gerek yok.
Bugün bize paralelci diyenlerin dününe bakmak lazım.
Mesela telefon kayıtlarına...
Dinlemeden falan söz etmiyorum, arama kayıtlarına.
Mesela bugün bana bile paralelci diyenler, paralelci dedikleri polis müdürlerine sövenler, ne bileyim
mesela Ali Fuat Yılmazer'le kaç kere telefonlaşmışlar.
Kaç kere buluşmuşlar, kaç kere beraber yemek yemişler, kaç kere Yılmazer'e, "Şunu da içeri atın''
türünden telkinlerde bulunmuşlar.
ÖZKÖK VE ALTAYLI'YI İÇERİ ATIN TAVSİYESİ
Ya da bugün paralelci dedikleri savcılarla, ne bileyim mesela Zekeriya Öz'le kaç kere konuşmuşlar,
kaç kere buluşmuşlar, kaç kere beraber yemek yemişler, Zekeriya Öz'e kaç kere "Şu Fatih Altaylı
ve şu Ertuğrul Özkök'ü de içeri alsanıza'' diye tavsiyede bulunmuşlar.
Sonra da kaç kere ekranlara çıkıp "Çok sağlam duyum aldım. Altaylı ve Özkök'ü de içeri
alacaklar'' demişler.
YAVŞAKLAR GÜLEN'İN ETEĞİNİ ÖPTÜ
Cemaat'e defalardır söylüyorum bu köşeden, ah bir açıklasalar.
Şimdi anti paralelci olmaya çalışan bu yavşakların kaçı, kaç kere Pennsylvania'ya gidip "etek öptü''
bir söyleseler de herkes bilse, herkes duysa.
Bir de "Ne olur beni de götürün, şu hocamızın nur yüzünü biz de görelim'' diyenleri açıklasa şu
Cemaat.
Anlatsa da, şimdinin "anti paralelci'' kesilenlerinin dün nereleri yaladığını bir öğrensek, bir bilsek.
O zaman biz bu köşede Cemaat'in yanlışlarını yazarken, "Eğitim işi iyi de, yurtdışında Türkçe
öğretmek, Türk okulu açmak iyi de, yargıda, poliste, milli eğitimde örgütlenmek ne iş'' diyorduk. Biz bunları yazınca da bu yavşaklar gazeteyi ellerine alıp "Bakın size ne yazmış. Hadi attırın şunu içeri'' diye koşuyorlardı "abilerine''. Şimdi biz paralelci olduk, onlar adam.
TSK'DAKİ PARALEL YAPI İDDİASI
Hadi gidin işinize arsız utanmazlar.
Patronunuz "Ne istediniz de vermedik'' diyordu paralel olmadan önce...
Siz de verilenler arasındaydınız besbelli.
Şimdi "Orduyu da ele geçirdi Cemaat" demiş bir gazete.
İktidara yakın değil, iktidarın içinden, balkonundan bir gazete.
Çok güldüm.
Çünkü yakın zamana kadar aynı iddiayı Emin Çölaşan, Yılmaz Özdil gibi yazarlar dile getirirdi
Genelkurmay için.
Siz de söverdiniz.
Çölaşan ile Özdil yerli yerinde duruyor.
Siz onların yanına gittiniz..."